English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ F ] / Fish

Fish Çeviri Fransızca

952 parallel translation
Herkesin... Herkesin Kral Gypo ile gelip kızarmış patates... Balık ve kızarmış patates yemesini istiyorum.
J'invite tout le monde à manger des fish chips avec le roi Gypo.
Balık ve cips lokantasında da 2 sterlin harcamışsın. Mulholland'ın seni aldığı barda da içkiye 2 sterlin harcamışsın.
2 livres pour les fish chips, 2 autres dans le rade où on t'a ramassé.
Yüzbaşı Fish.
Capitaine Poisson.
Balık, YüzbaşıFish.
Poisson, capitaine Poisson.
Teşekkürler, Yüzbaşı Fish.
Merci, capitaine Poisson.
Emperyal Balık Piliç Marketi.
L'Imperial Fish Chips.
İnsanlar balıkçıya gitmekten neden utanır, merak ediyorum.
Pourquoi les gens ont honte d'aller dans les Fish Chips?
Ne özgürlük. Civarda hiç balık ekmekçi yok mu, haydi?
Y aurait-il un fish and chips dans les alentours, mon brave?
Fiş Sokağı. Orada meşhur bir sokak.
Fish street - rue du Poisson.
Bayanlar ve baylar, huzurlarınızda Waters, Country Joe and The Fish!
Mesdames et Messieurs, Country Joe and the Fish!
Marihuana! Bayanlar ve baylar, Lütfen Country Joe ve Fish'e, hep beraber hoş geldiniz diyelim!
Accueillez chaleureusement Country Joe et le Poisson.
Bak. Taste some of this fish.
C'est absolument délicieux.
Majorca barlarında balık-patates Watneys Red Barrel birası kalamar, iki parça sebze yerler.
Allant dans des bodegas à Majorque qui servent des "fish and chips" avec de la bière brune et des calamars avec 2 légumes.
Haftalığımı kaptım, bir bavul dolusu balık ve kızarmış patatesle 12 şişe Guinness bira aldım ve tıkınarak kendimi öldürmeye çalıştım.
Je suis allée m'acheter une brouettée de fish and chips, une douzaine de Guinness et j'ai essayé de manger jusqu'à étouffement.
Artık balık ve kızarmış patates yemiyorum.
Plus de fish and chips.
Piyade eri Maçendra Garu. Alayımda bana Billy Fish derler.
Fusilier Machendra Gurung, surnommé au régiment, Billy Fish.
Billy Fish.
Billy Fish.
Ne diyorlar?
Que disent-ils, Billy Fish?
Balık ve patates kızartması yok.
Plus de "fish and chips".
"falanca tuğla duvarına ait kavisin... " falanca balık ve patates cipsi dükkanının ruhu, ne dersen...
Les esprits de certains arbres, de certains murs, de certains restos de fish-and-chips, si tu veux.
Komando birliğimiz Fish Caddesi'nden yaklaşarak kuzeybatıdaki ana kanalizasyon kanalına girecek.
Le commando prendra la rue des Poissons... et passera par l'égout principal du nord-ouest.
Tamamen - Fish, Fish'i dinle.
T'as qu'à... Fais ce que dit Fish.
- Fish'i izle.
- T'as qu'à regarder Fish.
Korkuttuğum için üzgünüm. Glazer ve Fish hasta olduğunu söylediler.
Glazer et Fish disaient que t'étais malade.
- İşte böyle Fish.
- Vas-y, Fish.
Saul'un Balık Marketi.
Saul's Fish Market.
Bu tür şeylerin nasıl olduğunu bilirsin, değil mi Fisher?
Tu sais comment ces choses arrivent, toi, Fish, n'est-ce pas?
Billy Fish adında biriyle yaşıyormuş. - Kimmiş o?
Elle vit avec un gars nommé Billy Fish.
Şu Bay Billy Fish'e, 12'de restoranda olmasını söyle.
Dis à M. Billy Fish de me rencontrer demain à la cantine, à midi.
- Billy Fish sen misin? - Evet.
Tu dois être Billy Fish.
Öyle mi? Ben de bunun için para alıyorum zaten, değil mi Fish? - Haklısın, Cody.
C'est pour ça qu'on me paie pour y aller, n'est-ce pas, Fish?
Tamam Fish, sen arabaya dönüyorsun.
Fish, retourne à la voiture.
- Nereye gittiğini biliyor musun sen?
- Tu sais où tu vas? - La ferme, Fish!
- Kes artık, Fish! Çok eziksin.
Tu es pathétique!
- Aynen. Billy Fish bana 10 bin ödeyecek.
Billy Fish me paie 10 000 $.
Fish ve McCoy, biz Sorels için çalışıyoruz.
Fish, McCoy, on travaille pour les Sorels.
Fish, sen menajersin.
Fish, tu es le gérant.
Evet ve en kötüsü de o Billy Fish denen pislikle gitmesi.
Oui, et le pire, c'est qu'elle s'en va avec cet idiot de Billy Fish.
Sen ve Billy Fish, aynısınız.
Toi et Billy Fish êtes tous les deux égoïstes.
Evet, sana bayağı para kazandıracaklar, Fish.
Oui, ils te feront gagner beaucoup d'argent, Fish.
İkimiz de biliyoruz ki, Fish onun benden çok sana ihtiyacı var.
On sait tous les deux une chose, Fish. Elle a besoin de toi plus qu'elle a besoin de moi.
Belki, "hin fish" ile başlamak istersiniz?
Vous voulez peut-être commencer avec "hin fish".
- "Hin fish?" - "Hin fish", güzel!
- "Hin fish"? - Bon "hin fish."
Hanımefendi için "hin fish".
"Hin fish" pour la dame.
Balık ve cips.
Du fish and chips.
Umarım seni sarhoş ettiğimi düşünmedin, niyetim asla bu değil, umarım bir gün görüşebiliriz. "
Je suis le propriétaire de Seaside Fish. J'espére que tu ne crois pas que j'ai essayé de te soûler. Et j'espére qu'on se reverra. "
Aferin, Billy Fish.
Bien joué, Billy Fish.
Teorilerim nasıl gidiyor Fish?
Que deviennent vos théories, Fish?
Bu konuda herhangi bir şey biliyor musun Fisher?
Tu en sais quelque chose, hein Fish?
Gerçekten çenen çok düşük, Fish.
- Tu parles trop, Fish.
- Balık Cips nerede?
Et les fish and chips?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]