Öpücük Çeviri İspanyolca
5,047 parallel translation
Yolculuk için bir öpücük alayım.
Me llevaré eso, para mi viaje.
Bu senin için bebek Alex. Bir öpücük vermeye ne dersin?
En cuanto a ti, bebé Alex, ¿ qué te parece un beso?
Pekala, bir öpücük ver.
Bien, dame un beso.
# Alıştır kendini buna Teklif ediyorum sana # Öpücük yollasana Ben Kimim söyle bana?
Saca la cabeza por esto Te estoy ofreciendo bliss me arrojo un beso Sabes quien soy?
- Hadi ama bir öpücük ver.
- Vamos, dame un beso.
- Sadece bir öpücük.
¡ Suéltame! ¡ Déjame ir!
- Sana bir öpücük verebilir miyim?
¿ Puedo darte un beso? ¡ Sí!
Babaya öpücük!
¡ Un beso para papá!
Babaya öpücük yok mu?
Dale un beso a papi.
- Kafasına küçük bir öpücük!
¡ Un pequeño beso en la cabeza!
- Hayır. - Bir küçük öpücük.
Un besito.
Hayır,... biz kelimenin tam anlamıyla sadece bayanlar bir öpücük sahip vardı.
No, nosotros... solo nos estabamos besando en el baño de damas
Amelie için büyük bir öpücük.
Un beso muy grande para Amelie.
Son bir öpücük alabilir miyim?
¿ Puedes darme... un último beso?
Önümüzde daha bir sürü öpücük var.
Habrá muchos más.
Çocuk eğitimim tamamen öpücük ve sarılma olayı değil.
Mi educación no era todo abrazos y besos.
Evet, tabi ki, ama... sadece ne kadar çok şeyi özleyeceğinin farkında değilsindir, bilirsin, küçük şeyler, öpücük gibi.
Sí, por supuesto, pero Simplemente no se dan cuenta de lo mucho que vas a perder las cosas, Ya sabes, las cosas pequeñas, como besar.
Bana bir öpücük ver.
Denme un beso.
Öpücük alabilir miyim lütfen? Teşekkür ederim.
¿ Puedes darme un beso, por favor?
Bir öpücük yardım eder mi?
¿ Si te beso tendrás menos sed?
Dün geceden bir öpücük izi kalmış.
Un beso anoche equivocó el lugar.
Şu öpücük?
Ese beso?
Öpücük yok.
Bueno.
- Öpücük yok mu?
- ¿ Un beso?
Tamam. Öpücük yok. Ben kötü çocuğum!
Vale, no hay beso. ¡ Soy un niño malo!
Bana bir öpücük ver.
- Dame un beso. - No.
Bugün öpücük istiyorsun, yarın benimle evlenmek istersin.
Hoy quiere un beso, mañana querrá casarse conmigo.
"4 öpücük".
4 besos ".
"Sevgilerimle. " 4 öpücük ".
Todo mi amor, 4 besos ".
- Bir de öpücük.
- Y un beso. - No.
Benim için ona bin tane öpücük kondur, tamam mı?
Dale muchos besos míos.
Kısa bir süre sonra Mark Cherry birlikte yazılmış meşhur parçası "Öpücük Talimi" ile sansasyon yaratan bir pop yıldızı haline geldi.
Pronto, Mark Cherry se convirtió en sensación del pop con su co-escrito sencillo "Práctica de Besos".
İşte bu Albert, Ginty'ye bir öpücük ver.
Muy bien, Albert, dale un beso a Ginty.
Bir öpücük ver bana.
Dame un regalito.
Ben de bir öpücük alabilir miyim?
¿ Y mi beso?
Sen buna öpücük mü diyorsun?
¿ A esto le llamas beso?
- Bir öpücük yeterli olur.
- Un beso va a tener que bastar.
- Öpücük mü?
- ¿ Un beso?
Öpücük!
¿ Un beso?
Tek yaptığım ona öpücük göndermekti.
Todo lo que hice fue soplar un beso.
Bu öpücük ne içindi?
¿ Cual fue ese beso?
alnıma bir öpücük ve uyudum.
La posición del misionero una vez al mes, un beso en la frente y a dormir
Öyleyse öyledir. Öpücük öpücük.
Si sabes cómo, sabes cómo.
Tetiğe dokunursan, başlarım öpücük atmaya.
Si aprietas el gatillo, comenzare a disparar besos.
İlk öpücük...
El primer beso.
Aksi halde kim bu kadar parayı bir öpücük için verir?
De lo contrario. ¿ Quién pagaría tanto dinero por un beso?
Yani tek bir öpücük bile yok.
Quiero decir, ni un solo beso.
# Bu gece benim olun böyle # Birçok gece # Bu sadece başlangıç olsun # bir öpücük ile Seal # en bir sevgilinin yemini ve Let
# ¡ Sé mío esta noche FAWN E INDIA HEREDARON SU IMPERIO # Que esto sea el comienzo de
- Öpücük yok mu?
- ¿ Beso?
- Bir öpücük?
- ¿ Un beso?
Peki ya öpücük?
¿ Qué tal ss ak?