3 Çeviri Fransızca
67,231 parallel translation
Üçüncü, temiz.
3, RAS.
3 aylık mı?
Trois mois?
10.3 gram karşı madde.
10.3 grammes d'antimatière.
A'lar bir, B'ler iki, C'ler üç.
A est 1. B est 2. C est 3.
Uçağım 3'te kalkıyor.
Mon avion part à 15h.
Üç büyük fay hattı ve bir sürü de küçük ve hepsi de bu kahrolası Bay Area'da birleşiyor...
HOMME : 3 lignes de fracture majeures et un tas de lignes mineures, et elles se croisent toutes ici.
Annenden 3 yaş daha genç.
Elle a trois ans de moins que ta mère.
3, 2...
Dans trois, deux...
- 1, 2, 3, 4!
- 1, 2, 3!
Bugün üç gol attım!
J'ai marqué 3 buts aujourd'hui!
Saat başı 12 kucak dansı, çarpı 3 kız, çarpı 56 saat direk vergisi ve sim geri dönüşüm ücreti.
12 lap-dance par heure, fois 3 filles, pendant 56 heures, les taxes de barre, la taxe sur le recyclage des paillettes.
Beş yıl önce seni 3. nesil telefonuma yardımcı olman için işe almak istemiştim. Ama reddettin, nedenini hâlâ bilmiyorum. İlginç biri olduğuna karar verdim.
Il y a cinq ans, j'ai essayé de vous embaucher, en tant que consultant pour un téléphone, vous avez refusé, j'ignore toujours pourquoi, mais je vous ai trouvé intéressante, l'exploitation des données et des algorithmes a fait le reste.
Bill Boerg'e ekstazi sattım.
J'ai vendu à Bill Boerg 3 tubes de Molly,
Bu 3. çılgın atışın karşısında koşucu avantajı yakalıyor.
Le coureur avance au troisième but avec ce mauvais lancer.
3. başarısız atış, yine kuma gidiyor.
Troisième balle, dans la terre encore une fois.
Mike, 3 gün içinde Ginny atmak için hazır olacak mı?
Ginny sera-t-elle prête à lancer dans trois jours?
3. atışla birlikte 2 içerde 2 dışarda, ve bir koşu oluyor.
Deux dedans, deux dehors, on est à la troisième, un coureur.
4 turun sonunda Padres 3 puan, ve Giant 2 puan alıyor.
Après quatre manches, Padres 3, les Giants 2.
Pekâla, o ana geldik. 4-3 Padres önde, tüm kaleler dolu bir dışarıda var ve Giants'ın tam sayı yapan en sert vurucularından birisi sahada.
Nous y voilà, 4-3 pour les Padres, les bases sont pleines. Un éliminé, et un compte plein pour le batteur des Giants.
6'da üç, 8 vuruş, 3 koşu ve 5 tane oyun dışı.
Six et un tiers, huit coups sûrs, trois points, 5 retraits sur trois prises.
Merkezi işlemcisine iki ya da üç tane zırh delici mermi yeterli olacaktır.
2 ou 3 balles perce-blindage à travers son processeur central devrait suffire.
Virüs, güvenlik duvarını aştı ve manyetik çizmelerin gücünü 3 katına çıkardı.
Le virus vient de s'introduire au delà de son pare-feu et a commuté vos bottes magnétiques sur 300 %.
75.3 kilometre.
75,3 kilomètres.
Saatte ortalama 3 kilometre ile gidiyoruz.
Nous avançons en moyenne à 3 km / h.
İnsanlara biraz şaşırtıcı gelebilecek bir şey şudur ki ; modern uydularla, yüzeyin henüz sadece % 3'lük kısmını tarayabildik.
Quelque chose que les gens trouveront un petit peu surprenant c'est qu'avec les satellites modernes, on ait couvert seulement 3 % de la surface.
Karbondioksit tutucusu son sorgunuzdan bu yana % 3 azaldı.
L'épuration de CO ² a baissé de 3 % supplémentaires depuis votre dernière demande.
Çalıştırma sekansı başlatılıyor. İşaretimle : Üç, iki, bir.
Initialisation du démarrage à mon top... 3, 2, 1...
10, 9, 8, 7, 6, 5, 4, 3, 2, 1.
H moins 10, 9, 8, 7, 6... 5, 4, 3, 2, 1, 0.
Asıl tanığımızın üç yıl önce ölmesinden bahsediyor.
Du fait que notre témoin oculaire est mort il y a 3 ans.
Eyaletin en iyi dedektiflik şirketiyle 3 yıllık bir gözetleme anlaşması.
- Qu'est-ce que c'est? - Un contrat de surveillance de 3 ans avec la meilleure agence de détectives de l'état.
Numara üçü açıyorum.
Je charge le numéro 3.
Buraya geleli 3 gün oldu.
Ça fait 3 jours, maintenant.
Bugün ise 2,3 milyona yükseldi.
Aujourd'hui, ce nombre est passé à 2,3 millions.
28 gram taş kokain için hapis yatma süresi 2,8 kilo toz kokain ile aynıydı.
Trente grammes de crack, ça valait autant de prison que 3 kg de cocaïne.
Yatak odasından kaçırılan ve daha sonra öldürülen Polly Klaas, California'nın "üç cezada işin biter" yasasına yol açtı.
Polly Klaas, enlevée dans sa chambre avant d'être assassinée, ce qui a mené au vote de la loi des 3 infractions en Californie.
Mekanı baştan aşağı yenilemesi planıma sadık kalacağım. Bana deliler gibi aşık olması için yeteri kadar uzun sürdüğünden emin olmam gerek. - İki üç yıldan fazla sürmese gerek.
Je vais rester au plan original de la faire redessiner complètement nos locaux, et je ferai en sorte que ça dure assez longtemps pour la faire tomber follement amoureuse de moi, et ça ne devrait pas prendre plus de 2 ou 3 ans.
Sözleşmenin 3-C maddesini ihlal ettiniz beyefendi. Eğer bir daha olursa buradan gidiyorsunuz demektir. Ne?
Vous êtes en infraction de la sous-section 3-C de votre bail, donc si ça se reproduit, vous dégagez.
Kesin delil bulman gerekiyor çünkü 3 yıldır Sutter'ın peşindeyim adam hilebazın teki.
- À une preuve irréfutable, je suis après Sutter depuis 3 ans. Cet enfoiré m'échappe toujours.
Temyiz için üç farklı dayanağımız var.
Nous avons 3 motifs pour faire appel.
Ben de revirde çalışan bir arkadaşımdan seni kontrol etmesini istedim. 10 dakika önce bana dün gece en az 3 saat hapisten çıktığından emin olduğunu söyledi.
Je pensais que tu allais mal, mais je pouvais pas te voir, donc j'ai demandé à un ami bossant à l'infirmerie de voir ton état, et il m'a dit être sûr que tu as disparu au moins trois heures.
Bana ailemle geçireceğim 3 yıla mâl oldu. Sadece özel günler de değil adamım.
Et ça me coûte 3 ans avec ma famille, et pas que les grandes occasions.
Suits'in önceki bölümlerinde... 3 yıldır Sutter'ın peşindeyim.
Précédemment... Je guette Sutter depuis 3 ans.
İşe başlamadan önce 2-3 ay kadar daha yakından çalışabileceğimizi düşünmüştüm sadece.
On aurait pu travailler ensemble pendant 60 à 90 jours avant de commencer cela. - Mais je ne pourrai pas y aller en moins de 7 à 10 jours ouvrés. - Ce ne serait pas productif.
Afedersin? Alkollü araç kullanmaktan 3 yıl aldığını söyledin, ama öncesinde hiç sabıkan yok, ve adam tamamen iyileşmiş.
Tu as dit que tu as pris 3 ans pour conduite en état d'ébriété, mais tu n'as eu aucune faveur, et ce gars a été blanchi.
3 yıl aldım çünkü William'ı satmam için bir anlaşma teklif ettiklerinde... hayır dedim.
J'ai pris 3 ans, car quand ils m'ont proposé un accord pour le faire tomber, j'ai refusé.
Bildiğim sonraki şey.. ya ben 3 yıl hapise girecektim,... ya da oraya daha uzun bir zaman için çocuklarımın annesini hapise gönderecektim.
Et la seule chose dont je me souvienne ensuite, c'est de devoir choisir entre faire 3 ans de prison, ou éloigner la mère de mes enfants pour bien plus longtemps.
Louis'in tatlı getirmesi için tam olarak 3 neden vardır.
Il y a trois raisons pour lesquelles Louis offre à manger.
- 3 gün önce gece neredeydin?
- Où étiez-vous il y a 3 jours?
3 sene önce mi?
3 ans maintenant?
3. kaleye ilerle!
Vas au troisième but!
Yapmasan iyi olur. 3'e karşı 1, dostum.
3 contre 1, l'ami.