Bahse varım Çeviri Fransızca
1,596 parallel translation
Hanımlar, bahse varım kimse kahvaltı etmemiştir.
Si on allait petit-déjeuner?
Bahse varım buzlu harika olurdu.
Ce serait top, avec des glaçons.
Bahse varım sana şu anda her şeyi sorabilirim.
C'est le moment idéal pour te cuisiner.
Bahse varım ki bazı ilginç çalışmalarla meşgulsün.
Tu fais des études, peut-être? Non, pas vraiment.
Bahse varım onu çarçabuk yer yutarız, ha?
Je parie qu'on pourrait la péter en deux sans forcer.
Bahse varım bu iki gerizekâlı hayatlarında osurmamışlardır bile.
Je suis sûr que ces clowns ont jamais pété de leur vie!
Beş dolara bahse varım, bu silahlı ve bıkkın bir işçidir.
Je parie 5 $ qu'il s'agit d'un employé mécontent et armé.
Bahse varım onların içinde iyi görünürsün tatlım.
Elles t'iraient bien, poupée.
Bahse varım sevgilinin önünde seni ıslatırım.
Je parie que je pourrais te faire mouiller devant ton copain.
Bahse varım bakiredir.
Je suis sûr qu'elle se rase la chatte.
- 100 dolara bahse varım.
- Je te parie 100 $.
- Bahse varım.
- Je prends le pari.
Bahse varım bunu yiyişirken bile giyiyordur.
Je parie qu'il les porte même quand il baise.
Bahse varım burası esrar yapım yeriydi
Un fabricant d'amphètes.
Bilmiyorum. Bahse varım, adam yardım bulmaya çalışıyordu ; malum.
Fausto a peut-être essayé de joindre quelqu'un.
1'e 10 bahse varım ki bu bir aile içi şiddet vakası.
Je parie à 10 contre 1 que c'est un cas de violences conjugales.
Bahse varım, burda birileri daha vardı, ve hayatlarını kurtarmak için kaçtılar.
Je parie qu'il y avait quelqu'un d'autre, et ils couraient pour sauver leur vie.
Bahse varım bu his, tıpkı Milli Vanilli'nin Grammy ödülünü almaya giderken hissetiklerinin aynısı.
Je parie que c'est ce qu'ont du ressentir les Milli Vanilli quand ils sont monté pour prendre leur Grammy.
Bahse varım beni görmüşsündür.
Je parie que vous m'avez vu.
10 $ a bahse varım. McBurney'in içine edecek.
10 $ qu'il salope l'opération.
50 $ a bahse varım ki Meredith k.çına tekmeyi yiyecek, Burke ise temize çıkacak. Lütfen ona iyi davran.
50 $ que Meredith se fait virer et que Burke ressort blanc comme neige.
50 papele bahse varım ki ben daha yavaşım.
50 $ que j'arrive à l'entrée avant vous.
Bahse varım, bu şekilde doğdu.
Je dis qu'il est né comme ça.
20 papeline bahse varım çantada insülin var.
Je parie 20 $ qu'il y a de l'insuline là-dedans.
Emin değilim, fakat bahse varım ki önemli.
J'ai un doute, mais c'est important.
Ayrıca bahse varım ki Julio, ona ne olduğunu öğrenmek için meraktan ölüyordur.
Je parie que Julio meurt d'envie de connaître son problème.
Bir haftalık klinik görevine bahse varım.
Ca ne marche jamais. Je vous parie une semaine de clinique que si.
Bahse varım daha iyi hissediyorsundur.
Eh, je parie que tu te sens bien mieux maintenant.
Mükemmel. 1'e 5 bahse varım ki ; ben daha sütü ekşitmeden bu işide batıracaksın.
Génial 5 contre 1 que tes beuveries mettent le restau sur la paille avant que le lait ne tourne
Şey, herşeyine bahse varım ki, Gruber ona sana söylememesini söyledi.
Eh bien, je vous parie tout ce que vous voulez, que Gruber lui a dit de ne pas vous le dire.
Bahse varım hangi hayvanın sizi tanıttığını biliyorum.
Je parie que je sais à quel animal vous vous identifiez.
Bahse varım ne istediğinizi biliyorum.
Puis-je savoir lequel vous désirez?
Bahse varım sen de güvenilebilir değilsin..
Je parie qu'on ne peux pas compter sur vous
Duygular. Bahse varım duygular.
Les sentiments, je parie que c'est les sentiments
Bahse varım yine sayı yapamazsın, salak.
Je te parie que je te sors encore du terrain, abruti!
Bahse varım bir geline kucak dansı yaptırmak için epeyce para verecek adamlar vardır.
Tu sais, je parie que | des gars paieraient cher pour une danse privée | avec une fiancée.
Ama bir genelev olsa bahse varım ki oraya giderdi.
Mais je parie qu'il apprécierait l'idée d'un bordel.
Lanet olsun, bahse varım ağırlığı fazla!
Merde, elle a été lestée! Dis donc!
Bahse varım duygusal sorunları vardır.
Elle doit être déprimée.
Bahse varım işin içinde çatışma var. Çatışma geliyor.
Après tout, il va y avoir une fusillade.
5 dolara bahse varım, kutuyu sedyenin üzerine çıkarırım.
Je te parie 5 $ que j'envoie la cannette sur le chariot. Arrête de faire l'imbécile.
Bahse varım, elinde bir bardak skoç vardır...
Je parie que t'as un verre de scotch à la main.
- Bahse var mısın?
- Tu veux parier?
Birkaç dolarına bahse var mısın?
Rêve!
- Bahse var mısın ahbap? Sana bir kez bile vermez dostum.
Elle t'enverra chier.
Nesine bahse giriyoruz? Şu tepeye kadar kapışmaya var mısın?
Je vais te faire une double vrille et un 360, suivi d'un double hélico...?
Senden daha iyi düşünüyorum, var mısın bahse?
- Plus que toi, on peut parier..
Bahse var mısınız?
Je prends tous les paris.
Bahse var mısın?
Tu veux parier?
- Jack, bahse var mısın?
- Jack, tu veux participer au pari?
Sana göre değilim. Bahse var mısın?
- Je suis trop belle pour toi.