Bu işimizi görür Çeviri Fransızca
79 parallel translation
Güzel, bu işimizi görür.
Três bien, ça suffira.
Bu işimizi görür. Tek yapmamız gereken Sammy'i bulup yüzüğü ortaya çıkarmak, böylece dava açabiliriz.
On doit trouver Sammy, la bague, et l'affaire est dans le sac.
İşte. Bu işimizi görür.
Voilà, comme ça, ça devrait fonctionner.
Bu işimizi görür. İşleri ben yoluna koyarım, tamam mı?
Parfait, je vais m'occuper de tes fiançailles.
Evet. Bu işimizi görür.
Ça devrait aller.
Bu işimizi görür.
Ça devrait aller.
- Sadece 2 dolarım kaldı. - Bu işimizi görür.
Il ne me reste que 2 dollars.
Hey, Pony, bu işimizi görür.
Pony, ça y est.
Bu işimizi görür.
Ça devrait faire l'affaire.
Bu işimizi görür sanırım.
Je crois que ça devrait suffire.
- Beyler sizce bu işimizi görür mü?
- Ça suffira, n'est-ce pas?
Bu işimizi görür.
Ça suffira.
Bu işimizi görür ama önce etrafı temizlemeliyiz.
Ca marchera. Mais nous devons d'abord évacuer...
Evet, bu işimizi görür.
Oui, ça fera l'affaire.
Bu işimizi görür.
Ceci fera l'affaire.
Çok güzel. Bu işimizi görür.
- Tu parles d'une aide!
- Bu işimizi görür.
Ils peuvent tous faire l'affaire.
Bu işimizi görür.
Ca fera l'affaire.
Tamam, bu işimizi görür.
Ca devrait faire l'affaire.
- Bu işimizi görür, Yüzbaşı.
- Ça devrait aller, Capitaine.
Evet, sanırım bu işimizi görür.
Oui, ça pourrait fonctionner.
Bu işimizi görür.
Ça fera l'affaire.
Pekala, bu işimizi görür.
Bon, ça devrait tenir.
Bu işimizi görür.
Celle-là sera parfaite.
- Evet, bu işimizi görür.
- Ouaip, ça le fera.
Evet, evet, bu işimizi görür..
Ouais. Ouais, ça va aller.
Bu işimizi görür.
Ça devrait marcher.
Sence bu işimizi görür mü?
Ça te fait penser à un avortement?
Peki, bu işimizi görür.
Voilà qui devrait faire l'affaire.
Bu işimizi görür.
Ça va le faire.
- Tamamdır millet. Bence bu işimizi görür.
Les gars, je crois que ça va marcher.
Bu işimizi görür.
Ça devrait le faire.
Evet. Bu işimizi görür.
Oui, ça devrait aller.
- Bu işimizi görür.
- ce qui devrait faire l'affaire.
Bu program işimizi görür.
Ça c'est parfait.
Bu sadece çerez. Ama bir terslik olursa işimizi görür.
Ça c'est une bricole, mais ça peut toujours dépanner.
Bu, işimizi görür. Jerome, bu faktörleri soğutup bunları ısıtacağız.
On va réfrigérer cette solution et chauffer celle-là.
Kravatlı olsa daha iyi olurdu ama bu da işimizi görür.
J'aurais préférer avec cravate, mais enfin ça ira.
Ne zaman çarpışacaklar? Bu bizim işimizi görür mü?
La collision fera notre boulot?
Bu paranın yarısını bile alsak işimizi görür.
Même si on rafle la moitié, le tour est joué.
İnan bana bu işimizi görür.
Crois-moi, ça fera l'affaire.
Bu işimizi görür.
C'est bien.
Sanırım, şimdilik bu kadarı işimizi görür.
Je pense que c'est tout pour le moment.
Fakat bu da işimizi görür.
Mais ça devrait faire.
Sanırım bu işimizi görür.
Ça devrait faire l'affaire.
Tamam, bu kadarı işimizi görür.
Voilà. Ça devrait fonctionner.
Bu, işimizi görür. Şu taşlar için sizden ekstra para istemeliydim.
Je devrais te facturer pour ces briques.
Bu kadarı işimizi görür mü?
C'est suffisant pour notre projet?
Bu kadar alan işimizi görür herhalde.
Quelle utilisation de l'espace.
Bu işimizi görür.
Ça ira.
Bu oda işimizi görür diye düşündüm.
Je crois que cette chambre fera l'affaire.
görürsün 247
görürsünüz 51
görürüz 33
görürsün sen 22
bu iş bitti 57
bu işi seviyorum 19
bu ise 19
bu iş buraya kadar 16
bu işte 52
bu işi bana bırak 43
görürsünüz 51
görürüz 33
görürsün sen 22
bu iş bitti 57
bu işi seviyorum 19
bu ise 19
bu iş buraya kadar 16
bu işte 52
bu işi bana bırak 43