Bene Çeviri Fransızca
191 parallel translation
- Kapıyı açıyorum.
- Bene, j'ouvre.
Güzel.
Bene.
Hatta ve hatta, kalkıp oraya gittik. Polis merkezine. Oradaki komiser, çok başarılı biri, doğru değil mi profesör?
Nous sommes allés en personne au... au commissariat central de Fate Bene Fratelli, où le... commissaire, un homme très courtois, a été très aimable.
- Herşey yolunda.
Tutto va bene.
Ama, buna izin vermeyeceğim!
Ma io no lo ve faccio liscio. Va bene!
Bene Gesserit cadısı gitsin.
Que la sorcière du Bene Gesserit s'en aille!
Güçlü Bene Gesserit kardeşliği 90 nesildir... Kwisatz Haderach'i, Yüce Varlığı oluşturmak için soy üzerinde yönlendirmeler yapmaktadırlar.
Le puissant Ordre féminin du Bene Gesserit, depuis 90 générations... vise à créer par sélection génétique le Kwisatz Haderac, un Sur-Etre.
Tam 19 ışıkyılı ötede, Bene Tleilax'in ötesinde.
Dix-neuf années-lumière au-delà... au-delà de Bene Tleilax...
Bene Gesserit kardeşliği onu ; içinden bakarak gözlem yapmak için kullanır.
L'Ordre du Bene Gesserit l'utilise pour atteindre la prescience.
Bene Gesserit annesi. Efsane.
La Mère du Bene Gesserit... la légende...
Size Bene Gesserit sözü veriyorum.
Vous avez la parole d'une Bene Gesserit.
Bene Gesserit geleneğini takip ederek... Yaşlı Yüce Ana yaşamını teslim etti ve bildiği her şeyi de.
Selon la tradition du Bene Gesserit... la vieille Révérende a rendu l'âme ainsi que son savoir.
Bravissimo, lei parla molto bene Italiano.
Bravissimo. Lei parla molto bene Italiano.
İlginçtir. Hayatımın eserini başardığım zaman nihayet gerçek bene kavuştum.
Et au moment où j'accomplis... ce qui sera le travail d'une vie... je deviens enfin moi-même.
O aşağılık herifi buldun mu her şey çok güzel olacak.
Trouve le stugaze, et tout va bene.
Bene aşırı tepki veriyorsun.
Ta réaction est excessive.
O zamandan bu yana, bene hayatımı onun ismini temize çıkarmaya adadım.
Depuis, je me consacre à sa réhabilitation.
- Bene!
Bene!
- Bene?
- Bene?
- Bene! Muhtesem!
- Fabuleux!
Tommy Fennili?
Tommy Fanelli? Ca va bene?
Söyle bene, Nişa. Aşkı bildiğini mi sanıyorsun?
Parle-moi, Nisha.penses-tu savoir ce qu'est l'amour?
Hayır, bir bene göre çok kırışık.
C'est trop fripé pour en être un.
Parmaklarımın ucuyla o bene hafifçe dokundum. Yay gibi gerildiğini hissettim.
Du bout des doigts, je caressais son grain de beaute, quand je l'ai sentie se cambrer...
- Eski bir Latin deyişi vardır : "Si bene futius non potes essa nonna."
Selon le dicton latin... "Si bene futius non potes esse nonna."
Ah, güzel.
Ah, bene.
Tuto Benes'e gidebiliriz ama rezervasyon yok.
Écoute, on peut aller au Tutto Bene.
Yaşlı Bene Gesserit cadısı yüzünden.
C'est cette vieille sorcière Bene Gesserit.
Bir Bene Gesserit cadısının söylediklerine güvenmektense... kaderimi babana bağlarım.
Je prèfère mettre ma vie entre ses mains plutôt que de croire les paroles d'une sorcière Bene Gesserit.
Bene Gesserit'lerden mi?
Les Bene Gesserit?
İşim bittiğinde kime güveneceğini bilemeyecek. Yattığı Bene Gesserit cadısına bile güvenemeyecek.
A la fin, il n'aura plus confiance en personne pas même la sorcière Bene Gesserit avec qui il couche.
Siz Bene Gesserit'siniz.
Tu es Bene Gesserit.
Bir Bene Gesserit'in tek oğlu.
Le fils unique d'une Bene Gesserit.
Bene Gesserit büyücülüğün hakkında her şeyi biliyoruz hayatım.
On connaît ta sorcellerie Bene Gesserit.
Bene Gesserit cadısı ve oğlu, ikisi de öldü.
La sorcière Bene Gesserit et son fils, morts tous les deux.
Eminim o Bene Gesserit orospusu... ve onun dölü bunu çoktan anlamıştır, değil mi?
J'imagine que cette pute de Bene Gesserit et son rejeton s'en sont aperçu, n'est-ce pas?
Annesinin bir Bene Gesserit olacağı söylenir.
On dit que sa mère sera une Bene Gesserit.
O Bene Gesserit.
Elle est Bene Gesserit.
Peki Genova Anlaşması'nın 7.paragraf 3.cümle 8.kelimesine göre, "the".
Si, selon le paragraphe 7, alinéa 3, nota bene 8, de la convention de Genève.
Eşkalı kız kardeşine uyan bir kız bulunmuş. Bene ne zaman buldun?
- La description pourrait être celle de ta soeur.
Bir sen bir bene gerek yok, Hep ben gelirim.
Pas besoin d'alterner.
Ben değil, o konuşacak. - Pekala.
- Va bene.
Maaşınızda önemli bir artış olacak.
Vous bénéficierez d'une augmentation substantielle.
"Ubi bene, ibi patria."
"Ubi bene, ibi patria."
Atkın çok güzelmiş.
Molto bene, molto bene. - Belle écharpe.
Sizi gördüğüme sevindim Bay Bené!
Bonjour, Monsieur Bené!
Kendisi benim arkadaşım Bay Bené.
Je la connais.
Bené, seninle hem arkadaş hem de din kardeşiyiz.
Monsieur Bené, au nom de notre amitié... On est frères dans la foi, vous ne pouvez pas l'humilier.
Bay Bené iyi bir adamdır. ama biraz şüpheci.
Monsieur Bené est gentil mais il est très méfiant.
Gördün mü, önce yemeği nerden alacağını bilmen lazım.
Molto bene, vous savez, meixu vaut être prévoyant si on a un petit creux au milieu de la nuit.
Babam bene hiç güzel bir şey söylemezdi.
Tu sais, j'ai vraiment une famille. Je sais.