Zor bir gün geçirdim Çeviri İspanyolca
145 parallel translation
Gece yarısını geçti ve zor bir gün geçirdim.
He tenido un día muy duro.
Zor bir gün geçirdim!
He tenido un día duro.
Zor bir gün geçirdim.
Tuve un día muy agotador.
Zor bir gün geçirdim. Kilerde bisküvi yeme.
He tenido un día pesado. ¡ Y no comas galletas en la dispensa!
Zor bir gün geçirdim.
¡ Que día más pesado!
- Zor bir gün geçirdim.
- He tenido un día difícil.
- Zor bir gün geçirdim.
Mira - -. He tenido un día duro
Şimdi çeneni kapat, zor bir gün geçirdim.
Y ahora deja ya de armar bronca. He tenido un día verdaderamente agotador.
Zor bir gün geçirdim.
¿ Y tu corbata?
Gerçekten zor bir gün geçirdim, ve şimdi buradan giderek kendimi ödüllendireceğim.
He tenido un mal día y me merezco una recompensa : largarme de aquí.
Çok zor bir gün geçirdim.
He tenido un día penoso.
Zor bir gün geçirdim. Burası ne kadar sıcak biliyor musun?
He tenido un día muy duro. ¿ Sabes el calor que hace aquí?
Zor bir gün geçirdim.
Ha sido un día terrible.
Sadece çok zor bir gün geçirdim ve ayakta kalmak için hiçbir şey yemedim.
Es sólo que tengo un duro día por delante y no tengo nada para comer que me mantenda en pié.
- Evet, zor bir gün geçirdim.
- Sí, tuve un día dificil.
Biliyorsun, zor bir gün geçirdim.
Tu sabes que tuve un día duro.
Zor bir gün geçirdim.
Hoy he tenido un día muy movido. Muy bien.
Ben dün zor bir gün geçirdim.
Ayer tuve un día difícil.
Bak, zor bir gün geçirdim.
He tenido un día muy duro.
Zor bir gün geçirdim.
He tenido un día duro.
- Gözlerinin altında torbalar olacak. - Evet, zor bir gün geçirdim.
Pago 40 % de impuestos, 15 mil de renta.
Zor bir gün geçirdim.
Tuve un d'a muy duro.
Zor bir gün geçirdim, Mackeroni.
Oye, Mackeroni, ha sido un día muy duro.
İşte zor bir gün geçirdim o kadar.
Ha sido un día de trabajo duro.
Bir duş alıp uyuyacağım. Zor bir gün geçirdim.
Y ahora si me disculpan, iré a ducharme... y a dormir porque he tenido un día muy largo.
Çok zor bir gün geçirdim.
Ha sido un mal día.
Çok uzun ve zor bir gün geçirdim.
He tenido un dia muy largo, y dificil.
Sadece--zor bir gün geçirdim.
Es sólo que- - Tuve un día pesado.
Ben de zor bir gün geçirdim. Sürekli Abby'nin gönderdiği faturayı düşünüyorum.
Sabes, no he podido dejar de pensar en la cuenta que Abby me envió.
- Bilmem. Zor bir gün geçirdim.
No lo sé... ¿ tuve un día difícil?
Bugün çıkamayacağım çünkü çok zor bir gün geçirdim.
"No puedo acercarme porque he tenido un día muy duro."
Çok uzun ve zor bir gün geçirdim.
He tenido un día muy duro.
- Biliyorsun, zor bir gün geçirdim.
- Sólo tuve un día difícil ayer, tu sabes.
Hayır, zor bir gün geçirdim. Zor kararlar aldım. Biraz yorgunum.
No, es que he tenido un día duro, con decisiones difíciles y estoy un poco agotado, pero...
Haydi kızım, çok zor bir gün geçirdim.
Ven aquí, niña. He tenido unos días terribles.
Hadi ama. Keyfimi bozma şimdi. Çok zor bir gün geçirdim.
Por favor, no te molestes conmigo tuve un día muy difícil
Evet, dün restoranda biraz zor bir gün geçirdim.
Tuve un día difícil en el restaurante.
Çok zor bir gün geçirdim ve güzellik uykuma yatmam lazım.
He tenido un día muy largo y necesito dormir mis horas.
İşte zor bir gün geçirdim.
He tenido un mal día y estoy- -
Sarah, seninle bir şeyler içmek isterdim fakat zor bir gün geçirdim ve kendimi iyi hissetmiyorum.
Sarah, me encantaría ir a tomar algo pero he pasado un día muy malo y aún tengo que acabar unas cosas.
İşte zor bir gün geçirdim.
- Digamos que tuve un día malo.
Zor bir gün geçirdim.
Tuve un día infernal.
Büyük olsun, zor bir gün geçirdim.
Una grande. Tuve un día infernal.
Çok zor bir gün geçirdim, Rube.
Tuve un día muy malo, Rube.
Üzgünüm, eğer yardımı olacaksa bende çok zor bir gün geçirdim.
Lo siento, yo también he tenido un mal día en el trabajo.
Ofiste zor bir gün geçirdim.
Problemas de oficina.
Dostum, burada olduğuma seviniyorum. Çok zor bir gün geçirdim
Hombre, me alegro de estar aquí he tenido un día difícil..
Çok zor ve kötü bir gün geçirdim. Bir de senin ölümünün vicdan azabını çekemem. Şimdi kapa çeneni de bir şeyler bulayım.
No quiero que tu muerte me pese en la conciencia.
Sadece zor bir gün geçirdim.
¡ Sírveme esa copa o te rompo todos los huesos del cuerpo!
Hepiniz bayılıyorsunuz, biliyorum. Biraz çizgi film izleyebilir miyim? Zor bir gün geçirdim.
¿ Te importa si veo caricaturas?
Zor bir gün geçirdim.
Qué día he tenido.