Dedektifler Çeviri Fransızca
912 parallel translation
Ama siz dedektifler böyle şeyleri bulmakta daha iyisiniz.
Mais vous êtes mieux entraîné que moi.
Camdan bir yerde olan dedektifler, delilleri sallamamalılar.
Un détective ne devrait pas exposer des indices de la sorte.
Dedektifler.
Détectives.
Meslekten biri öldürüldügü zaman... katilin cezasiz kalmasina göz yummak mesleki kifayetsizliktir... hem de diger tüm dedektifler açisindan.
Quand un type se fait tuer dans le métier, on ne doit pas laisser ça impuni. Ça serait moche pour la profession.
Romanlardaki dedektifler gibi konuşuyorsunuz.
Vous parlez comme un détective de roman.
Evet, bir adamın New York'daki bu dedektifler karşısında hiç şansı yok.
On n'a aucune chance avec les inspecteurs de New York.
Söylesenize bay Marlowe hikâyenizdeki gibi dedektifler gerçekten var mı?
Dites-moi, ça existe un détective comme le vôtre?
Devriye araçları, polis memurları, dedektifler hepsi olay yerindeydi.
Toutes les forces de police furent mises à contribution dans cette opération.
Gördükleriniz cinayet masası ekipleri, dedektifler, gazeteciler.
C ; est la police criminelle qui passe, avec des journalistes.
Dedektifler parmak izleri gibidir, biri diğerine benzemez.
Comme les empreintes, on est tous différents. Il a ses chinoiseries.
Öyle mi? Dedektifler neye benzerler?
Et à quoi ressemblent les inspecteurs?
Seyir halindeki dedektifler, aranılan araç KMA 367.
Les enquêteurs se dirigent vers la voiture.
Dedektifler bile umudu kesti.
Même les détectives ont renoncé.
Serseriler. Dedektifler.
Truands... policiers...
- Özel dedektifler.
- Des détectives privés.
Gazeteler, fotoğrafçılar... dedektifler bir an bile peşinizi bırakmaz.
Journalistes, photographes, détectives vous traqueront à mort.
Araba. Binanın etrafını sarmış sivil dedektifler varken mi?
Avec tous les policiers qui entourent l'immeuble?
Polisler. Dedektifler.
Des flics, des inspecteurs...
Dedektifler geliyor...!
L'inspecteur est là.
Dedektifler daha sonra bıçak için geleceklerdir.
Il se peut que les inspecteurs viennent vous voir pour le couteau.
Santa Rosa'dan bazı dedektifler gelecekmiş. Sen iyi misin?
Des policiers de Santa Rosa s'y trouveront.
Bizi bulmak için ordu kuracaklar müfettişler, dedektifler ve muhbirler.
Une armée sera à notre recherche : enquêteurs, détectives, indicateurs.
Hala işleri berbat etme ihtimali var. Evin her yerine dinleme aletleri yerleştirmişler. Dedektifler karşıdaki evden içeriyi gözetliyor.
Vous êtes sur écoute et espionnés par des détectives planqués en face.
Siz dedektifler...
Je sais ce que c'est quand on est détective.
Ayrıca bu iki birinci sınıf baş müfettişin dediği gibi "yırtıcı dedektifler" bu adamın niçin arandığından bile bihaberdiler.
En plus... Ces deux excellents agents que l'inspecteur en chef appelle "détectives" ignoraient pourquoi cet homme était recherché.
Dedektifler bulmuş.
L'arme d'un détective.
Hangi dedektifler?
Quels détectives?
Dedektifler burada.
Des détectives sont là.
Dedektifler mi?
Détectives?
Belki doktorlarla dedektifler arasında olağan değil ama balede çok olağan.
Entre médecins et détectives, c'est peut-être rare, mais ici, c'est courant.
Özel dedektifler ağır suçlara bulaşamaz.
Un détective privé patenté n'a pas à jouer les durs!
Ne Tessio'nun adamları, ne dedektifler.
Ni les hommes de Tessio, ni les flics.
Siz dedektifler neye yarıyorsunuz?
A quoi sert la police?
Nikotin kokulu dedektifler geçen haftadan beri Tea'nin çevresinde kamp kurdu.
J'ai vu tous ces détectives privés, qui ont campé devant l'appartement de Léa pendant une semaine.
Bütün dedektifler işe dahil edilecek.
Chaque agent est appelé en renfort.
Ama en büyük dedektifler bir hafta sonu bir kïr evinde kapana kïsïlmïs, dünyadan kopuk durumdayken sïrtïndan 12 kez bïçaklanmïs bir ceset bulsalar ve hiç biri suçu çözemese tüm dünya ne derdi?
Mais, que dirait le monde... si les cinq plus grands détectives vivants... étaient emprisonnés un week-end dans une maison de campagne... isolés du monde extérieur... qu'on découvrait un cadavre au sol... poignardé 12 fois dans le dos avec un couteau de boucherie... et... qu'aucun de vous ne pourrait résoudre le crime?
Atïsan dedektifler dev kuzu yahnisi gibi :
Détectives qui se chamaillent comme ragoût d'agneau.
Dedektifler bulmuş. Odasında bir kızla basılmış. Ne yani.
Le détective de la boîte l'a trouvé dans sa chambre avec une fille,
Las Vegas'ta, dedektifler Doğan Yıldız'ın nerede olduğuyla ilgili hala bir ipucu bulamadılar. Sonny Steele tarafından kaçırılan bu safkan at büyük bir arayışı başlatmış oldu.
Encore aucun indice sur l'endroit où se trouve Rising Star, dont l'enlèvement a déclenché une grande opération de recherche.
Senin de Dedektifler Prensi olmandan dolayı, Holmes bence bir gün İngiltere Kralı olacak adamı eleştirmeye cüret etmemelisin.
Et vous n'êtes que le prince des détectives, alors je vous déconseille de critiquer le futur roi.
Dedektifler Prensi dedin değil mi? Peki söyle bana, Kral kim?
Si je ne suis que le prince des détectives, qui en est le roi?
Dedektifler gelip, birkaç gün boyunca sorular sordu. Hiçbir şey ortaya çıkmadı.
La police est venue poser des questions... et puis rien.
En iyi dedektifler. Polis olarak alıyorsa, dedektif olarak da alacaktır.
Si on aime le boulot de flic, on adore celui d'inspecteur.
Bu işi çok hafife alıyorsunuz. Çünkü bilgilerim doğruysa özel dedektifler..... yeminli yetkili değil.
Vous prenez ça bien légèrement parce que si mes renseignements sont exacts, les détectives privés ne sont pas assermentés.
Şüphelenen dedektifler yüzünden maskesini çıkarmaya çalışırlar... ama ortada maske filan yoktur, ve kavga çıkar.
Méfiants, les détectives essaient... de lui enlever son déguisement... mais ce n'en est pas un, donc, une bagarre déclenche.
İkimizde müthiş dedektifler değiliz.
Aucun de nous n'est un bon détective.
Yapmayın. Siz nonoş dedektifler misiniz?
Non, vous êtes des Voltigeurs de la Jaquette!
Ve özel dedektifler geç yatar.
- Seuls les privés dorment si tard.
GÖREVLİ DEDEKTİFLER
OFFICIERS DE SERVICE :
- Dedektifler.
- Les détectives.
( Çavuş Dedektifler Gina CalabreseTrudy Joplin ) Şimdi anlaşıldı
Venez la voir.