English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ A ] / Alacak mısın

Alacak mısın Çeviri Fransızca

858 parallel translation
Bugün alacak mısınız doktor?
Allez-vous les acheter aujourd'hui, docteur?
Hadi beni içeri alacak mısın?
Allez, laissez moi entrer
- Onu satın alacak mısın? - Kesinlikle hayır.
- L'achetez-vous?
- Alacak mısın, almayacak mısın?
- A prendre ou à laisser.
Blake'in elinden alacak mısın?
Vous retirez l'affaire à Blake?
Alacak mısın?
Enlevez 100 yens.
Aşağı inip ücretini alacak mısın Harv?
Tu vas toucher ta solde?
Bugün işten haber alacak mısın?
Tu sauras pour le travail ce soir?
Beni de alacak mısınız?
Alors, vous m'emmenez avec vous?
- Bir şey satın alacak mısınız?
- Vous comptez acheter?
O zaman işi alacak mısın?
Alors vous acceptez?
Beni hep yanına alacak mısın?
Tu m'emmèneras toujours?
Alacak mısın?
C'est vrai?
Bunu alacak mısınız?
Je peux vous le confier?
Beni içeri alacak mısın?
Vas-tu m'ouvrir?
Bay Dingle, şu adamın senedini alacak mısınız?
M. Dingle? Dois-je accepter cette reconnaissance de dettes?
İşini zorlaştırmak hoşuma gitmiyor ama her önlemi alacak mısın?
Abby vous manquera. Désolé de vous encombrer ainsi.
- Bundan hiç pay alacak mısın?
Pas mal. Tu touches?
O dergiyi alacak mısın?
Tu l'achètes, oui ou non?
Bunu alacak mısın?
Tu vas déguster.
- Bu riski alacak mısın Jim?
- On a besoin de chance, Jim!
Alacak mısın?
Veux-tu m'en acheter?
Köpeği alacak mısınız, almayacak mısınız?
Vous voulez le récupérer ou pas?
- Haritayı alacak mısınız?
- Voulez-vous garder la carte?
Alacak mısın? Bir dakika.
Surveille-les un instant.
Beni içeri alacak mısın?
- Oui. Veux-tu me border?
- Düzenli para alacak mısın?
Hari, il payera régulièrement?
Musa'ya verdiğim her şeyi ondan alacak mısın?
Enlèverais-tu à Moïse tout ce que je lui ai donné?
Beni de yanına alacak mısın?
Emmène-moi avec toi.
Kendi kardeşini öldürmek zorunda kalsan da, o parayı alacak mısın?
Tu serais prêt à tuer ton propre frère pour cet argent?
Snuffy'yi alacak mısın?
Et Snuffy? Vous le prenez ou quoi?
Tablolarından birini alacak mısınız?
Vous allez lui acheter une toile?
Beni alacak mısın?
Tu viens me chercher?
- Dört ok yaramı da alacak mısın?
J'ai reçu 4 flèches ; êtes-vous preneur?
Beni yeni filona alacak mısın?
Vous me prendrez dans votre unité?
Sana bir içki alır mısın diye sordu. Alacak mısın yoksa almayacak mısın?
Allez, Joe, calme-toi.
Onu satın alacak mısın?
Vous pouvez la payer?
Ya o, tasması olmadan mı? Onu da yanına alacak mısın?
Et lui... sans le collier?
Tütün de alacak mısın?
Vous pourriez acheter du tabac?
Sahiden satın alacak mısın?
Tu veux les acheter?
Mike, yanına müfrezeyi alacak mısın?
Mike, as-tu un plan?
- Biraz şampanya alacak mısın? - Hayır teşekkürler.
"Un peu de champagne?"
Eğer beni yarın buradan gönderirse, geri alacak mısın beni?
s'il me renvoie, plus tard, me reprendrez-vous?
Alacak faizleri tamı tamına bu kadar. Bana bu iyiliği yapar mısınız?
Considérez ceci comme un arriéré de ce que j'aurais dû verser.
- Bana bir sandviç alacak mısın?
Vous m'offrez à dîner?
Utah'ta bir ev alacak... ve çıngırağı ön kapının iç yanına takacaktık. Kapı açıldığında çın çın çalacak... ve dostların geldiğini anlayacaktım.
On va la mettre au-dessus de l'entrée, à l'intérieur, pour qu'on l'entende quand la porte s'ouvre.
Bebeği alacak mısın sen?
Prends le bèbè.
Davayı alacak mısınız?
Vous le défendrez?
Beni de yanına alacak mısın?
M'emmènes-tu avec toi?
Bu kalemi alacak mısın?
Regardez.
Kasabanın dulları ve yaşlıları öldüğünde onlardan kalanları da mı alacak?
Qui s'approprie les biens des veuves et des mourants?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]