English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ E ] / Etrafını sarın

Etrafını sarın Çeviri Fransızca

570 parallel translation
Siz evin etrafını sarın.
Vous, encerclez la maison.
Evin etrafını sarın.
Entourez la maison.
Etrafını sarın!
Encerclez-le.
Bölüm iki mağaranın etrafını sarın.
La section deux va encercler la caverne.
Etrafını sarın!
Faites tourner!
Etrafını sarın! Etrafını sarın!
Faites tourner!
Haydi! Etrafını sarın!
Faites tourner!
"Şu sarışın ne diye senin etrafında dolaşıyor?"
Pourquoi cette blonde tourne-t-elle autour de toi?
Pekala, dinle. Binanın etrafı sarıldı.
Nous avons encerclé le bloc entier.
Öyleyse nasıl oluyor da sulama kabının ağzının etrafına sarılmış örümcek ağıyla karşılaşıyorum.
Alors pourquoi y a-t-il une toile d'araignée dans l'arrosoir?
- Etrafın sarıldı.
- On vous tient.
Etrafın sarıldı.
Vous êtes coincé.
Fıçının üstüne ve altına çivilenmiş tahta çubuklar vardı etrafı çelikten bantlarla sarılıydı ve onu çölün ortasına bırakmışlardı.
On avait cloué des traverses de bois sur les deux côtés du tonneau. Il était cerclé de fer, et on l'avait laissé en plein désert.
Söylemeliyim ki, çekici ve akıllı bir kız olmana rağmen etrafının budalalarca sarılmasına izin vermişsin.
Bien que charmante et intelligente, on peut dire que tu collectionnes les crétins.
Boyun etrafının birşeyle sarıldığını söylüyor.
Elle dit qu'il a jeté quelque chose autour de son cou.
Evin etrafını sarıyorlar. Geri git, seni görmesinler.
Ils entourent la maison.
Buranın etrafını sarın.
Cernez la zone.
"Sükûnet ile sar etrafını."
" Que le calme lui serve de clôture.
Çektiğin fotoğraflar yüzünden birinin itibarı sarsıIdı diye gece etrafın sarıIıp dayak yedin mi?
Agressée la nuit parce que quelqu'un n'a pas aimé sa photo?
Eee Peder, sanki etrafınız sarılmış gibi.
Mon Reverend, on dirait que vous etes cerne.
Antarktika'ya gecenin gelmesini bekleyin ve dokuz ay boyunca karanlığın etrafınıza pis bir paçavra gibi sarılmasını görün.
Attendez de voir la nuit de l'Antarctique, et pendant neuf mois, l'obscurité vous entourera comme un chiffon pourri.
Etrafını sarın! Siviller kaleye böyle giremez, Sinyor Seguin, üzgünüm.
Aucun civil ne peut entrer dans le fort, señor Seguin.
Etrafınız sarılı.
Nous avons investi la forèt. Inutile de résister.
Sarı Irmağın etrafında kışın..... soğuğunda ortada kalıveren maymunları.
A un de ces singes égarés, comme on en rencontre en Orient au moment des premiers froids.
Etrafınız sarıldı.
Vous êtes encerclés!
Etrafınız sarıldı.
II y a des hommes au-dessus.
Deflektör ekranımızla etrafını sar.
Protégez-le de notre écran déflecteur.
Teslim olun! Etrafınız sarıldı!
Rendez-vous, vous êtes encerclés!
Harekete geçin. Etrafını sarın.
En avant!
Etrafınız sarıldı.
Vous êtes cernés.
Jamisons'ların evinin etrafında her zaman Cora Bea'nın dışarı çıkmasını bekleyen bir kalabalık olurdu.
Il y avait toujours du monde devant chez les Jamison, ils attendaient que Cora Bea sorte.
Kısacası, etrafınız sarılmış durumda.
En bref, vous êtes cernés.
Etrafınız sarıldı ve hepimiz ağır silahlıyız.
Vous êtes encerclés et nous sommes bien armés.
Shobei, Etrafın sarıldı.
Shobei, vous êtes cernés.
Etrafın sarıldı.
Tu es cerné.
Sarın etrafını!
Dispersez-vous!
Polis ateşe karşılık vererek hangarın etrafını sarıyor Zim ve beraberindekileri saklanacak yer arar durumda bırakıyorlar.
La police court vers le hangar laissant Zim sans protection.
Polis geldi. Evin etrafını sarıyorlar.
La Police de Sécurité est là... et ils entourent la maison.
Etrafınız sarıldı!
Les lieux sont cernés!
Williams, etrafın sarıldı.
Williams, vous ne pouvez pas fuir.
Etrafın sarıldı!
La zone est encerclée.
Etrafın sarıldı, kaçamazsın.
Vous êtes encerclé. C'est fini.
Bu bandajı alıyorsunuz Paris alçısına bandırıyorsunuz kalıbın etrafına sarıyorsunuz ve 15 dakika içinde taş gibi oluyor.
Prenez ce bandage, trempez-le dans le plâtre, enroulez-le sur le moule, 1 5 minutes après, c'est du béton.
Bir düşünün, efendim, 10,000 $'ın etrafında sarılı tam buna benzer bir kağıt parçası bulunuyordu.
Le même papier entourait les 10000 dollars.
Etrafınız sarıldı.
Vous êtes cernés!
Ama yaklaşık 1 dakika içinde etrafımız polislerce sarılacak. Bizi bu işten sıyırabilirsen, ikimize de iyilik yapmış olacaksın.
Si tu nous sors du pétrin, on y gagne tous les deux.
Etrafınız sarıldı!
Vous êtes encerclés.
Nancy, binanın etrafı sarılı.
Ils ont cerné l'immeuble.
Tamam, Beeblebrox, orada dur, etrafınız sarıldı!
OK Bibbicy. Ne bouge plus! On vous tient en joue.
Ve şimdi, foton fırtınaları girdap bulutları halinde etrafımızı sarıp, son sıcak kırmızı güneşi parçalamaya hazırlanırken, umarım, bu muazzam heyecanlı ve bitirici deneyimden benimle beraber zevk alırsınız.
Et maintenant que les orages de photons se groupent en de menaçants nuages autour de nous, se préparant a déchirer les restes des soleils rougeoyants, j'espère que vous êtes tous bien installés, prêt à apprécier cet instant si fantastiquement excitant de l'ultime expérience.
Etrafın sarıldı.
Vous êtes cerné.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]