English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Bakar mısınız

Bakar mısınız Çeviri Fransızca

1,658 parallel translation
Bakar mısınız?
Excusez-moi?
Bakar mısınız?
Vous voulez?
Bakar mısınız?
Excusez-moi.
Bakar mısınız? Doktor bey?
Docteur...
Şuna bakar mısınız?
Vous avez vu ça?
- Bakar mısınız?
- S'il vous plaît?
- Bakar mısınız? Sadece hamburger almak için çıkmıştım.
Je sortais acheter un hamburger!
Bir bakar mısınız?
Est-ce que vous pouvez vérifier?
Bayanlar, arabamı buraya park etsem ona bakar mısınız?
Hé, les filles, ça vous dérange si je me garre ici?
Özür dilerim, bir bakar mısınız?
Excusez-moi, tout le monde?
Merhaba, bakar mısınız?
Hé, excusez-moi.
Hey, bakar mısınız?
Hé, excusez-moi.
Ajandasında onu en son gördüğünüz güne bakar mısınız?
Et la clef pour y entrer. Pouvez-vous me montrer son agenda du dernier jour où vous l'avez vu?
Başka bir yere bakar mısınız?
Ne regardez pas, d'accord?
Bakar mısınız? NBC'de mi çalışıyorsunuz?
Excusez-moi, vous travaillez pour NBC?
Hanımefendi, bakar mısınız?
Mademoiselle, bonjour. Excusez-moi.
Kayıtlarıma bakar mısınız? Tabii.
- Vous pouvez pas vérifier mon dossier?
Bakar mısınız hanımlar? Merhaba.
Excusez-moi, mesdemoiselles?
Bir saniye bakar mısınız?
Avez-vous un moment?
Bay Prosecutor, kameraya doğru bakar mısınız.
M. le Procureur, regardez droit dans la caméra.
Yıllar önce sıçtığım şu sıçmığa bakar mısınız?
Regardez la crotte que j'ai posée il y a tant d'années.
Bakar mısınız ben sadece Yemin ediyorum ki bir saniye içinde orada olacağım.
Nettoyez. - Mademoiselle, si vous...
Bakar mısınız? Fotoğrafınızı çekebilir miyim?
Excusez-moi, je peux vous prendre en photo?
Bakar mısınız?
Pardon.
Bakar mısınız millet?
Excusez-moi.
Buraya bakar mısınız?
Puis-je avoir votre attention?
Şu çizgiye bir bakar mısınız, beyler?
Visez la raie, messieurs.
Bakar mısınız?
- Monsieur?
Hemşire hanım, stres için bir EKG çekip, troponin sonuçlarına bakar mısınız?
- Nous allons vous faire passer un électrocardiogramme et nous verrons ce qu'il en résultera.
Bakar mısınız? Bu papatya çayı mı?
C'est de la camomille?
Şu spreye bir bakar mısınız, tadı tıpkı pasta gibi.
Un peu de vaporisateur pour l'haleine à la cannelle? Ça goûte la tarte.
Bakar mısınız?
- S'il vous plaît?
Bakar mısınız?
Bonjour?
Bakar mısınız bayan.
Excuse me, ma am.
- Bakar mısınız?
- Vous permettez?
Şuna bakar mısınız?
Regardez-moi ça.
Efendim, ofis hattında telefonunuz var. Ofis hattından telefona bakar mısınız?
Capitaine, vous avez un appel sur la ligne du bureau.
Bakar mısınız, bayan!
Mademoiselle, s'il vous plaît.
Affedersiniz bayan, bakar mısınız?
Excusez-moi, madame, je ayez un moment de y notre temps.
- Bakar mısınız?
- Excusez-moi.
Affedersiniz? Bakar mısınız?
Heu, excusez-moi?
Tamam, bakın, Bay Franks. Yarın tekrar gelip, gün ışığında etrafa bir bakarız.
Bien, écoutez, M. Franks, on reviendra demain et on fouillera le coin de jour.
Bakar mısınız...
Excusez-moi!
Buraya bakar mısınız?
Excusez-moi!
Bakar mısınız?
Bonjour? Je suis le voisin d'à côté.
Bakar mısınız...
Bonjour, monsieur. S'il vous plaît.
Bayan bakar mısınız?
Désolé de l'attente.
- Ama bizim asıl hedefimiz onu orada kilitli tutmak değil. - Kameraya bakar mısınız?
- Tenez vous tranquille pour la photo.
Bakar mısınız?
Je voudrais que tu sois bien habillé.
Bakar mısınız?
Regardez-le.
Karşılaştığımız insanlara bakar mısın?
T'as vu tous ces rockers?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]