Üstüne bastın Çeviri İspanyolca
436 parallel translation
Sezar'ın hakkı Sezar'a bebeğim, neredeyse tam üstüne bastın.
Tengo que admitirlo. Casi has dado en el clavo.
Tam üstüne bastın, on puan.
Un punto para usted.
- Tam üstüne bastın.
- ¿ Deudas? - No.
Tam üstüne bastın.
Has dado en el clavo.
- Tam üstüne bastınız.
- Usted ho ha dicho.
Tam üstüne bastın Clever.
Tú lo has dicho, Clever.
- Tam üstüne bastın.
- Exactamente.
Tam da üstüne bastın, Doktor Watson.
Un diez, Watson.
Sanırım tam üstüne bastınız, Bay Holmes.
Creo que ha dado en el clavo.
Tam üstüne bastın evlat.
De lo inteligente que eres, muchacho.
Tam üstüne bastın. Burada doktor benim.
Exacto, yo soy el doctor.
Tam üstüne bastın... kafanı karıştırır, başını ağrıtırlar.
Ahí está... te confunde y te da dolor de cabeza.
Tam üstüne bastınız.
Bien. De hecho. Lo haré.
- Tam üstüne bastın.
Eso es lo más inquietante.
Tam üstüne bastınız, Bayan Simpson.
Eso mismo. Muy bien dicho.
- Tam üstüne bastın.
- Eso es lo que es.
Tam üstüne bastın!
Has dado en el clavo.
Tam üstüne bastınız!
Justamente.
Pirinçlerin üstüne bastın.
Has pisado el arroz.
- Tam üstüne bastınız.
- Tiene razón.
- Tam üstüne bastın dostum.
- Lo has dicho todo, amigo.
- Tam üstüne bastın.
- Entendiste.
Tam üstüne bastın.
¿ Gloria?
- Tam üstüne bastın.
Oh, no. ¡ Oh, no!
- Ah, tam üstüne bastın.
Exacto.
Evet, Dawn, tam üstüne bastın.
Si, Dawn, exactamente
- Karateye gitmediğini mi düşünüyorsun? - Tam üstüne bastın.
- ¿ Para ti, no va a karate?
Sanırım tam üstüne bastın.
Creo que has dado en el clavo.
Tam üstüne bastın.
Eso sí me gusta.
İşte bu kez tam üstüne bastın.
¡ Fijaos! Esta vez sí que has metido la pata.
Tam üstüne bastın.
Exactamente.
Yıldızımın üstüne bastın!
Patoso, patoso, has pisado mi estrella.
Tam üstüne bastın çünkü karım,... işte yalan söyledim ve yalan söylemeyi beceremediğim için.
Precisamente porque mi mujer... Bueno, la he mentido. No sé mentir.
Tam üstüne bastın!
Has entendido perfectamente.
- Tam üstüne bastınız.
- Sí, ese mismo.
Tam üstüne bastın.
Diste en el clavo.
Tam üstüne bastın, ortak.
Tienes razón, hombre.
- Tam üstüne bastın, ahbap.
- Adivinaste, chico.
Evet tam üstüne bastın. Buraya gelip seni tehdit ediyorum.
Como hay un dios que he venido a amenazarte.
Tam üstüne bastın.
A vos corresponde.
- Yılanın üstüne mi bastın?
¿ Acabó con la cascabel?
Ne halt etmeye onu ayağının üstüne bastırttın?
¿ Por qué diablos ha permitido que caminara?
adamın biri bu eyeri satın aldı. Atın üstüne koydu ve bu özengiye ayağını bastığında kendini kaktüslerin üzerine oturmuş bulur.
Si uno compra esta silla, sale deprisa y se sube al estribo, acabará, seguramente, sentado sobre un cactus.
Tam yaramın üstüne parmak bastı, bütünleşemeyişim.
- Comprendió enseguida mi problema. - Mi falta de integridad.
Tam üstüne bastın.
Buena idea.
- Tam üstüne bastın.
- Justamente.
- Tam üstüne bastın, o tabelada.
- Vaya a la cama.
Tam üstüne bastın.
Ya me conoces.
Tıpkı üstüne bastığınızda tahtanın yaptığı gibi.
Al igual que la madera que pisaron.
Günaydın, bayan Pfeiffer. Kızım geçenlerde bir t-şört aldı, ön tarafında parlayan disko motifler üstüne bastırılmış...
"Buenos días Frau Pfeiffer. recientemente mi hija compró una blusa para la disco"
Tam üstüne bastın.
Así es.
üstünde 26
üstüne 19
üstüne alınma 28
üstünü ört 16
üstüne üstlük 16
üstünü değiştir 20
üstünü giyin 16
üstünü giy 19
üstüne 19
üstüne alınma 28
üstünü ört 16
üstüne üstlük 16
üstünü değiştir 20
üstünü giyin 16
üstünü giy 19