English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ D ] / Dale

Dale Çeviri Fransızca

2,450 parallel translation
Dale'in gözünün önünden ayrılma, olur mu?
Ne t'éloigne pas.
Dale'in demir testeresi bu işi kotarmaz.
La scie de Dale ne servira à rien.
Dale, bir şey görebiliyor musun?
Dale!
Dale, bence anlaşmayı biraz daha güzelleştirelim.
- Vendu. - Dale, si on rendait l'accord plus intéressant?
Carl. Dale'in gözünün önünden ayrılma dememiş miydim ben sana?
Carl, je ne t'ai pas dit de rester à portée de vue de Dale?
- Dale'e teşekkür et.
- Merci Dale.
Dale, şu makaraları en son ne zaman yağlamıştın?
Hé, Dale. C'était quand la dernière fois que tu as huilé ces moulinets?
Dale saatlerdir burada olduğunu söyledi.
Dale dis que tu es parti depuis des heures.
Jim canavar ya da kuduz bir köpek değil, Dale.
C'est pas un monstre ou un chien galeux.
Şarabı kastetmiyorum, Dale.
- Je ne parle pas du vin, Dale.
Tanrı aşkına, Dale. Jenner'ın suratındaki ifadeyi görmedin mi?
Tu n'as pas vu l'expression sur le visage de Jenner?
- Bu kartı oynama, Dale.
- Ne joue pas à ça, Dale.
Dale, defol git.
- Dale... Barre-toi.
Dale, yere yatın! Yere yatın!
Dale, baisse-toi!
Araç, Dale John Sully'ye kayıtlı.
La voiture est au nom de Dale John Sully.
Kardeşi Dale, benimle ; Becky kaçırıldıktan sonraki gün irtibata geçti.
Son frère Dale... a pris contact avec moi le lendemain de l'enlèvement.
Dale, kim olduğumu anlayana kadar benimle uğraşmayacaktır.
Dale ne traitera pas avec moi sans chercher à savoir qui je suis.
Dale'in adamlarının on tane arabası vardı ve izleme cihazlarını yerleştirirken beni zorlayan tek şey, park görevlisini doğru dürüst idare edemeyişin oldu.
Je dois installer des repères sur 10 des voitures du gang. Je n'y arrive pas parce que tu ne peux pas maîtriser le gardien du stationnement.
Şu noktadan itibaren, Becky'yi geri almanın tek yolu ; onu Dale'in kardeşi ile takas etmek.
À ce stade, la seule façon de revoir Becky est de l'échanger pour le frère.
Dale'e kardeşinin serbest kaldığını düşündürterek kızını kurtaracağız.
Nous faisons croire à Dale que Rod est libre pour qu'il relâche votre fille.
Bir saat içinde, Dale ile buluşacağım.
Il est temps. Nous rencontrons Dale dans une heure.
Dale Lawson, benim kim olduğumu bilmese de sizi gayet iyi tanıyor. Üstelik kızgın da.
Dale Lawson ne sait pas qui je suis, mais il sait qui vous êtes... et il est un peu en colère.
Dale Lawson, artık ona zarar veremeyecek.
Dale Lawson ne sera plus jamais une menace pour elle.
Walt'a artık o Dale denen pislik herif çalışmamasını söylemiştim.
J'avais dit à Walt de ne pas travailler avec une ordure comme Dale.
Dale mi?
Dale?
Dale Lawson.
Dale Lawson...
Dale, kızını kaçırdı.
Dale a enlevé sa fille.
Bana, Dale Lawson'ın ölü bir adam olduğunu söylemenden üç gün sonra ; Dale Lawson, artık hakikaten ölü bir adam.
Trois jours après que vous m'ayez dit que Dale Lawson serait un homme mort... Dale Lawson est un homme mort.
Dale, kızımı kaçırmıştı.
Cet homme a enlevé ma fille.
Amacım, Sam evini ararken ; Dale'in dikkatini dağıtmak.
C'est juste pour distraire Dennis pendant que Sam fouille la place.
Burası Dale Lawson'ın evi mi acaba?
C'est la demeure de Dale Lawson?
Dale de, lütfen.
Dale, voyons.
Bu kimin sözü? Dale Carnegie'nin mi?
Du Dale Carnegie?
Dale Anslinger.
- Dale Anslinger.
Dale Evans'ın aracı ters yönde gidiyor!
On dirait que Dave Evans roule en contresens!
Merhaba, ben Dale. Bu da karım Margine.
Je suis Dale et ma femme, Margine.
Sosis hemen geliyor Dale.
La sauce va arriver, Dale
- İyi fikir. Ya aslında... Anne, ben bu gece Dale'a gideceğim.
En fait, je vais passer la soirée chez Dale.
Dale, o ne, robot kafası mı?
C'est une tête de robot?
- Bugün nasılsın Dale?
Comment ça va, Dale?
- Bu konu hakkında konuşmak hoşuma gitmiyor.
- Ça me met mal à l'aise. - Allons, Dale!
Yapma Dale. biliyorsun, takılmak hoşuma gidiyor.
Tu sais que j'aime m'amuser.
Dale, ben gidiyorum. Tatlım.
Dale, je pars.
Durum nedir, Dale?
Qu'est-ce que tu vois, Dale?
Dale.
- Dale, tu as vu Carl?
Dale ile bir görüşme ayarla.
Organisez une rencontre avec Dale.
Dale'in sipariş etmiş olduğunu söylediler.
Le gars a dit que Dale l'avait commandé.
Ben Dale.
Dale.
"Dr. Dale" diyebilirsin.
Vous pouvez m'appeler Dr Dale.
Bakın Dr. Dale, polisi arayabilirdim ama aramadım.
J'ai pas appelé la police.
- Affedersin Dale.
Désolée.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]