English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Binlercesi

Binlercesi Çeviri Fransızca

363 parallel translation
Kilisenin önünde binlercesi toplanırsa hiç de güzel bir manzara olmaz.
Imaginez-les par milliers devant l'église. Ce sont de vrais trouble-fête.
Bahar gelir, binlercesi neşelenir
Avril reparaît Et soudain dans la forêt
Ve sonra binlerce binlercesi geldi.
Et toutes ces dizaines de milliers sont venues plus tard.
ve bu saatte, Parti Yoldaşlarımızın binlercesi şu an şehri terkediyor.
À cette heure, des dizaines de milliers de nos camarades du Parti quittent la ville.
Benim gibi binlercesi yaşıyor İtalya'da.
Je vis en Italie par milliers.
Bu sokaklarda senin gibi binlercesi var.
Des gamins comme toi, il y en a des milliers.
Kazbah'ta bu yapılardan yüzlercesi binlercesi vardır.
Hurlante... Il n'y a pas une Casbah... Il y en a cent...
Yüz binlercesi ise refah yaşama hasret.
Des centaines de milliers de personnes n'ont pas le confort minimum.
Ya hepsini bulup, öldürürseniz? Ya hepimizi öldürürseniz? Avrupa'nın her köşesinden binlercesi kalkıp yerimizi dolduracaktır.
Et même si vous arriviez à tous les tuer... à tous nous tuer... des centaines de milliers nous remplaceraient dans toute l'Europe.
- Tabii, işin içine girince baktım ki, Rainier işletmeleri diğer ailelerin de geçimini sağlıyor. Küçük yuvalarında küçük aileler, binlercesi, tüm İngiltere'ye dağılmışlar.
J'ai pu constater que la maison Rainier fait vivre des milliers de personnes, un peu partout.
Burada onlardan binlercesi ve aileleriyle birlikte tümü bu alanda...
Ils sont des milliers avec leurs familles dans toute la zone.
Binlercesi enterne edildi.
Des milliers internés.
Bir el hareketi ile düşman ordularından binlercesi imha eder.
On raconte qu'il a déjà tué à lui seul des milliers d'hommes. C'est incroyable mais vrai.
Buna katılmak isteyen, Miktarı küçük olabilir hayatında erdemli zevklere sahip olacak bunun yanında kutsal nilüfer çiçeklerinden binlercesi üzerinde imtiyazlı bir koltuğu olacaktır.
"Toutes les personnes apportant une contribution, même minime," "connaîtront en ce monde un bonheur sans limite" "et auront dans l'au-delà"
Binlercesi.
Par milliers.
Eğer Enright Evi'ni protesto eden bir metni imzalarsanız The Banner büyük zevkle yayımlayacak ve kazanacağız. Çünkü binlercesi bizim gibi düşünüyor. Binlercesi, tek kişiye karşı.
Signez une pétition contre la Enright House, le Banner se fera un plaisir de la publier et nous gagnerons, car nous sommes des milliers, des milliers contre un.
Ve binlercesi kendilerine iyi bir yaşam sunacak işlerde çalışmak için meslekten ayrılıyor.
Des milliers d'entre eux changent de métier. - En effet.
Hem de binlercesi.
Des milliers.
Bugün burada yüz asker var, yarın binlercesi gelecek,
Aujourd'hui, ce sont cent soldats. Demain, des milliers.
- bizim gibi binlercesi, baba. aristokrat zorbalara karşı birleşenler.
Nous luttons contre la tyrannie des aristocrates.
Binlercesi böyle görünür.
Il y en a des milliers comme cela!
Hem de binlercesi.
N'est-ce pas une bonne raison?
Binlercesi. Kasabanın dışındalar. Onlar kasabanın dışındalar.
Il y en a des milliers de têtes, en dehors de la ville.
Yüzlercesi, binlercesi uygun adım daire çiziyorlar.
Des milliers de gars qui marchent en rond.
Onlarcası, yüzlercesi, binlercesi, bitmek bilmeyen bir insan, hayvan ve bir o kadar sığır, sel halinde, Sfenks Bulvarı'na aktı.
Par dizaines, par centaines, par milliers, un flot interminable d'hommes, de bêtes et de fardeaux, et de bien plus de bétail encore, se déversa dans l'Avenue des Sphinx.
Bunlardan binlercesi var bende.
J'en ai des millions, comme ça.
Binlercesi var, yararsız ağaç hep onların üzerinde duruyormuş.
Il y en a des centaines, accrochées aux racines.
Kümeslerinde binlercesi var. Dışarı.
Les poules et les poussins d'abord.
Bir kişi varsa başkaları da olmalı. Belki de binlercesi. Ve hepsi şu an reislerini arıyordur.
Il y en a peut-être d'autres, des milliers cherchant leur chef.
Binlercesi peşimize düşecek.
Ils vont être des milliers après nous.
Selenitler, hem de binlercesi.
Des Sélénites, des milliers de Sélénites.
Ama adalet için, her nerede bir kişi yola çıkarsa binlercesi daha ayaklanacak.
Mais quand un homme tombera pour une cause juste, des milliers d'autres surgiront.
Binlercesi geliyor!
Y en a des milliers!
Bir yığın Tribble istediler, binlercesi varmış gibi gözüksün diye. Ama Tribble'lar yere vurup yayılmaya başlarlar. Yapabilecekleri her şeyi yaptılar, onun etrafına gazete yığınları koymak gibi.
Ce congrès est un des plus grands et des plus proches qui aient eu lieu depuis longtemps.
Eskiden birkaç yüz cesedin yeteceğini sanırdık sonra gördük ki, binlercesi bile az geliyor ve bugün, ölenleri sayamıyoruz bile.
On a pensè que des centaines de morts suffiraient, mais des milliers n'étaient pas encore assez. Aujourd'hui, nous ne les comptons même plus.
İlgilenmiyorsanız bu fırsata balıklama atlayacak binlercesi var.
Je ne manque pas de clients, vous savez.
Çok hızlı zıplıyorlardı ve yüzlercesi, binlercesi vardı!
Ils sautillaient. Très vite... Des centaines et des centaines!
Hem de binlercesi. Eğer zamanımız olsaydı sana bir şeyi gösterirdim.
Si le temps n'était pas si précieux, je vous montrerais ma bibliothèque.
- Binlercesi.
- Des milliers.
Yani yumurtalardan bunun gibi binlercesi mi çıkacak?
Vous dites qu'une fois les oeufs éclos, ils seront des milliers?
Lanetlerin binlercesi onlara uğrar.
Celui-là sera mille fois damné.
Sanki tüm insanların kalp atışı gibiydi. Daha binlercesi gemiye baskı yapıyor gibi.
On aurait dit le battement de coeur de tous ces gens et de milliers d'autres se serrant contre le vaisseau.
Binlercesi ölürken bir kızı kaale almazlar.
Ils se foutent d'une fille, quand y en a des milliers qui crèvent.
Önceden sahada bir düzine ajan varken şimdi binlercesi var bilgi topluyor ve bilgisayarlara yüklüyorlar.
Elle a inondé le marché de milliers d'agents qui marchaient à l'électronique.
Albayın arabası nasıl bir şeydi bilmem ama Güney Kaliforniya'da bunun gibi binlercesi vardır.
Je ne sais pas quel genre de voiture il conduisait, mais il doit y en avoir des milliers en Californie du Sud.
Yüz binlercesi öldü.
Des milliers d'entre eux sont morts.
Enfeksiyonun yayılmasını engellemek için .. Yüz binlercesi yok edildi.
Des milliers d'autres ont dû être abattus pour empêcher la propagation de l'infection.
Binlercesi ediyor olmalı.
Des tas d'ouvriers.
Seninki binlercesi.
Toi, en milliers de $.
Böyle binlercesi var.
Il peut y avoir tout un tas de raisons à ça.
Dağ eteklerinde binlercesi var.
Ca aussi, ça correspond à la réalité.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]