English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ A ] / Anlatabiliyor muyum

Anlatabiliyor muyum Çeviri Fransızca

486 parallel translation
Anlatabiliyor muyum?
Ou bien à vendre la mèche.
Anlatabiliyor muyum? Rol yapacağız.
Tu comprends?
- Anlatabiliyor muyum?
- Vous comprenez?
Fazlasına gerek yok, anlatabiliyor muyum, yetsin yeter.
Pas trop, mais plus qu ´ assez.
Evet. Mükemmel birşey bulursan, veya bir yer ya da birini ona yapışmalısın diye bir teorisi vardı, anlatabiliyor muyum? Sizce bu çok mu saçma?
D'après lui, quand on rencontre la perfection, dans quoi que ce soit, il faut s'en tenir là.
Evlenmeden önce, güzel Rebecca Hildreth'ti o, anlatabiliyor muyum?
Avant son mariage, elle était la belle Rebecca Hildreth.
Güzel Rebecca Hildreth'ti o, anlatabiliyor muyum?
La belle Rebecca Hildreth.
Çocuklar için iyi. Anlatabiliyor muyum?
C'est bon pour les enfants.
Bilmem anlatabiliyor muyum?
A quoi ça rime?
Anlatabiliyor muyum?
Il est ouvert.
Onda iş yok, bilmem anlatabiliyor muyum?
C'est une ratée, si vous voyez ce que je veux dire.
Anlatabiliyor muyum acaba?
M. Le Consul comprend?
Şu reklamlardaki kızların mecmualardaki resimlerine bakıyorum, anlatabiliyor muyum.
Je regarde les photos des magazines... Les filles des publicités, vous voyez ce que je veux dire.
Kendimi anlatabiliyor muyum?
M'entendez-vous?
Bilmem anlatabiliyor muyum?
Je sais pas bien m'expliquer.
Bir kıza verebileceği pek çok şey var. Bilmem anlatabiliyor muyum? Görsen şaşırırsın.
Il a beaucoup à donner à une femme, si tu vois ce que je veux dire.
Anlatabiliyor muyum?
Tu comprends?
New York polisi değilsin. Anlatabiliyor muyum?
Vous ne faites pas partie de la police de New York!
Anlatabiliyor muyum? - Ama oy vermedin.
- Mais tu n'as pas voté.
Ya ilginizi çeker ya da çekmez, anlatabiliyor muyum?
Vous êtes intéressée ou pas?
Anlatabiliyor muyum? Hayır, pek anlamadım.
Non, je ne vois pas, en fait.
Bazı şeyleri sadece doktorlar bilir anlatabiliyor muyum? Bu sır gibi bir şey. Anlatabildim umarım...
C'est un secret réservé aux médecins et à moi-même.
Bilmem anlatabiliyor muyum?
Tu vois ce que je veux dire.
- Bilmem anlatabiliyor muyum?
- Tu piges?
Ama tarif edemem. Kendim bulmalıyım. Anlatabiliyor muyum?
Je sais où il est mais je ne sais pas le dire... ll faut que je le retrouve.
Anlatabiliyor muyum?
Vous voyez?
Anlatabiliyor muyum?
Tu me suis?
Anlatabiliyor muyum Bay Beale?
Vous me comprenez bien?
Ona biraz daha vermelisin, anlatabiliyor muyum?
Faudrait que tu fasses un petit effort avec elle.
Anlatabiliyor muyum?
Vous comprenez?
Anlatabiliyor muyum...
Est-ce clair?
Burada sahip olduğun adamlar... çiftçiler... ne demek istediğimi anlatabiliyor muyum?
Les gens d'ici sont surtout des ruraux.
Bir adamı emiyormuşum gibi geliyor. Ne demek istediğimi anlatabiliyor muyum?
On va croire que je fais de la lèche.
- Anlatabiliyor muyum? - Evet, General.
Beaucoup refusent de comprendre.
Anlatabiliyor muyum Wally, böyle bir konuyu bir Tibetlinin evine götürsen çok tuhaf olurdu.
Imagine, Wally, cette situation dans une maison tibétaine...
Ama esasında dalları veya kökleri olmazsa artık ağaç olmaz. Sadece bir kütük olur. Demek istediğimi anlatabiliyor muyum?
Or, sans branches ni racines, ce n'est plus qu'un tronc!
Anlatabiliyor muyum?
Imagine un peu.
Ve yeri ve zamanı geldi. Bilmem, anlatabiliyor muyum?
Voilà le temps et le lieu, tu me suis...
Anlatabiliyor muyum?
Vous pigez?
Anlatabiliyor muyum? Üzgünüm.
- Suis-je bien clair?
- Organik bir niteliği var. - Doğru. Neredeyse tümüyle bağımsız, anlatabiliyor muyum?
Il se fond bien dans le decor, il est quasi interdependant, si vous voyez ce que je veux dire.
Yani, "Ah, ölüyorum!" klişesi. Anlatabiliyor muyum?
"Dieu tout puissant, je me meurs!" Tu vois ce que je veux dire?
Anlatabiliyor muyum?
On se comprend?
Amerikalı değildi, anlatabiliyor muyum?
Pas américain, vous voyez.
Ne demek istediğimi anlatabiliyor muyum?
Vous savez ce que je veux dire.
Anlatabiliyor muyum?
Est-ce clair?
Anlatabiliyor muyum?
Tu ne comprends?
Şimdi ne demek istediğimi anlatabiliyor muyum?
Vous voyez ce que ça signifie?
- Oyun ölüyor, ne demek istediğimi anlatabiliyor muyum? Görsel ve eğlenceli bir şeye ihtiyacımız var.
Là, tout s'écroule.
Anlatabiliyor muyum? Çam dallarıyla. Buna kamuflaj deniyordu.
Nous reçûmes l'ordre d'aller avec eux, avec les Allemands.
Hayır, erkekler ilk başta hemen alınıyordu. - Anlıyorum. - Anlatabiliyor muyum?
- c'est ainsi qu'on disait dans le jargon de Treblinka -

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]