Ben istemedim Çeviri Fransızca
1,990 parallel translation
Bak, buraya gelmeyi ben istemedim, tamam mı?
- Je n'ai pas demandé à venir.
Bunun en başında, bana bütün sorumluluğu vermek istediler ama ben istemedim.
Au tout début, ils voulaient me donner toute cette responsabilité, et je n'en voulais pas.
İşten çıkmayı ben istemedim!
Je ne voulais pas arrêter de travailler!
- Ama ben istemedim!
- Ce n'est pas ce que je voulais!
Herrick ve diğerleri, beni yapmaya zorladılar, ben istemedim.
Herrick et les autres, ils m'ont forcée, je voulais pas.
Dinle dostum, bu yüzüğü ben istemedim.
Je n'ai pas demandé cet anneau.
Bu dosyayı ben istemedim.
Je n'ai jamais demandé ça.
Ama bunu ben istemedim.
- Je n'ai pas commandé cela.
Abi olmayı ben istemedim.
Je ne l'ai pas vraiment choisi.
Yapmanı ben istemedim ki.
- J'ai rien demandé.
Böyle birşeyin yapılmasını ben istemedim...
Je n'ai jamais demandé...
Ama ben kaçırmak istemedim.
Mais j'ai pas voulu manquer ça.
Pekala, ben iyilik istemedim.
- J'ai rien demandé.
Ben ihtisası istemedim ki.
Je ne voulais même pas ce poste.
Nereye gidiyorsun? - Ben kimseyi öldürmek istemedim.
Ils sont dangereux.
Öncelikle şunu söylememe izin ver, senin üstünü ben çizmek istemedim.
Sache que je n'avais aucune intention de te doubler.
Ben asla hizmetli olmak istemedim.
J'ai jamais voulu être concierge.
Suzanne'nın oğlu için doğum günü partisi veriliyordu. Ben gitmemizi istemedim.
Suzanne faisait un goûter pour son fils, mais je voulais pas y aller.
Ben de senin çıktıklarının bir listesini istemedim ama.
Mais ce n'est pas comme si je t'avais déjà demandé une liste de toutes les personnes avec qui tu es sortie.
Bir kez gelmek istedi ama ben görüşmek istemedim.
Elle a essayé de venir mais je ne voulais pas la voir.
Ben buraya gelmeyi istemedim.
Je ne voulais pas venir.
Ben senden bunu yapmanı istemedim.
Je ne vous ai pas demandé de faire ça.
Ben asla başka biriyle olmak istemedim.
Je n'ai jamais, jamais voulu être avec quelqu'un d'autre.
Ama ben öyle demek istemedim.
- Je n'ai rien dit de tel.
Ben bu kadar kötü olacağına inanmak istemedim.
Je ne voulais pas croire que c'était si grave.
Pekala, ben kibar olmaya çalışıyordum. Arkadaşlarının önünde seni utandırmak istemedim.
J'essayais d'être gentille et de ne pas vous humilier devant vos amis.
Ben sizi hayal kırıklığına uğratmak istemedim.
Je l'ai convaincue pour ne pas vous décevoir.
Hayır, hayır. Öyle demek istemedim, ben...
Je ne voulais pas dire ça...
Bak, ben... öyle demek istemedim...
- Écoute, je ne voulais pas...
31 yaşındayım. Tek diyebileceğim, ben bunu istemedim.
{ \ pos ( 192,220 ) } Tout ce que j'ai à dire c'est que j'ai rien demandé.
Sanırım işten çıkarma söz konusu değildi. Bunu ben istemedim.
Je voulais éviter ça.
Ben bir kötülük yapmak istemedim.
- On ne voulait aucun mal.
Böyle olmayı ben istemedim.
J'ai pas voulu être comme ça.
- Hanımefendi, ben öyle demek istemedim...
- Madame, je ne voulais pas... - Non.
Eğer bunu mutsuzluk, kıskançlık dolu bir şeye çevireceksen bana haber ver. Çünkü ben böyle bir şey istemedim.
Si tu veux en faire de la jalousie de merde, alors, dis-le-moi, parce que j'ai pas choisi ça.
Ben sizi korkutmak istemedim.
Je ne voulais pas vous effrayer.
Çok üzgünüm! Ben kimseyi incitmek istemedim.Ben asla...
Je regrette, je ne voulais faire de mal à personne.
Ben istemedim.
En plus, je voulais pas.
Ama ben, akıl hastalığı eşiğinde, boktan bir lisede takılıp kalmak istemedim.
Mais je ne voulais pas finir coincée dans un lycée pouilleux, à me battre contre une maladie mentale.
Ben, hiç çocuk istemedim.
Moi, je n'ai jamais voulu d'enfants.
Ben yapmak istemedim.
Je voulais pas le faire.
Öyle demek istemedim. Ben sadece...
C'est pas ce que je veux dire, je...
Buraya taşınmayı ben istemedim. Tatlım..
Oh, chéri.
Uçuğu ben uydurdum çünkü onu öpmek istemedim!
J'ai inventé le bouton de fièvre, car je ne voulais pas l'embrasser!
Ben seni veya beni yani bizi zor durumu sokmak istemedim.
J'essaie pas de t'emmerder... M'emmerder... - Nous emmerder.
Galiba sana söylemem gerekirdi. Ben sadece, seni etkilemek istemedim.
J'aurais sûrement du te le dire, mais, je ne voulais pas te biaiser.
Ben yapmak istemedim.
Je ne voulais pas le faire.
Ben hiç kimseden kendilerini benim için tehlikeye atmalarını istemedim.
Je n'ai demandé à personne de se mettre en danger pour moi.
Ben bu müdahale toplantısını yapmak bile istemedim.
Je ne voulais pas de cette intervention.
CIA'in ülkeye uyuşturucu soktuğu 1976, 77 yıllarıydı. Ben bunun bir parçası olmak istemedim.
c'était en 1976, 1977, et je n'ai pas voulu être impliqué là-dedans.
Birinin istediğin şeye sahip olması ama onu sana vermemesi. - Ben böyle olsun istemedim.
Quelqu'un a quelque chose que tu veux et il refuse de te le donner.
istemedim 58
ben iyiyim 1860
ben istiyorum 105
ben istemiyorum 126
ben işe gidiyorum 20
ben içerim 23
ben istedim 39
ben ilgilenirim 144
ben isterim 63
ben ise 42
ben iyiyim 1860
ben istiyorum 105
ben istemiyorum 126
ben işe gidiyorum 20
ben içerim 23
ben istedim 39
ben ilgilenirim 144
ben isterim 63
ben ise 42