Ilk Çeviri İspanyolca
185 parallel translation
Tepeden tırnağa cılkı çıkmış.
Podrido, de arriba a abajo.
- İsim vermedim ki. Ama ben Teğmen'e nişanlılk konusunda acele edip şeyyy söyledim...
- No me permito pensar eso, pero yo tampoco lo soy.
Şöyle yüksek bir yere.. Cılkını çıkarırdım hergelenin.
Un poco por encima del suelo, bañado en sangre.
Küçük bir yerde balıkçılk gereçleri satmak
Vendía aparejos de pesca y escuchaba a los pescadores.
Bu işin cılkı çıktı.
Se està poniendo màs difícil.
20 eğitilmiş yılkı için paranı alabilirsin.
Puede cobrar los 20 caballos salvajes que ha logrado domar.
- Hayır. ılk kez çalışacağım.
- No. Es mi primera vez. K-O-V...
Yumurtadan çıkmadan tavukları sayarsan, yumurtalar cılk çıkar.
No se puede comer tortilla antes de poner el huevo.
ılk görevinde hiçbir bağlantın olmadan kalakaldın.
Abandonado en su primer puesto sin contactos.
Kafamı kesersen cılkı çıkar.
Si me la cortas, pronto estará putrefacta.
- Cılkı çıkar, yani çürür!
- ¡ Putrefacta! ¡ Podrida!
ılk öpücükle kalbini kaptırdı... sonunda aradığı huzuru, sığınağı bulmuştu. "
En el primer beso, su perdido corazón encontró la paz y el hogar por fin. "
- Şimdi yılkılın karşımdan, hepiniz!
- ¡ Ahora, fuera todos!
O anda karşılk almış.
Dicen que ella se le echó encima.
- Şey, biliyorum, fakat onun cılkı çıktı.
- Sí, pero está gastado.
Pekala.Birşeyi açılkığa kavuşturalım.
Aclaremos una cosa.
Yani Idahos, donmuş patates. Kroket ve kızartmalılk patatesler bile.
Tampoco las papas de Idaho, las fritas congeladas, las croquetas.
Bendeniz Jacque-kıç akılkıt.
Soy Eyáculo el bribón.
Şanslısın. Fransa'daki öğrenci protestoları yüzünden bu yılkı Alp dağları seyahatimizi iptal etmek zorunda kaldık.
Has tenido suerte, nosotros cancelamos el viaje a los Alpes por culpa de las protestas estudiantiles en Francia.
Tahminimizce çarpışmada 250,000 ölü olması bekleniyor, bir yılkı nüfus artışının dörtte biri oranda yani.
Estimamos 250.000 muertos por el impacto, y se prevé otro cuarto de millón dentro de un año.
Tommy, Bayan Nagle şimdi bana bu yılkı tek rakibimizin Öpücük verenler olduğunu rapor etti.
Tommy, me llegó el informe de reconocimiento de la Sra. Naggle. La verdadera competencia es la "Casilla de los Besos".
Bu ayakkabıların bir günde cılkı çıktı. Nedenini öğrenmek istiyorum.
Estos zapatos se despedazaron y quiero saber por qué.
Cılkı çıkmış.
Podrido.
İnsanlar asla anti-semitik toplantılara gitmesin ve Gerald LK Smith'e 10 sent bile göndermesin.
La gente que nunca enviaría dinero a Gerald L. K. Smith.
Hayır demek zorundayım. Sessiz kal, bırak Bilbo ile Gerald LK Smith konuşsunlar mı?
¿ Dejar que hablen Bilbo y Gerald L. K. Smith?
Akllnln biraz karl § lk olmasl hic ; § a § lrtlcl degil.
Todas esas semanas en el hospital pueden haberte dejado un poco confundida, ¿ no es cierto?
Kocanlzln vasiyeti gayet a § lk ve anla § lllr.
El testamento de su marido es claro y explícito.
- İşin cılkını çıkardı.
- ¡ No!
Ü lk eye kan ağlattılar
Hasta que el país sangrara
lkın.
Empuje.
lkın. lkınabilirsin.
Empuje un poco. Expúlselo.
lkın!
puja! .
Lkın.
¡ Empuje!
Lkın! Bir, iki, üç... Sekiz, dokuz, on!
Uno, dos, tres ocho, nueve, ¡ diez!
lkın.
Empuja.
lkın. lkınabilirsin.
Un poco más. Lo puedes hacer.
Güzel. lkın.
Bien. Empuje.
lkın!
¡ Empuje!
Güzel, güzel. lkın. Aferin!
Eso, eso, empuje.
Devam et! lkın!
Siga así, empuje.
lkınmayı biraz kes, oldu mu?
Deje de empujar. Muy bien.
lkın, ıkın, ıkın.
¡ Vamos, empuje, empuje!
lkınmayın, oldu mu?
No empuje, ¿ entiende?
- lkınmayın!
- ¡ No empuje!
lkınmayın!
¡ No empuje!
" lkın Chloe! lkın! Haydi.
" Empuja, Chloe, empuja.
Bu yılkı üniformalar harika değil mi? Bak.
Ahí va Steve Prefontaine una de las mayores esperanzas de America para la medalla dorada.
- lkın! lkın!
- ¡ Empuja!
Selam. lkınmaya devam et Carla, ki bebeğine bakabileyim.
Hola. Sigue empujando para que pueda ver este bebé.
Aferin Carla. lkın!
Eso es, Carla. ¡ Empuja!
lkın!
¡ Empuja!