Evime Çeviri Fransızca
6,459 parallel translation
Üniformalı bir polis evime girip oğlumu tartaklarsa... bunu belgelerim.
Quand un officier en uniforme s'introduit chez moi pour harceler mon enfant presque nu, je documente l'événement.
Biraz fazla kaçırmıştım, Travis beni evime bıraktı.
J'en ai trop pris, Travis m'a reconduit chez moi.
Henry, en iyi arkadaşı ile birlikte, Lilly'mi bana evime getirdiler.
Henry et son meilleur ami ont ramené ma Lilly à la maison.
Evime gidersen, 2B numarası.
Si--si--si vous allez à mon appartement, c'est le 2B.
Eşkıyanın biri evime girdi diye ben niye bir şey peşinde olacakmışım?
Pourquoi aurais-je fait un truc parce que des ordures ont décidé de s'introduire dans la maison?
Ulu Han'ın askerleri henüz evime ulaşmadı mı?
Les troupes du Grand Khan ont-elles atteint ma contrée?
Sonra evime geldim ve - -
Et après ça je rentre ici et - -
Kızınız az önce sormadan etmeden evime daldı.
Eh bien, votre fille a pénétré chez moi sans autorisation.
Uçağa atladım ve doğruca evime döndüm.
J'ai pris un avion, je suis rentré.
- Sadece evime gitmek istiyorum.
Je veux juste rentrer chez moi.
Anderson konusunda sana yardım etmem için evime kadar geldin.
Passe me voir à la maison que je puisse t'aider, pour Anderson.
Evime, evine yapılan ödeme için düşüncen ne?
Qu'est-ce qui a permis de payer ma maison? Ta maison?
Evime gittiğim zamanı hatırlıyor musun?
Vous vous souvenez quand, je suis retourné chez moi, l'autre fois?
Genelde gece 2 den sonra yakışıklı yabancılar evime almam.
D'habitude je ne laisse pas entrer de beaux étrangers aprà ¨ s 2h.
Beni Ethan'ı kilitlemekle suçladığın için mi yoksa gecenin köründe evime geldiğin için mi?
Pour m'avoir accusée de te fermer l'accà ¨ s à Ethan, ou pour avoir fait irruption dans mon appartement en pleine nuit?
Yani, herneyse, arabama bindim ve Pilsen'deki eski evime gittim.
Je ne le trouvez plus. Donc, je suis montée dans ma voiture, et roulé jusqu'à mon ancienne maison à Pilsen.
İzinsiz evime mi girdin?
Tu t'es introduit chez moi?
- Sadece evime gidiyordum.
Je rentre chez moi.
- Zencinin teki evime zorla girdi.
C'est un coloré qui les a cassées
- Anlamaktan kastın evime gelip beni tehdit etmen mi?
Par arrangement, vous parlez... de la fois où vous êtes venu chez moi pour me menacer?
Nelson Gates, koskoca GOD'nin müdürü, geçen gece evime geldi. Martin Odum davasını bırakmamı söyledi.
Nelson Gates, le chef du DCO, est venu chez moi la nuit dernière en me disant de lâcher Martin Odum.
Hayır, kendi işime kendi evime dönmeye ihtiyacım var, böylece kendimi yetişkin bir kadın gibi hissedebilirim.
Non, je dois retourner dans mon propre appartement et à mon travail pour que je puisse me sentir comme une femme adulte.
Sonra kolumu kaybettim ve beni evime gönderdiler.
Quand j'ai perdu mon bras, ils m'ont renvoyé chez moi.
Seni evime getirmemin amacı insanî tecrübeler yaşatmak içindi.
Le but en t'amenant à la maison était de te donner l'expérience humaine.
Josh, bu benim evime ikinci gelişin oluyor tamam mı?
C'est seulement la 2e fois que tu viens chez moi.
Evime gidiyorum.
Je rentre chez moi.
Kardeşin evime canı ne zaman istese o zaman gelirdi.
Ton frère venait chez moi, chaque fois qu'il en avait envie.
Peki biri evime girerse kime haber vereyim?
Qui doit-je appeler si quelqu'un, comment dire... fait irruption dans ma maison?
Evime girdi.
Il est entré chez moi.
Evime zorla girdi çıktığım yeni insanları tehdit etti bir gece beni kaçırdı.
Pénétrer dans ma maison, menacer les mecs avec qui je sortais, et puis un soir, il m'a enlevé.
# Sonra kapının eşiğinden bakarım Cennet evime #
♪ Je regarderai de la porte ♪ ♪ De ma maison du paradis ♪
Sizi evime kilitlediğim için çok özür dilerim.
Je suis navré de vous avoir enfermé dans la maison.
Evime mi girdin? !
Tu t'es introduit chez moi?
- Evime gideceğim.
Rentrer à la maison.
Eninde sonunda evime döndüğümde, beni koruması için birilerine ihtiyacım olacak.
Vous savez, quand je retournerai chez moi, j'aurai besoin de quelqu'un a mes côté pour protéger mes intérêts.
Ayrıca istediğin zaman evime gelip oğlumla beraber istediğin şeyi yapman da hoşuma gitmiyor.
Et je n'aime pas te voir débarquer chez moi, faisant ce que tu veux quand tu veux avec mon fils ici.
Benim evime gelmeden önce kendi evini düzene soksan iyi olur.
Commence par balayer devant ta porte.
Evime dönmek istiyorum.
Je veux rentrer à la maison.
Ailemi evime götüreceğim.
Je ramène ma famille à la maison.
Evime gidiyorum.
Cool, c'est juste un gosse.
- Evime gel.
Ma maison.
- Evime gidip ailemin yanında ol.
Je veux que tu ailles chez moi, reste avec ma famille.
Cehennemde beş yıl geçirdikten sonra, evime tek bir amaçla döndüm. Şehrimi kurtarmak.
Après 5 ans en enfer, je suis rentré avec un seul but... sauver ma ville.
Ben de karımı alıp evime gitmek istiyorum.
Je veux ramener ma femme à la maison.
Mesela "Bir kereliğine de benim evime gidelim." derse ve ben gitmezsem?
Et si pour une fois, elles disaient : "Non, tu viens chez moi, cette fois", et que je ne venais pas?
Evime baksana.
Regarde ma maison.
- Evime laf attığın için mi?
- D'avoir critiqué mon appart? Non.
- Ona dokundun mu? Evime girmeye çalıştı.
- Il a essayé de rentrer chez moi.
Evime zorla girdin lan sen benim.
Vous êtes entrés chez moi par effraction...
Yeniden toplanmak için evime gideceğiz.
J'ai des outils.
Evime gelip de...
Tu n'es pas venu...