Şerefsiz Çeviri İspanyolca
4,586 parallel translation
- Şerefsiz, ne yapıyorsun lan?
¿ Qué te pasa?
Haklı, tam şerefsiz gibi davrandık.
Tiene razón. Somos unos desgraciados. Fue mi culpa.
Şerefsiz her sene kalbimi kırıyor.
Cojida Mets romper mi corazón cada año.
Şerefsiz herif!
Maldita sea!
Şerefsiz.
Desgraciada.
"Sieg heil" şerefsiz!
¡ Sieg heil, hijo de puta!
Ve Wilson Rogers denen o kendini beğenmiş şerefsiz benim önergeme karşı önerge sundu.
¿ Cierto? Y Wilson Rogers, este maldito hijo de perra, respondió a la moción, oponiéndose a mi moción.
Rory'nin ruhu ele geçirildi seni şerefsiz!
- El chico esta poseído idiota.
Şerefsiz.
Prick.
Uzaklaş ondan, adi şerefsiz!
¡ Déjala en paz, cretino!
Seni adi şerefsiz!
¡ Hijos de puta!
Şerefsiz!
Estúpido!
- Şerefsiz.
Estúpido.
Seni şerefsiz, hadi otur da içki içip kutlayalım bunu.
Hijo de puta. Eso es grandioso. Ven siéntate con nosotros, aquí.
Soktuğumun şerefsiz şişko İngiliz'i Whilmsley'yi aradım.
Llamé al maldito inglés rechoncho, Whilmsley.
Sizin bir avuç şerefsiz olduğunuzu düşünüyorum.
Creo que son unos idiotas.
Şerefsiz köpek!
¡ Jódete, cretino!
Bir avukat tutalım, vatandaşlık hakların için şerefsiz hükümeti dava edelim!
¡ Contratamos un abogado y demandamos al gobierno!
Şimdi ödeştik, seni şerefsiz.
Te debía una, desgraciado.
Seni şerefsiz!
¡ Hijo de puta!
Uzak dur ondan şerefsiz!
¡ Aléjate de él, desgraciado!
Kandırdım şerefsiz!
¡ Caíste, desgraciado!
Vay şerefsiz!
¡ Qué canalla!
Şerefsiz!
¡ Me cago en la leche!
- Gel bakalım, şerefsiz herif.
- ¡ Ven aquí, pedazo de mierda!
- Onlardan çaldım. şerefsiz herifler.
Se las robé. Malditos idiotas.
Seni korumak için vuruldum şerefsiz.
Recibí una bala por ti, hijo de puta.
- Şerefsiz seni.
Ay, hijo de puta.
Lisede Tara Podwoski saçımı çeker ve bana şerefsiz avcısı derdi.
En la preparatoria, una tal Tara Podwoski me tiraba el cabello y me llamaba caza-vaginas.
Marlon bir ressamdı. Zavallı, şerefsiz herif.
Marlon fue un pintor, hijo de una pobre puta.
- Şerefsiz.
- Imbécil.
- Bütün bunlar midemi bulandırdı. - Ormandaki şu şerefsiz piçi gördün mü?
Todo me revuelve el estómago. - ¿ Usted ve que el pobre bastardo en el bosque?
Oh! Seni şerefsiz!
¡ Maldito idiota!
Bu şerefsiz de nereden çıktı?
¿ De dónde salió esa basura?
Kes sesini şerefsiz herif!
¡ Cállate imbécil!
- Şerefsiz!
- ¡ Imbécil!
Ben boktan bir hain miyim? Seni yalancı şerefsiz!
De ser acuchillado por ser un traidor, ¡ soplón mentiroso!
Önce bana borçlu olduğun iki aylık çocuk nafakasını öde, seni acınası şerefsiz.
¡ Apenas pagues los dos meses de manutención atrasados, maldito idiota de mierda!
Kahvaltı yaparken birden bu şerefsiz gelip ona vurmaya başladı!
Solo estábamos almorzando y luego este desgraciado salió de la nada y lo golpeó.
- Ne oluyor Carlos? - Şerefsiz!
Carlos qué ha s ¡ do eso, ¿?
Deli, şerefsiz herif. Şu Washington saçmalığı bitince bütün filmlerimi sen yazacaksın.
Y tú, hijo de puta chiflado, escribirás todas mis películas en cuanto se aclare esta mierda.
Ben de sana adi şerefsiz dediğimde öyle demek istememiştim.
Tampoco quise llamarte gilipollas cuando lo hice.
Namaste, şerefsiz.
Namaste, hijo de puta.
Albay Şerefsiz elinde şamdanla Ely'ın odasında galiba.
Parece que el coronel Cabrón está arriba en la habitación de Ely con el candelabro.
Ama bana sorarsan şerefsiz biriymiş.
Pero suena como a un bastardo para mí.
- Kapa çeneni artık be şerefsiz herif.
- ¡ Cállate, pedazo de mierda, imbécil!
- Seni şerefsiz!
- ¡ Maldito vendido!
Bu kadar komik olan ne, şerefsiz?
¿ Qué es tan gracioso imbécil?
Şerefsiz mahlukat.
- Hijo de perra.
Şerefsiz herif!
Hijo de puta!
- Şerefsiz herif!
¡ Carlos!
şerefsizler 41
şerefsiz herif 29
şerefe 1217
şeref 29
şeref sözü 19
şerefine 69
şerefinize 33
şeref duydum 36
şerefsiz herif 29
şerefe 1217
şeref 29
şeref sözü 19
şerefine 69
şerefinize 33
şeref duydum 36