English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ C ] / Chambre

Chambre Çeviri Fransızca

43,971 parallel translation
İkisini birden odama atmama şu kadar kalmıştı.
J'étais tellement près de les avoir toutes les deux dans ma chambre.
Etrafta gecelikle dolaşmaktan iyidir.
C'est mieux que de me balader dans cette robe de chambre.
Nick, odanın her tarafında 7500 üzüm var.
Nick, tu as 7 500 raisins secs partout dans ta chambre.
Kim uyuyor söyle o zaman 2. yatak odasında?
Qui dort dans la 2e chambre?
İkizler için çoçuk odası vardı..
J'ai vu la chambre des jumelles.
Damon'ın yatak odasında güvendesin.
Ton corps est en sécurité dans la chambre de Damon.
O zamana kadar odamda olacağım.
En attendant, je reste dans ma chambre.
Anlaşılan otel odasının tekinde, bir avuç yabancının onu dinlemesi gerekiyormuş.
Apparemment, il a besoin qu'un groupe d'inconnus l'écoutent dans une chambre d'hôtel.
Phil'in odasında kalman biraz garip olurdu.
Tu sais, ce serait bizarre si tu dormais dans la chambre de Phil.
Bir şeyler içer, sonra da oda tutarız. Kartımı onun slotunda kaydırırım.
On prend quelques verres, une chambre, j'insère ma carte d'accès dans sa fente.
Ona iyi geceler demeden odadan çıkmama izin vermezdi.
Elle me laissait pas quitter sa chambre quand je lui disais bonne nuit.
Seni daireme, odama davet edebilmek istiyorum.
Je voudrais pouvoir t'inviter dans mon appart. T'inviter dans ma chambre.
Bu yarı özel odada birbirimizi daha yakından tanıyabiliriz.
On va apprendre à se connaitre dans cette chambre séparée.
Burası özel bir oda!
Chambre privée!
Biraz oda sesi alabilir miyiz?
Pouvons-nous obtenir un ton de chambre?
Yalnız... onların odasına.
Seules.. Dans leur chambre.
Odaya girdiniz...
Vous étiez dans leur chambre, vous vous êtes amusés..
O zaman neden erkeklerin odasına gittiler?
Elles étaient dans la chambre des garçons.
Peki neden o gece Dumpy'le diğer odaya gittin?
Alors pourquoi avoir suivi Dumpy dans une autre chambre?
Ama odada bir hayli zaman geçirdin!
Vous êtes restée longtemps dans la chambre?
Peki... Andrea, diğer odaya gitmenin nedeni neydi?
Andrea, pourquoi avoir été dans l'autre chambre?
Bana diğer odaya gitmemi söyledi.
Il m'a dit de changer de chambre.
- Hayır, ama Rajvir'lerdeydik.
- Non, c'était sa chambre..
O da beni diğer odaya kadar takip etti.
Et il m'a suivi dans l'autre chambre.
Sonra onun odada güldüğünü duydum
Et je l'ai entendu rire dans la chambre.
Bay Prashant, Andrea'nın neden odaya girdiği ve orada neden uzun süre kaldığı açıkça görülüyor.
Mr. Prashant, Andrea est entrée dans cette chambre pour une raison claire on sait pourquoi elle est restée un moment...
Dumpy Anand, Andrea ile o gece diğer odaya gittiniz mi?
Dumpy Anand, avez-vous accompagné Andrea dans l'autre chambre?
Güzel bir kızla bir odadaydınız ve hiçbir şey yapmadınız.
Vous étiez dans une chambre seul, avec une jolie fille. Et vous n'avez rien fait? Vous avez même résisté?
Efendim, bir kızın bir erkeğin otel odasına onu biraz tanıdığı için gidebiliyor olmasını kabul etmekte güçlük çekiyorum.
Il m'est difficile d'imaginer..... qu'une fille suivrait un garçon dans sa chambre d'hôtel alors qu'ils viennent de faire connaissance.
Bu da her şeyi daha odaya gitmeden planladığını gösteriyor.
Son plan était clair avant d'entrer dans la chambre.
- Odada.
Dans la chambre.
Kamera 2'deki ikinci klipte ise Andrea, Dumpy'le dışarı çıkıyor. Ve 503 numaralı odaya doğru gidiyorlar, Dumpy'nin odasına.
Dans le second extrait, Andrea sort avec Dumpy ils vont vers la chambre 503, la chambre de Dumpy.
Herkes Rajvir'in odasına koşuyor.
Ils courent vers la chambre de Rajvir.
Odayı sigara dumanı kaplamıştı ve Andrea önden ayrılmıştı
La chambre était pleine de fumée..
Neden Andrea ve Vishwa ile beraber dışarı çıktı?
Pourquoi a-t-elle quitté la chambre comme Andrea et Vishwa?
O gece bu yüzden mi odadan Andrea'dan sonra çıktınız?
C'est pour ça que vous avez quitté la chambre...
- Efendim... Kızlar odadan teker teker bir erkekle çıkıyordu.
- Elles ont quitté la chambre en couples..
Böyle geçiniyorsunuz yoksa onunla asla çıkmazdınız.
Sinon vous n'auriez jamais quitté la chambre avec lui...
Bundan bin kere pişmanım.
Chaque jour qui passe je regrette d'avoir quitté la chambre.
- Teşekkür ederim. Alt katta gülüyordun çünkü mutluydun ve son zamanlarda böyle anların yoktu.
Et tu riais, dans la chambre, parce que tu étais heureuse et que ça t'arrive plus très souvent.
Yanlış odaya geldim.
Je me suis trompée de chambre.
Üzgünüm, yanlış odaya gelmişim.
Je me suis trompée de chambre.
Aynı oda.
Même chambre.
Onu izolasyon odasından çıkardın.
Tu l'as laissé sortir de la chambre d'isolation.
Hadi yatağa dönelim.
Retournons à la chambre.
Aramaya devam edeceğim.
Elle doit être dans la chambre.
Geceyi başkasının evinde geçirmeye bir kez alıştın mı artık hep misafir odasında yatarsın.
Exemple : Quand tu restais ici, tu dormais dans la chambre d'ami.
Konuk odası nerede?
Où est la chambre d'amis?
Orası senin odan değil.
- C'est pas ta chambre.
- Yatak odasında maçı seyredeceğim.
Dans la chambre regarder le match.
Odamda.
Dans ma chambre.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]