English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ Z ] / Zalimler

Zalimler Çeviri İspanyolca

75 parallel translation
"Kahrolsun zalimler!"
"¡ Abajo los tiranos!"
Zalimler yükselirken parlak vaatler verirler. Ama onlar yalancıdır!
Prometiendo esto subieron las bestias al poder.
Nasıl küçük ve de zalimler, İğrenç günahları ve ayıpları ile örtülüler.
cómo empequeñece ante su trono cubierto por su vergüenza.
Akıllı, hasta ruhlu ve zalimler.
Son inteligentes y estan enfermos y son crueles.
Romalı zalimler!
¡ Tiranos de Roma!
Zalimler için altın harman dövenler... efendilere yedirilecek buğday, kölelere yedirilecek acı, kerpiç kuyularına verilecek saman, kadınların kambur sırtında kilometrelerce uzanan ve hiç bitmeyecek gibi görünen, acı ve elem vadisinde taşınıyor.
Una cosecha de oro para los trilladores, el grano asegurado para alimentar a los amos, amargura para alimentar a los esclavos, y para los huecos de los ladrillos, paja cargada sobre las espaldas de mujeres, que descienden al valle del trabajo duro y de la agonía, extendiéndose milla tras milla.
Dikkat ettin mi, en adi zalimler hep sıska olurlar.
¿ Has notado que los peores tiranos siempre son delgados?
Halkının iyiliği için çalışan bir insan, zalimler tarafından kaçırıldı!
¡ El benefactor de un pueblo retenido por los verdugos!
Buralar zalimler ve serserilerle doludur.
Esta tierra abunda en rufianes y escoria.
Sırf zevk için zalimler.
Son crueles sólo por placer.
Diğer zalimler de kaçtı.
El resto está desperdigado.
Sïrf zevk icin zalimler.
Son crueles sólo por placer.
Diger zalimler de kaçtï.
El resto está desperdigado.
Çok zalimler.
Son brutales.
Fakat ne yazık ki, aynı zamanda zalimler de içeri girdi.
Pero desgraciadamente también entraron algunos verdugos.
Başımı dik tutarak ölümle yüzleşme becerisini gösterebileceğim ama kendilerine Faşist diyen bu zalimler bunu başaramazlar.
quien será capaz de enfrentarse a la muerte con la cabeza en alto pero estos tiranos que se llaman ellos mismos fascistas, no se puede.
Güney Asya'ya. Zalimler kızları Po Chi Lam'a kilitlemişler.
Hay muchas otras...
Zalimler gülecek, iyiler ağlayacak.
El malvado reirá, y el bueno llorará...
Zalimler!
! Salvajes!
Böylece onları Zalimler Tiyatrosunda kullanabilirsin.
¡ Y puedes usarlas en tu Teatro de la Crueldad!
Çok zalimler.
Es brutal.
Dünya'nın yeni olduğu dönemde. Dünya'nın şanssız döneminde. Titan adındaki dev zalimler Her yeri alt üst ederdi.
En los albores del mundo la Tierra lo pasaba fatal, y unos brutos colosales llamados Titanes sembraban la destrucción.
Zalimler, altındakilere hayvanlarmış gibi davranan, mutlak itaat isteyen. - Cezalandırma ve kontrolde teknolojiyi kullanan.
Los tiranos, que trataban a sus súbditos como el ganado, exigían obediencia... y usaban su tecnología para castigar y controlar.
Evet öyleyim ama zalimler evlatları için en iyi yemeği bilirler.
Eso es, los tiranos conocen perfectamente lo que es mejor para sus niños. - Pff..
- Bence çok zalimler.
- Yo creo que son malvados.
Zalimler de mazlumlar da aynı.
Mismos explotadores, mismos explotados.
Asya'da zalimler sevilir.
En Asia adoran a los tiranos.
- "... eski zalimler geri dönecek... "
Los viejos opresores volverán.
- Neden hep zalimler kazanır?
- ¿ Por qué siempre ganan los malos?
Çok üzülerek de olsa bu Parlamento'nun dikkatini, insanoğlunu zalimler seviyesine alçaltan ve insan doğasının yüksek karakter özelliklerini aşağılayan bir ticaret türüne çekmek istiyorum.
Es con un corazón quebrantado que traigo a la atención de esta Cámara un comercio que degrada al hombre a un nivel de brutos e insulta a las mejores cualidades de nuestra naturaleza común.
Zalimler!
Son inhumanos.
Zalimler tarafındayız, Şef.
Estamos del lado de los demonios, Jefe.
Zalimler.
los opresores.
Bu sinsi zalimler her galakside yuvalanmışlardır.
Villanos sigilosos acechan a todas las galaxias.
Güçsüzlere zorbalık etmeyin. Polisler çok zalimler!
¡ Malditos abusivos!
Onlar aptal, arsız ve zalimler. ve biz asla onlar gibi olmayacağız, bunun için Tanrı'ya şükrediyoruz.
Ellos son estúpidos violentos y crueles y nunca seremos como ellos, gracias a Dios por eso.
Über Zalimler gibi.
Como, las supremas malvadas.
Adlandırdığınız üzere kâfirler en az Katolikler kadar soylu ve zalimler.
Los herejes, como usted los llama muestran tanto grandor y crueldad como los católicos.
Asla dayanamiyorlar. Hemen gizledikleri tirnaklarini o karaciger lekeli pencelerinden cikarip saldirmakta o kadar zalimler ki dumeni ellerine alana kadar akillarini kaybediyorlar.
Están tan amargados por el hecho de que les arrancaran sus huesudas, sucias y amarillentas garras de los resortes del poder que se volvieron locos.
Zalimler, saldırganlar, sana alt tabakadanmışsın gibi davranırlar.
Son crueles, son matones, ellos te tratan como un paria.
Ayrıca olduğu know Tüm yaratıklar zalimler, çok zehirli ve büyük bir güçle.
También se sabía que era perseguidora de todas las criaturas, muy venenosa y de una gran fuerza.
Gruptakiler kendilerine karşı dışarıdakilerden daha zalimler.
Los que estaban en ella eran más crueles con los otros que los demás.
Gören de şu vahşilerle emrimde çalışan zalimler başıma yeterince iş açmıyor sanacak.
Ya tengo suficiente preocupándome de los salvajes y asesinos que trabajan para mí.
- Zalimler...
- Malditas personas...
Yani zalimler pozisyonları korumak için şiddet uyguluyor ve buna hukuk kaidesi diyorlar.
El opresor usa violencia para mantener su posición y a eso lo llama estado de derecho.
Sadece Almanya'da da değil, hemen hemen tüm ülkelerde. Yalnızca zalimler arasında değil aynı zamanda kurbanlar arasında da.
Y no solo en Alemania, sino en casi todos los países, no solo entre los perseguidores sino también entre las víctimas.
⠙ ª Siyah Hıristiyan kıyafetleri içinde ⠙ ª Bütün zalimler yürüyor ⠙ ª Ve duraksayamam ⠙ ª Pleasant Sokağı için ⠙ ª Bekleyemem ™ ª
¶ Toda la gente de roca caminando por todas partes ¶ En ropas cristianas de regaliz ¶ Y no puedo titubear
Zalimler ve diktatörler politik yöneticiler var.
Hay manipuladores políticos
Zalimler.
Bribones.
Zalimler!
¡ Desalmados!
â ™ ª Çökeceksin â ™ ª Siyah Hıristiyan kıyafetleri içinde â ™ ª Bütün zalimler yürüyor
¶ En el suelo. ¶ En el suelo, en el suelo. ¶ En el suelo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]