English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Bello

Bello Çeviri Fransızca

219 parallel translation
Sağolun, Senor Bello.
Merci, Señor Bello.
Senor Bello... öne çıkın, lütfen.
Señor Bello, avancez-vous, s'il vous plaît.
- Son bir kez daha, Senor Bello. - Senor Bello, Bayrağı indirin.
- Pour la dernière fois, Señor Bello.
O halde sana, Buenaventura Bello'nun yazıtını vereceğim.
Alors je vais vous donner l'épitaphe de Buenaventura Bello.
" Buenaventura Bello burada yatıyor...
" Ci-gît Buenaventura Bello,
- Senor Bello için bir kitabeden bahsettin... - Evet, bahsettim.
- Vous avez parlé d'une épitaphe.
Güzel, güzel.
Bello. Bello.
19 Ağustos 1949'da, Palermo'nun girişinde bulunan Bellolampo'da pusuya düşürülen jandarmaların 6'sı öldürüldü, 11 tanesi ise yaralı kurtuldu.
Le 19 août 1949, à Bello Lampo, aux portes de Palerme, 6 carabiniers avaient péri dans une embuscade. 11 avaient été blessés.
Molto bello...
Comme c'est beau!
Yoksa şöyle mi demeliyim... ciao bello?
Ou devrais-je dire... ciao, bello?
Bello ve iyi. Babası gibi.
Beau et bon, comme son père.
"Bello, bello, bello." Aman, dürüst olun!
"Bello, bello, bello." Allons, soyez honnêtes!
Hoşçakal, güzelim!
Ciao, bello!
Ciao, bello!
Ciao, bello!
- Bella ne yapıyordu?
Que faisait Bello?
- Ciao bello. - Görüşürüz.
Salut!
Ajan Bello, bundan sonrasını hallederim.
Agent Bello, je prends tout en charge.
Ajan Bello, tamam. Bello.
Agent Bello, répondez.
Samuels, beni duyuyor musun?
Bello? Samuels, vous m'entendez?
- Merhaba, Neden bu kadar uzun...
- Bello, Pourquoi as-tu pris autant de temps pour...?
Eve dön "bello"
Reviens à la maison, bello.
Güzelim
Bello!
Mi bello!
Mi bello. Mi bello. Mi bello.
Mi bello!
Mi bello. Mi bello.
Gerçekten?
- Ah, bon. Buenas dias, mi namo esta Pedro Pepito si tu resta aqui no problemo bello angelo!
Görüşürüz yakışıklı.
Allez, ciao bello.
Evet, Porto Bello'da seni bekliyor.
Oui, il t'attend à Porto Bello.
Davaya devam ediyoruz.
Un adulte qui se fait appeler Bello Bear? - Il ne trouve pas ça cool, c'est clair.
Sanığa, şart olarak bir çocuk yuvasında 300 saat çalışma zorunluluğu getiriliyor.
Je suis Bi-Ba-Bello. Je viens de loin et toutes les n-n-nenfants m'appelle l'ours magique.
- Sihirbaz ayı Bello geliyor.
Que les hommes sont parfois des crétins, etc.
- Bello kim?
C'était sa position ou la tienne?
Kendine "Sihirbaz ayı Bello" mu diyor?
Je me sens si bête et délaissée. Et je me suis faite toute belle.
Buradaki işin bitince, Bello için dışarıdaki sahneyi kurabilirsin.
- Tous, tous. Ca fait tellement mal. Je me suis caillée toute la soirée.
Pico bello.
Pico bello.
Nicolas Bello adındaki bir delegemizi yakaladılar. Onu atından aşağı indirip, sopalarıyla öldüresiye dövdüler.
Ils ont capturé un des contrôleurs appelé Nicholas Bello, l'ont fait tomber de son cheval et battu à mort.
- Görüşürüz, Bello.
- Ciao, Bello.
Ben, Polis Memuru Adayı Jamison Reagan ve PBA Avukatı Kanneth Weber'le birlikte bulunan, İç İşleri'nden Teğmen Alex Bello.
Je suis l'inspecteur Alex Bello des Affaires internes. Je suis avec l'agent de probation Jameson Reagan et l'avocat du PBA, Kenneth Weber.
Teğmen Bello'yu tanırım.
Je connais l'inspecteur Bello.
Bugün İçişlerinden Teğmen Bello beni görmeye geldi dün tartışıp, tartışmadığımızı ve aramızda her şeyin yolunda olup, olmadığını sordu.
L'inspecteur Bello des Affaires internes est venu me voir aujourd'hui. Il m'a demandé si on s'était disputés hier. Si tout se passait bien entre nous.
Ben Teğmen Bello. Bu da memur Jamison Reagan.
Inspecteur Bello, et voici l'agent Jamison Reagan.
Tatlım...
Mi bello!
Evet, bu o, koca oğlan.
Tu l'as dit, Coco bello!
Amir Bello, Anderson'la Çin mahallesinde görülmemden sonra beni sorguya çekti.
Le lieutenant Bello des affaires internes m'a interrogé quand on m'a vu avec Anderson dans Chinatown.
Bello'yla bile mi?
Même pas à Bello?
Senor Bello.
Señor Bello.
Arrivederci bebeğim.
Ciao bello!
Ajan Bello.
- Agent Bello?
Neden bana öyle kötü kötü bakıyor?
Quand tu auras fini avec les chaises, tu pourras installer la scène pour Bello.
Ayrıca, Bello'nun asistanı hastalanmış.
Avec deux morceaux de sucre, s'il te plaît.
Bana derler Bi-Ba-Bello
Pour toi.
La Bella.
Que bello dio.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]