English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ Ç ] / Çok nazikti

Çok nazikti Çeviri İspanyolca

216 parallel translation
Adam çok nazikti.
El hombre era muy amable.
İkinci adamın vardır üç gemisi rıhtımda üçüncüsü ise deli olurdu bana ve vardı çokça paraları ve hepsi de çok nazikti ve hepsinin de yakası kar gibi beyaz idi ve bir bayana davranmayı hepsi de biliyordu.
El segundo tenía tres barcos en el puerto. El tercero estaba loco por mí. Y aunque tuvieran dinero, aunque fueran simpáticos, aunque llevaran la camisa impecable, aunque supieran tratar a una dama.
Bana karşı çok nazikti.
Estuvo muy bien.
Yolculardan biri bana karşı çok nazikti.
Un señor me ha ayudado.
O çok nazikti, sayın yargıç
Fue muy dulce conmigo, Sr. Comisario...
Sör Humphrey çok nazikti.
Sir Humphrey fue muy generoso y muy caballero.
Adli tabip ve polis bana çok iyi davrandı. Doktor çok nazikti.
El juez y la policía fueron muy amables y atentos.
Çok nazikti.
Ha sido muy amable.
Bu konuda çok nazikti, fakat yine de kendimi üçüncü sınıf büyücü hekim gibi hissetmeme yol açtı.
Lo dijo con amabilidad, pero me hizo sentir como un médico de tercera.
Çok nazikti. Bizimle yemek yer diye düşündüm.
Creia que le invitariais a almorzar.
Çok nazikti.
Era gentil.
Gösterimi beğendiğinizi söylemeniz çok nazikti.
Agradezco infinitamente que haya venido.
Şu doktor vardı, Dr. Lennox. Bana karşı çok nazikti.
El médico que me trataba el doctor Lenox, era muy bueno conmigo.
Herkesi susturman çok nazikti.
Es estupendo cómo los hiciste callar.
Smollet çok nazikti, tatlım.
SmoIIett ha sido muy amable, querida.
Babamız çok nazikti.
Mi padre fue bueno.
Herkes birbirine karşı çok nazikti.
Y todo el mundo era tan simpático con todo el mundo.
Helene hep çok nazikti.
Hélène siempre ha sido muy dulce.
Çok sert bir eli vardı, oh, çok nazikti.
Una mano muy áspera... muy dulce.
Çok nazikti.
Era tan bueno.
Özellikle bana karşı çok nazikti... sanki bir şey için benden... özür dilermiş gibiydi.
Estaba conmigo... como si ya quisiera hacerse perdonar algo
- Evinize almanız çok nazikti.
- Sois muy amables por acogernos.
Hayır, herkese karşı çok nazikti.
Oh, no. Ella era muy amable con todos.
Gangster olduğunu söylüyorlardı ama bana karşı çok nazikti.
Decían que era un pandillero, pero fue muy amable conmigo.
Raymond bana karşı çok nazikti.
Raymond fue muy gentil conmigo.
Bazı insanlar çok nazikti, bazıları ise aksi. Bazıları bir şeyler verdi, bazıları ise vermedi.
Algunas personas eran gentiles, otras no tanto y algunos contribuían y otros no.
Bayan Melville çok nazikti.
La Sra. Melville ha sido muy generosa.
En nihayet, yoksul yıllarımızda derginiz Franklin ve Ferris'e çok nazikti.
Después de todo, su revista fue amable con nosotros en los años de vacas flacas.
Herkes bana çok nazikti, annem bile.
Todo el mundo ha sido tan amable, incluso mamá.
Onsekiz. Bana karşı çok nazikti bir film çevirmem gerekiyordu, parasını o karşıladı.
Fue muy bueno conmigo yo quería hacer una película y la financió.
Çok nazikti.
Fue muy cortés.
Bana karşı çok nazikti, her zamanki gibi.
Fue muy amable conmigo, como de costumbre.
Bende ot varken, çok nazikti.
Mientras tuve hierba, fue simpática.
Çok nazikti.
Era buena gente.
Natacha çok nazikti. Ben de nerede kalacağımı bilmiyordum.
Natacha fue muy amable, yo no sabía dónde dormir.
- Evet çok nazikti.
Sí, fue muy amable.
Herkes çok nazikti ve beni gördüklerine sevinmişe benziyorlardı.
Todo el mundo parecía tan amable y contento de verme.
Geri çevirmek zorundayım, ama çok nazikti.
Tuve que recusar, mas... me abordo tan educadamente...
Çok nazikti.
Muy simpática.
Yani, herkes çok nazikti.
Han sido todos amabilísimos.
Belki şaşırabilirsiniz ama bir seferinde montumu giymeme yardım etmişti ve gerçekten çok nazikti.
Puede que te sorprenda. Una vez, me ayudó a ponerme el abrigo y realmente fue muy tierno.
Çok nazikti.
Ella fue muy cordial.
Evet. Bana karşı çok nazikti.
fue muy amable conmigo.
Şahane bir kıvırcık, sarışın saçı vardı, ve çok nazikti.
Tenía un pelo rizado precioso y era muy amable.
Rachel konusunda üzgündüm, ve tekilayı fazla kaçırmışım, ve Nora Bayan Anne, senin Bing çok nazikti.
Estaba enojado por lo de Rachel y Paolo y bebí mucho tequila, y Nora la Sra. Mamá, digo, tu Bing, estaba se portó tan bien.
Bir de sevimli bir Meksikalι kιz vardι, çok iyi ve nazikti, çok da gençti.
Y una chica mexicana encantadora, la amabilidad en persona, joven y dulce.
O ne çok komikti ne zekiydi ne de nazikti.
No era, uh... sobre todo divertido o inteligente o especial o...
Aynı zamanda bana karşı çok yumuşak ve çok nazikti.
Me enseño a quereme.
Çok da nazikti.
Era tan amable.
O çok daha nazikti.
Fue muy complaciente.
Demek çok klas bir adamdı, her zaman nazikti. - Çok çalışkan...
Entonces era un tipo distinguido, un caballero trabajador...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]