Aksi taktirde Çeviri Fransızca
374 parallel translation
Aksi taktirde vasiyetinde bu kadar çok engel olmazdı.
Sinon, il n'aurait pas multiplié les obstacles.
Aksi taktirde sizi de adaya göndermek zorunda kalırım.
Ou vous irez au Lazaret, vous aussi.
Aksi taktirde sizi öyle hızlı kırbaçlarım ki ne olduğunu anlayamazsınız.
Sinon, je vous ferai fouetter sur-le-champ!
Ancak hastam doğal yollarla uyanana dek burada kalmalıyım... Aksi taktirde ölümünden sorumlu tutulamam.
Mais je dois rester ici jusqu'à son réveil naturel, ou je serai responsable de sa mort.
Aksi taktirde delil olarak el koyacaklar.
Ou ils le saisiront comme preuve.
Aksi taktirde ben de Amazon'a dökülen tüm akarsuların isimlerini sayarak misilleme yapacağım.
Vous voulez que je vous énumère les affluents de l'Amazone?
Belli ki hala başka bir cinayet planın var, aksi taktirde güvenli olan ilk kılığına geri dönerdin ve seni bulmamı önlerdin.
Vous aviez prévu un autre meurtre. Sinon, vous auriez repris votre premier déguisement.
Ama George aksi taktirde Potter'ı desteklerler.
Mais George, autrement, ils vont voter pour Potter.
Aksi taktirde mahkemeye gitmezdim.
- Oui. Sinon on aurait pas de procès.
Aksi taktirde kaydınız silinir.
Alors, vous perdez tout.
Aksi taktirde evde yatağımda olurdum.
Sans ça, à cette heure-ci, je serais au lit.
Aksi taktirde, zamanını boşa harcıyorsun.
Sinon, vous perdrez votre temps.
Aksi taktirde, başvurunun burada şu anda reddini istiyoruz.
Sinon, nous demandons que la requete soit refusée, maintenant.
Aksi taktirde bunları kaldıramazdım.
Sinon, je n'y survivrais pas.
Centilmence olanı yapıp benim onu boşamama razı gelebilir. Eğer? Aksi taktirde, sadece geleceğin dükünün değil aynı zamanda geleceğin Chalfont düşesinin de sosyal konumunu tehlikeye atacak olduğunu izah edersek.
Il pourrait me laisser demander le divorce Si je pouvais lui expliquer qu'autrement, il compromettrait non seulement le futur duc mais aussi la future duchesse de Chalfont.
Öttüğünü sanmıyorum... Aksi taktirde, sadece beni arıyor olmazlardı. Öyleyse nasıl oldu?
S'il avait parlé, on ne rechercherait pas que moi.
Bay Carpenter'ı sinizlendirmemeliyiz, aksi taktirde burada kalmayacaktır.
N'ennuyons pas M. Carpenter ou il refusera d'habiter ici.
Güvenlik konusuna herkes uymalıdır, aksi taktirde kimse güvende olamaz.
La sécurité doit être pour tous ou nul ne sera en sécurité.
Belki, savaşta bize destek olmaları için onları ikna edebilirim. Aksi taktirde en uygun zamanı beklemek zorunda kalacağım.
Ils pourraient nous confier les premiers fabriqués.
Aksi taktirde hepiniz tüm gün ve gece burada böyle dikilirsiniz.
Sinon, vous resterez tous là jusqu'à demain, s'il le faut.
Şerif sensen, sana saygı duymak zorundalar. Aksi taktirde işini yapamazsın.
Un shérif doit se faire respecter.
Gitmekten hep nefret ettim. Ancak insan yeni bir yer bulmak zorunda... Aksi taktirde bir daha kederli ve melankolik olması mümkün değil.
Je déteste m'en aller, mais il faut bien se trouver un nouvel endroit, sinon il ne serait plus possible d'être triste et mélancolique.
"Aksi taktirde size karşı gelmek durumunda olacağım" "ve sorumlusu ben olmayacağım."
" Dans le cas contraire, je repousserai une attaque que je n'ai pas provoquée.
Umarım öyle olur. Aksi taktirde bombayı patlatmak zorunda kalırız.
Sinon nous ferons exploser la bombe.
Eğer birisi çığlık atmadan acıya dayanabilirse veya aksi taktirde ölene kadar gerilimleri serbest bıraktırıldığında çalışmak istediğimiz Ürperteç'e bir otopsi ile ulaşabiliriz.
Si on pouvait supporter la douleur sans crier, c'est à dire en préservant la tension jusqu'à la mort, l'autopsie nous livrerait un Crispeur utilisable.
Budist olduğunu sandım, aksi taktirde ona Noel kartı gönderirdim.
Sinon, je lui aurais envoyé une carte pour Noël.
Adalet ve edep kaptanın kalbinde bulunur, aksi taktirde gemide olmayacaklardır.
Quant à lui, il ne montrait aucun signe de mécontentement. Il prit l'habitude de se plonger dans les études de Brown et de se soucier de préoccupations qui l'emmenaient bien loin des siennes.
Aksi taktirde, tutuklandığımda beni takip edip bulabilecek kişilerin dikkate değer teknolojileri olacaktı.
Si cela foirait, si je devais être arrêtée, alors mon poursuivant aurait forcément une technologie très avancée.
Aksi taktirde nasıl sonlanacağını biliyoruz.
Sans quoi, eh bien, voilà comment nous allons tous finir.
Aksi taktirde, hepimiz aynı yolun yolcusu oluruz.
Sinon, nous partirons tous pareillement.
Aksi taktirde başın büyük belaya girebilirdi.
C'était la seule solution.
Aksi taktirde Direniş elindeki gücü zorlayacak.
Sinon, la Résistance va me pousser à l'acte.
Aksi taktirde burada kalacak bizimle.
Sinon, elle restera ici, avec nous.
- Aksi taktirde benimle konuşmazdın.
- Ou vous ne me parleriez pas.
Aksi taktirde, inançlarını yitirirler ve otoritenizi kaybedersiniz.
Sinon, ils ne vous font plus confiance et vous perdez votre autorité.
Devamını dinleyin. Öncelikle, ödeme yapmak için üç gününüz olduğunu bildiririz. Aksi taktirde, ödemelere % 10 faiz uygulanacaktır!
En conséquence, vous informe qu'à défaut de paiement dans trois jours, je serai au regret de vous appliquer une majoration de 10 %.
Aksi taktirde başka birini İçişleri Bakanı olarak atar, ve o biri de polis yöntemlerine karşı benim kadar anlayışlı olmayabilir.
Sinon, ils vont devoir trouver un autre ministre de l'intérieur Et le suivant n'aura pas la même conception Des méthodes de police que les miennes.
Aksi taktirde, herkes açlıktan ölecek.
Sinon, nous mourrons de faim.
Bele, bu geminin kaptanı benim, ben hangi rotayı uygun görürsem oraya gider, aksi taktirde gemiyi yokederim.
Bele, je suis le capitaine et ce vaisseau ira où je décide, ou bien j'ordonne sa destruction.
Evet. Aksi taktirde, sahne kapıcısının şemsiyesi niçin çalınsın?
Sinon, pourquoi celui du portier aurait-il été volé?
Aksi taktirde, eminim hala beni suçluyor olacaktın.
Sinon... je suis certain que vous m'accuseriez.
Kalk borusundan önce içeri almam gerekiyordu, aksi taktirde herkes görebilirdi, efendim.
Je l'ai amené avant la sonnerie sinon tout le monde l'aurait vu.
Aksi taktirde mülkiyet bana geçecekti.
Sinon, nous pouvons prendre en charge la propriété.
Aksi taktirde Şeytan bedenimizde bir yer bulur ve ruhlarımızı alıp götürür.
Sinon, le Malin s'installera dans notre corps et prendra notre âme. Et alors, alors nous brûlerons en Enfer pour l'éternité.
Aksi taktirde benden uzak durun.
Et je ne veux plus vous voir.
Ve kanıta ihtiyacımız var, ne yazıkki. Aksi taktirde, bizim deli olduğumuzu düşünecekler.
Sinon, notre histoire nous ferait atterrir à l'asile.
Aksi taktirde bir sürü soru soracaktır.
Autrement elle posera des questions.
Aksi söylenmediği taktirde her zaman bekletiriz.
Nous Ie faisons, sauf si on précise Ie contraire.
Dediğim gibi, aksi söylenmediği taktirde her zaman bekletiriz.
Nous gardons les chambres, sauf si on précise Ie contraire.
Dört adamımızı geri istedik aksi taktirde çalışmayacağımızı söyledik.
On a réclamé les disparus au directeur.
Aksi taktirde, kaçar giderdi
Cependant, cet ami devrait paraître au grand jour.