Zırva Çeviri İspanyolca
465 parallel translation
- Bunlar zırva.
- Eso es una estupidez.
Ama zırva değil.
Pero no creo que sean tonterías.
Önemsiz bir zırva.
Sólo son tonterías.
Zırva ile eş anlamlı mı?
¿ Es entonces equivalente a bobadas?
Balık ya da başka zırva yakalamak için, hep dünyanın bir ucuna kaçar.
Siempre corriendo a cualquier lugar del mundo para pescar o alguna tontería así.
Bu kesinlikle zırva.
Eso son tonterías.
Zırva.
Paparruchas.
Hepsi tam bir zırva.
Esto es muy confuso.
- Nedir bunlar? Anlamı olmayan, zırva laflar.
Palabras que no significan nada.
Aşk hakkındaki o sözler var ya, onların hepsi zırva.
Los que hablan sobre el amor se confunden.
Onların hepsi zırva. Aynı pisliğin laciverdi.
No, por todas partes es la misma miseria, la misma mierda.
Hayatımda ondan başka bir şeyi arzulamadım. Romantik zırva bunlar.
La única voluntad que tengo es suya.
- Otuz zırva.
- Treinta, tonterías.
Zırva!
¡ Joder!
Tam bir zırva!
¡ Absolutas tonterías!
Peter Pan'a "tam bir zırva" dedi.
¡ Él llamó a Peter Pan una absoluta tontería!
- Diğer bir deyimle, zırva!
- En otras palabras, bobadas.
Niye zırva gibi geliyor, biliyor musunuz?
¿ Y sabe por qué suenan como bobadas? Porque lo son.
Zırva da ondan. Zırva ve palavra.
Mentiras y charlatanería.
- Zırva.
- Mentira.
Sizi sinirlendiriyorsam üzgünüm ama bence zırva.
Disculpe si lo ofendo, pero dije "mentira".
Vay canına. Bunca kalemle bir dünya zırva yazılır.
Ud. puede escribir montones de tonterías ahora.
Ne büyük zırva!
¡ Qué tontería!
Hepsi zırva.
Es una mierda.
- Zırva.
- Bull.
Ama zırva hala orada.
Pero lo podrido está ahí.
Zırva!
Idiota.
Tam bir zırva.
Es basura.
O kadar basmakalıp bir zırva ki dergilerde bile aynen basılıyor...
Se ha convertido ahora en un clásico que lo publican todos los años.
Yaptığın anlaşmalar hakkında anlattığın hikayelerden bıkmıştım eski kız arkadaşların, golf galibiyetlerin, lanet savaş hikayelerin zırva görev, eş, çocuk vazifelerin. Sıkıntıdan geberiyordum.
Me aburrías con todas tus historias sobre tus negocios tus chicas, tus partidos de golf, tus guerras y tu malditas responsabilidades familiares.
Bu sadece zırva.
Es una tontería.
Arkadaşlarınla zırva ve bağnazca ellerde dövizler, Berlin Duvarı'nın oraya gittiğinizde ben ne yapacağım?
Lo que haré mientras tú y tus compañeros estáis en el Muro de Berlín, con pancartas cretinamente puritanas.
Geleceği görmek, tamamen zırva.
Eso de ver el futuro es pura tontería.
Bir avuç zırva için hayatını harcamayacak!
¡ Desperdiciando su vida en un montón de mierda!
Hiç böyle zavallı bir zırva duymamıştım.
Nunca había oído tantas tonterías autocompasivas.
Yatakta kalması konusundaki zırva için mi?
... unas píldoras y le aconseja quedarse en cama?
Yani, kulağa saçma gibi geliyor, romantik bir zırva gibi, ta ki ölümün kıçına kadar girene dek.
Bueno, eso suena a... gilipolleces románticas, Hasta que no metas el morro en el culo de la muerte
Zırva! Aramızdan birine 1.800 $ faiz mi uyguluyorsun?
¿ Le has cargado a uno del barrio 800 dólares de intereses?
Ama zırva bu. Bıktım artık. Yani...
Estoy cansado de eso.
Hep aynı zırva.
Es siempre la misma mierda.
Hepsi zırva, doğru değil.
Todo es basura, nada de eso es verdad.
Demek istediğim, kermes ve diğer zırva hiç de uygun değil, değil mi?
Un mercadito y todo eso no es apropiado, ¿ no?
O da zırva zaten.
Es basura, de acuerdo.
Zırva?
¿ Basura?
Senin uyduruk, zırva, uçuk, aptalca... kuantum ve safsata dolu saçmalıklarını daha fazla dinlemeyeceğim!
¡ Y no voy a escuchar ni una más de tus cabalísticas, cuánticas, estúpidas habladurías sin sentido!
- Yani, zırva.
- Basura.
Bir sürü zırva.
Es un montón de basura..
Yüzlerce yıllık zırva.
¿ Y eso de que te sirve?
Oh zırva bunlar! Felaket bölgesi ha!
Dicen que esto es un desastre.
Zırva.
Lamentable.
"bir şey yok, geri dön" dedi. Zırva!
¡ Oh, tonterías!