Zamandı Çeviri İspanyolca
28,021 parallel translation
İkinizi de uzun zamandır tanırım.
Hace mucho tiempo que los conozco a ambos.
Ama uzun zamandır o düşünceden uzağım.
Pero he mucho tiempo que se alejó la idea.
- Ne zamandır?
- ¿ Cuánto tiempo?
Bu adamlar ne kadar zamandır burada? Geçen haftadan bu yana.
¿ Cuánto llevan aquí estos hombres?
Uzun zamandır hastaydı.
Estaba enferma hace mucho tiempo.
Zeb uzun zamandır aşağıda.
Zeb lleva un tiempo ahí abajo.
- Tamam. Ama ne zamandır benim düşmanımsın?
De acuerdo. ¿ Pero desde cuándo tú eres mi enemigo?
Ben sadece, çok uzun zamandır yalnızım.
Llevo solo tanto tiempo.
Uzun zamandır beklenen buluşmamız nihayet gerçekleşti.
Nuestra muy anhelada reunión por fin sucede.
Kaç zamandır Emily'den ayrılacağından bahsediyorsun.
Has dicho que quieres romper con Emily constantemente.
Uzun zamandır onu göremedim.
¿ Dónde anda últimamente?
'Harika Darlene, ben de uzun zamandır seni görmüyordum.'
" Genial, Darlene, hace tiempo que no nos vemos.
Ne zamandır her şey yolundaymış gibi davranmak yüce kaiden oldu?
¿ Desde cuándo fingir que todo está bien se convirtió en una norma todopoderosa?
Bunca zamandır yerini biliyor muydun?
¡ ¿ Siempre has sabido dónde estaba? !
Ne zamandır yapıyorsun? Hayır dostum.
- ¿ Cuánto tiempo llevas haciendo esto?
Rahip dualara ve ilahilere yardımcı olabileceğimi ama uzun zamandır kiliseyle ilişkim olmadığından inancımın test edilmediğini söylüyor. Benim!
El cura dice que puedo ayudar con las vísperas y cantos, pero que no me he involucrado lo suficiente con la iglesia, que mi fe no ha sido puesta a prueba. ¡ Yo!
Marisol, seni uzun zamandır tanırım.
Marisol, te conozco desde hace mucho tiempo.
Kardeşinle de çok uzun zamandır tanışırım.
Conozco a tu hermano casi toda su vida.
Ne zamandır orada oturuyorsun?
¿ Cuánto tiempo llevas aquí sentada?
- Ne zamandır geysin?
¿ Desde cuándo es gay?
Çok uzun zamandır devam eden bir şey bu.
Lleva pasando muchísimo tiempo.
Tommy Wheeler'la iş yapmak için ne zamandır can atıyordum.
Me moría de ganas de hacer negocios con tu chico franquicia, "Tommy Wheeler".
Uzun zamandır benimle oynuyorsun.
Has estado jugando conmigo durante mucho tiempo.
Yürüyüşe çıktığımızda Dorothy, bunca zamandır neyi aradığımı sordu. - Ona bilmediğimi söyledim.
Cuando fuimos por las amapolas, Dorothy... me preguntó qué estuve buscando todo este tiempo y...
# Gizliyorum uzun zamandır #
♪ Cómo ocultar durante tanto tiempo ♪
Bu arada seni uzun zamandır tanıyorum.
Y, por cierto, he que conozco desde hace mucho tiempo.
Kaçırılma vakalarının ilk saati çok mühimdir. İşlerin kötüden en kötüsüne gidebileceği zamandır.
La primera hora de un secuestro es crucial, es cuando las cosas pasan de malas a peor.
Uzun zamandır böyle.
Han estado así por mucho tiempo.
Ve sen, lanet atını götür. - Ne zamandır buradasın?
Y tú... quita tu maldito caballo.
Bir erkek hakkında ne zamandır böyle diyemiyordum.
¿ Sabes cuándo fue la última vez que dije eso de algún hombre?
Bobo'nun telekinetik olduğunu ne zamandır biliyorsun?
¿ Desde cuándo sabes que Bobo es telequinésico?
O, uzun zamandır kayıp kız kardeşimizse teknik olarak varis de o.
Si es realmente nuestra hermana desaparecida durante años, - entonces... - Técnicamente, ella es la heredera.
Bunca zamandır, beni takip etmesini babama yapılanları telafi etmek için bir şans bulduğu için yapıtğını sandım, ancak şimdi bana tuzak kurmuş olmasından şüpheleniyorum.
Ya sabes, todo este tiempo, pensé me rastreó para compensar por el camino trataba a mi padre, pero ahora me pregunto si él me estaba preparando.
Ama ne zamandır pancar çorbası içmemiştim.
Pero hacía mucho que no comía borsch.
Biliyorum beni uzun zamandır görmüyorsun.
Sé que ha pasado un tiempo desde que me has visto.
Uzun zamandır Yüzbaşı için çalışıyorum.
He trabajado para el capitán por un largo tiempo.
İkiniz ne zamandır birlikte çalışıyorsunuz?
¿ Cuánto hace que trabajan juntos?
Tacı uzun zamandır aptal ve korkak biri takıyordu.
Hemos tenido un tonto y cobarde al timón demasiado tiempo.
Yani onca zamandır burada mıydı?
¿ Y ha estado aquí todo el tiempo?
Ne zamandır cevap tanıyoruz?
¿ Cuánto hace que sabes la respuesta?
Peki Abby ve Kenny ne zamandır çıkıyorlar?
¿ Cuánto hace que salen Abby y Kenny?
Tacı uzun zamandır bir korkak ve aptal takıyordu.
Hemos tenido un cobarde y un tonto al mando demasiado tiempo.
Neden bu kadar zamandır satılmadığını anlıyorum.
Estoy empezando a ver... por qué llevaba tanto tiempo a la venta.
Fakat o kadar uzun zamandır böyle ki...
Pero él ha estado así ya un buen rato.
O kadar uzun zamandır böyle ki.
Ha estado así ya mucho rato.
Ne zamandır burada çalışıyorsun?
¿ Cuánto tiempo llevas trabajando aquí?
Alınma ama onu uzun zamandır tanıyorum.
No te ofendas, pero yo lo conozco desde hace mucho.
Peki o zaman. Sheldon, uzun zamandır tanışıyoruz. Seninle çalışmak ve sana arkadaşım demek benim için bir zevk.
Sí, y bien, hace ya mucho que nos conocemos con Sheldon y, es un placer trabajar contigo y poder llamarte, "mi amigo".
Sheldon, uzun zamandır birlikteyiz. Hayatımda bulunmadığın bir zaman hatırlamıyorum gibi.
Sheldon, llevamos juntos tanto tiempo que es difícil recordar cuando no formaste parte de mi vida.
Ne zamandır uyuyorum?
- ¿ Cuánto tiempo estuve dormido?
- Ne zamandır biliyor?
¿ Hace cuánto tiempo que lo sabe?
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanım yok 137
zamanlama 22
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanım yok 137
zamanlama 22
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamana ihtiyacım var 37
zamanımız azalıyor 34
zamanın var 16
zamanım var 22
zaman geldi 92
zamanım olmadı 22
zamanımız tükeniyor 18
zamanı geldi 236
zamanı gelince 71
zamanını boşa harcıyorsun 43
zamanımız azalıyor 34
zamanın var 16
zamanım var 22
zaman geldi 92
zamanım olmadı 22
zamanımız tükeniyor 18
zamanı geldi 236
zamanı gelince 71
zamanını boşa harcıyorsun 43