English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ D ] / Dang

Dang Çeviri Fransızca

141 parallel translation
Dang!
Mince!
- Yemek saat sekizde yanında da D-A-O ve A'sı şapkalı yazılan ve Dang diye okunan bir Portekiz şarabı var.
- Nan, je... - Le dîner sera prêt à 8h avec un vin portugais, qui s'écrit D-A-O avec un accent sur le "A" et qui se prononce "dang".
Laga luga vıcır vıcır vıdı vıdı oldu...
Ding, dang, dong, bredouillait le kangourou rachitique tandis...
Sang Bang... Dang Gong...
J'étais à Sang Bang, Dang Gong.
Sizi gördüğüme çok sevindim. Bakan Dang... ve tüm diğer bakanlar ve müdürler.
Ministre Dong, et tous les autres ministres et administrateurs.
Dang-po'da salgın var.
Il y a une épidémie à Dang-po.
"Ding, Dang, Dong" misafirleri dünyaca ünlü Plaza Otel'de kalır. New York'un en heyecan verici otel deneyimi.
Les concurrents de Ding, Dingue Dong logent au célèbre Plaza... la plus prestigieuse enseigne de New York.
"Ding, Dang, Dong" misafirleri dünyaca ünlü Plaza Otel'de kalır : New York'un en heyecan verici otel deneyimi.
Les concurrents de Ding, Dingue, Dong... logent au célèbre Plaza... la plus prestigieuse enseigne de New York.
Polisin dediğine göre... QuickieMart'ın sahibi Nguyen Kok-Suk'ın kesik başı 2 : 39 sularında bir Jerseymaid dağıtıcısı tarafından bulunduğunda hâlâ konuşuyordu, San Fernando Valley Şerif Departmanı ise eşiyle çocuklarının tuhaf ve ayinsel biçimde katledilişini araştırmayı sürdürüyor.
Selon la police, la tête coupée du gérant de supérette Pinh Dang Ku parlait encore lors de sa découverte vers 2 h 39 du matin par un livreur des laiteries Jerseymaid
Dang, yine aynı şeyi yapıyor.
Dang, il à nouveau.
Parçalanıyormuş gibi hissediyorum burada. Haykırmak istiyorum ama yapamam işte. - ------------- laneti yapamam!
Je vais éclater, je veux hurler, mais je ne peux pas le faire, dang-diddily-do-dang!
ve bunlarla onu alacağım, dang, dang, dang, ve gerçekten öleceğim, gerçekten mutlu.
Alors, je l'achèterai et je serai très, très heureux.
Dang, her gün imtihan isteyelim.
Je voudrais des examens tous les jours.
Aynı anda, İngiltere'deki başbakanımız Sör Dingly Dang...
Au même moment, notre 1er Ministre, Sir Dingly Dang...
Palmiye yaprakları toplamaya gelmiştim. Bebeğimiz Dang için oyuncak yapacağım.
Je cherchais des palmes pour faire des jouets pour Dang.
Dang daha çok ufaktı ve kolayca hastalık kapabilirdi.
J'avais peur, moi aussi. Dang était petit, il pouvait facilement tomber malade.
Dang'ın nesi var böyle? Ağlayıp duruyor.
Qu'est-ce qu'il a, Dang?
Dang'ın senden değil, başkasından olduğunu söylediler.
Ils ont dit que Dang n'était pas de toi, mais d'un autre.
Bu benim bebeğim, Dang. Beşiğinde.
Voici mon enfant, Dang.
Bak, Dang uyuyor.
Regarde, Dang dort.
Ding-dang-dongs do-re-mis ve ha-cha-chas gibi çeşitler var.
On a vos ding-dang-dong et vos do-ré-mi et vos ha-cha-cha.
Sonsuza dek, Amen.
Rick Rastardly, bang dang, pour les siècles des siècles, amen.
Çok aşağılıksın.
Dang, ça craint.
Eğer ding dang kastediyorsanız kuşları henüz serbest bırakmadım.
Les poulets ne sont pas encore prêts, si c'est pour cela que vous sonnez.
Burada çanlar "Ding-Dong" yerine "Ding-dang-dong" diye çalıyor.
"Ding-dang-dong", fait la cloche, au lieu de "ding-dong".
"Ding-dang-dong" muş!
"Ding-dang-dong fait la cloche".
Dang, değişmek zorundasın adamım.
T'as clairement changé, mec.
Ülkesiz bir savasçıyım, Dang-Po-Hon-Li.
"Je suis un guerrier sans pays" Dang-po Hon-lee
Dang, bu saçmalık.
Merde, c'est compliqué.
Yaptık, efendim. - Dang.
C'est déjà fait Monsieur.
Krao Dang, Mahesak'tan daha kötüye gidiyor.
Mahesak pourchasse Krao Dang.
Krao Dang! Sen kendini kral mı sanıyorsun?
Tu t'appelles barbe rousse, et te n'as pas un poil.
Dang, bu kabak hiç ne yaptın?
Tu lui en veux, à cette citrouille?
Tayland'daydım, vuruşmasına masa tenisi oynuyorduk.
J'étais en Thaïlande, je faisais du ping-pong à Ding Dang.
- Vuruşmasına masa tenisi oynuyorduk.
- Je faisais du ping-pong à Ding Dang.
Vuruşmasına masa tenisi oynuyorduk.
Je faisais du ping-pong à Ding Dang.
- Dang.
- Pas vrai...
* Ding dang dong *
* Ding dang dong *
* Ding dang dong. *
* Ding dang dong. *
Dang, keşke bana söyleseydi.
Zut alors! J'aurais aimé qu'elle me le dise.
Dang humman olmadığı ortaya çıksa da yine de lolipop almana izin veriyorlar.
Oui, même s'il s'avère que tu n'as pas la fièvre de Dengue, ils te laissent quand même prendre une sucette.
Dang!
Seigneur.
Minton, Bay Dang'le tanışmanı istiyorum. Hapishane idare meclisindedir.
Minton, voici M. Dang, du conseil d'administration de la prison.
Bay Dang'in ailesi, Oaksburg Emlâkları işinde ortağım oluyor.
Je me suis associé à la famille de M. Dang pour le projet immobilier.
Ve hayâl kırıklığına uğradığımda, oradaki Bay Deng'in, bu adamların belkemiklerini bir balonlu zımbırtı gibi ezmek hoşuna gidecek.
Et quand je suis extrêmement déçu, j'appelle M. Dang, et lui, il explose le responsable comme du papier bulle.
- Dang.
- Dang.
Dang, birileri beni patlatıyor.
On me cherche.
Dang!
Pan!
İlgini çeker mi...?
Est-ce que ça te dirait de... da-ga-dang ou dang.
- Gin! - Dang, Ed.
- Brelan d'as!
Hadi, Dang, bahçe gösterisine bir göz atalım.
Venez Dang, jetons un œil sur les détenus.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]