Chronos Çeviri Fransızca
111 parallel translation
- Senin için ayarlamaları yaparız. - On-dört.
- On lance les chronos pour toi.
Cronos'un kaburgalarını biliyorsun...
Les côtes de Chronos?
Büyükbabam Cronos'un orada gömülü olduğunu biliyorum.
Mon grand-père Chronos y est enterré.
Cronos kaburga kemiklerinden birini çıkardı ve bir hançer haline getirdi, onunla karanlığı deldi, ve ışık, cennetten akan kan gibi aktı.
Chronos s'est arraché une côte pour en faire une épée. Il a percé les ténèbres et la lumière a coulé du ciel comme du sang.
Cronos'un kalıntılarını bulabilirsem, diğer kaburga kemiklerinden birini alabilirim.
Il me faut une autre côte de Chronos.
Cronos'un kalıntılarının, onu Zeyna'dan uzak tutmaya yetecek kadar korkutmasını umuyorum.
La peur des restes de Chronos le détournera peut-être de Xena.
Yapbitiris, şu andan itibaren tam olarak üç ayın var.
- Numérobis! Tu as 3 mois, jour pour jour, top Chronos!
Derecelerine bağlı olarak yaklaşık 250 puan kazanabilirler.
Qui, en fonction des chronos, peut rapporter 250 points.
Var olduklarını bir sohbette kabaca duymuştum. Cronus, değerli bir tutsağını bir Jaffa'yla göndermesi gerektiğinde kullanıyordu.
Je n'en ai entendu parler qu'en passant, il y a très longtemps, mais je crois que Chronos se servait de cette technologie, lorsqu'un prisonnier de valeur devait être transporté par l'un de ses Jaffas.
Ama gerçek saat değil.
Des chronos. Pas de vrais.
Sadece iki derece, iki saat.
Non. C'est deux degrés, deux chronos.
Hayır tatlım. Zaman tutucusu gitti.
Chérie, la responsable des chronos est partie.
Pekâlâ, saatlerinizi ayarlayın.
Très bien. Lancez les chronos.
Bana söz verdiğin o Chronos Safıri nerede?
Où est le chronosaphir que tu m'avais promis?
Chronos Safır'ini bulacağız.
Nous trouverons le chronosaphir.
Kıyamet Cihazını durdurmak için Chronos Safır'i gerekli.
Le chronosaphir peut arrêter Armageddon.
Chronos'u hemen OSS'e getirin.
Rapportez le saphir à l'OSS immédiatement.
O Chronos Safır'i mi?
Est-ce le chronosaphir?
- Chronos Safır'i bekleyebilir.
- Le chronosaphir peut attendre.
Peki ya Chronos? Tik Tak'ı yakalarsan, o bizi Zaman Tutucu'ya götürür.
Vous attrapez Tic-Tac, il nous guidera au Maître du temps.
Chronos'a ihtiyacımız yok.
Et donc Rebecca pourra conserver le collier.
Chronos Safır'in yerini bulduk.
Nous avons un signal sur le chronosaphir.
Chronos Safır'in yerini bulduk.
Nous avons trouvé le chronosaphir.
Chronos Safır'ini elinizden kaçırmayın!
Ne laissez surtout pas le chronosaphir vous échapper.
Chronos'u o baş belası çocuklardan almak zorundayım.
Tout ce qu'il me faut, c'est de reprendre le chrono à ces casse-pieds d'enfants.
Chronos Safır'i aldılar.
Ils ont le chronosaphir.
"Kıyamet Projesi fılmi 1936 Chronos Safıri'nin, Kıyamet Aletini durdurabilecek tek element olduğu keşfedildi."
Projet Armageddon, images tests, 1936. Chronosaphir. Découvert comme le seul élément connu qui puisse arrêter le système Armageddon.
Chronos Safır'i aldık.
Nous avons le chronosaphir.
OSS kasasına girmemiz gerekiyor. Zaman Tutucu'yu yakalayıp... Chronos Safır'ini bulup Kıyamet Aletini durdurmak için kullanacağız
Il faut qu'on pénètre dans la voûte de l'OSS, aller où se trouve le Maître du temps, trouver le chronosaphir et l'utiliser pour anéantir le système Armageddon et bien sûr... sauver le monde.
OSS gök yüzünden gelen bir çare olan Chronos Safır'ini kullanarak deneyi sona erdirdi.
L'OSS a mis fin à cette expérience grâce à un minéral qui est littéralement tombé du ciel. Le chronosaphir.
Chronos!
La chronosaphir!
- Evet bu Chronos'un simgesi. - Kim?
- Oui, c'est la marque de Chronos.
Chronos'u nasıl bulacağız?
Comment d'abord trouver ce Chronos?
Chronos sonucunu bildiği yarışlara oynuyor.
Il... Chronos parie sur les courses. Il sait d'avance les résultats.
Burada Chronos'u çağırmak için onu geleceğini söylemeye zorlamalısın yazıyor.
Il est dit ici qu'une personne pouvais évoquer Chronos'pour le forcer à lui dire son avenir.'
Çünkü Chronos'u çağırmak sorun değil.
Parce qu'appeler Chronos n'est pas le problème.
Bekle eğer Chronos'u öldürürsem burada kalırım.
Attends, si je... Si je tue Chronos... Je reste coincé ici.
"Sammy, Snider'in Chronos olduğunu öğrendik."
"Sammy, tourne-toi Snider c'est Chronos."
"Chronos'un izini bulduk."
'Localise Chronos.
Şimdi Dean'in Chronos ile tam olarak karşılaştığı zamanı biliyoruz.
Donc, maintenant nous savons la date exact où Dean a mis la main sur Chronos.
Chronos!
Hé, Chronos? !
Bana efsanelerdeki şeyleri hatırlatıyor, Zeus ve Cronus gibi.
C'est ce dont sont faits les mythes, comme Zeus et Chronos.
Hayır, ama git Lily'i bul ve Cronus'u hapsettir.
Non mais va la chercher et jette Chronos en prison.
Percy, eğer Kronos geri gelirse, işimiz bitti. Oyun bitti.
Percy, si Chronos revient, c'est fini.
İkimiz de bu derecelerin iyi olmadığını biliyoruz.
On sait tous les deux que ces chronos ne sont pas supers.
- Ben de Chronos, zaman tanrısıyım.
- Et je suis Chronos, le dieu du temps.
Chronos!
Chronos!
Saatler ne böyle?
C'est quoi, ces chronos?
Chronos'tan Komuta Merkezine.
Chronos au Commandement.
Onun adı Chronos.
Son nom est Chronos.
Neden Chronos bize saldırıyor?
Pourquoi Chronos nous attaque?