English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ F ] / Friedman

Friedman Çeviri Fransızca

196 parallel translation
Önemliymiş, Bay Friedman hemen ofisine bekliyor.
C'est important. M. Friedman vous demande dans son bureau.
Bay Friedman beni işten çıkardı.
M. Friedman s'est dispensé de mes services.
Akıllarını Bay Friedman'ın tasarımlarından başka yere çekebilir.
Je volerais la vedette à ses modèles.
- Üzgünüm, Dr. Freedman.
Pardon, docteur Friedman.
Friedman?
Friedman.
Yarın sabah Bayan Friedman'a bir düzine gül gönder, lütfen Sal.
Envoyez une douzaine de roses à Mme Friedman, je vous prie.
Friedman, üzgünüm ama kalmanız gerekecek.
Friedman, désolé, je vous séquestre.
Ve televizyonu da kullanmalıyız.
Et la télévision. Friedman, puisque vous restez parmi nous, voyez donc votre ami à T.V. Boston, d'accord? Il faudra avoir la télévision.
Bir şey daha var, gizli ortağın Mario Andretti Friedman kahrolası Ferrari'yi dağıttı.
Autre chose, votre co-équipier secret, Mario Andretti Friedman a bousillé la putain de Ferrari.
Bu Dr. Friedman, hastanenin psikiyatri şefi.
Voici le Dr Friedman, chef psychiatre de l'hôpital.
Aradığınız adam Jack Friedman.
Demandez Jack Friedman.
Az önce Feedman'ların biraz aşağıdaki bahçe satışındaydım.
Je suis allée à la brocante des Friedman, au bout de la rue.
Heike FRIEDMAN Yaş 23, Eğitmen
Institutrice
- Ginger Friedman'i tanıyorsun?
- Tu connais Ginger Friedman?
- Bütün saygıma rağmen Bay Friedman, sizin de şunu anlamanız gerek, biz buradayız. Buraya taşındık.
Permettez, M. Friedman, vous devez comprendre qu'on est venus s'installer ici.
Nihayet avukatların Beldock ve Friedman'la görüşebildik.
On a fini par voir vos avocats avant-hier.
En iyi arkadaşı ve top karşılayıcısı olan Ricky Freeman'ın aynı zamanda karısıyla birlikte olduğunu öğrenmiş.
Il m'a dit qu'il venait d'apprendre que son receveur préféré, Ricky Friedman, qui est aussi son meilleur ami, - s'était tapé sa femme.
Bu Larry Friedman. Sinagog'un başkanıdır. - ve karısı.
Voici Larry Friedman, le président de la synagogue, et sa femme...
- Bay Freedman.
Friedman.
Merhaba Bayan Friedman. 8. katta işler nasıl?
Bonjour Mme Friedman, ça va au 8ème?
Bu Jennifer Friedman mı?
C'est Jennifer Friedman?
Gretchen Friedman.
Gretchen Greeman...
- Aşağıdaki Bayan Freidman verdi.
Un cadeau de Mme Friedman.
Bir adım önündeyim.
Déjà fait. M'en fous complètement, de M. Friedman.
Friedmans, bunlar Alex ve Nancy.
M. et Mme Friedman, je vous présente Alex et Nancy.
Hadi Friedmanlardayım.
Venez, je vais appeler les Friedman.
Bayan Friedman. Lily.
Mme Friedman, Lily
Arnold Friedman, babam.
d'Arnold Friedman. Mon père.
Babamın adı Arnold Friedman'dı.
Mon père s'appelait Arnold Friedman.
1984 yılında, Amerikan günlüğü Hollanda'dan Arnold Friedman'ın adresine postalanmış bazı çocuk pornosu yayınlarını ele geçirmiştir.
En 1984, la douane américaine. a intercepté de la pornographie infantile. envoyée de Hollande, au nom d'Arnold Friedman.
O posta Friedman'ın eline hiç geçmedi ama adı bize bildirilmişti.
Il n'a jamais reçu ce courrier, mais il nous a été signalé.
Posta memuru gibi giyinip kapısını çaldım. Arnold Friedman olup olmadığını sordum. Arnold olduğunu söyledi.
J'ai frappé à sa porte, habillé postier, je lui ai demandé s'il était Arnold Friedman, il a dit, oui.
Çok iyi hatırlıyorum, ben tam bir çekmeceyi açacakken koşup geldi ve...
Je me souviens qu'au moment d'ouvrir un tiroir. M. Friedman s'est jeté sur moi en disant :
"Anlıyorum Bay Friedman ama evi yine de arayacağız." dedim.
J'ai répondu : "C'est bien, mais nous continuons à fouiller."
Bunlara ilave olarak Bay Friedman verdiği bilgisayar dersleriyle ilgili kanıtlar da bulduk.
Et aussi, la preuve de cours d'informatique. donnés là par M. Friedman.
İlk tutuklanan 8 ile 11 yaş arası çocuklarla livata yapmakla itham edilen emekli okul öğretmeni Arnold Friedman oldu.
La première arrestation est celle d'Arnold Friedman, professeur en retraite, accusé de sodomie. sur des garçons de 8 à 11 ans.
İddiaya göre Arnold Friedman'la oğlu bilgisayar kursu verirken reşit olmayan çocuklara çeşitli şekillerde cinsel tacizde bulunmuşlar.
On l'accuse d'avoir, ainsi que son fils, abusés sexuellement des mineurs. pendant des classes d'informatique.
18 yaşındaki Jesse Friedman da cinsel tacizle suçlanıyor.
Jesse Friedman, 18 ans, est également accusé d'abus sexuel.
Bu güzel Şükran Günü yemeği için Bay ve Bayan Friedman'ın evindeyiz.
Chez les Friedman. en ce beau soir de Thanksgiving.
Söylemek istediğiniz bir şey var mı Friedman?
Vous avez des commentaires, M. Friedman?
Arnold Friedman ve Jesse Friedman'a karşı kamu davası.
L'Etat contre Arnold Friedman et Jesse Friedman.
56 yaşındaki Arnold Friedman'la 18 yaşındaki oğlu Jesse mübaşirin onları livata ve cinsel tacizle suçlayan 91 iddianameyi okumasını dinlediler.
Arnold Friedman, 56 ans, et son fils Jesse, 18 ans, ont entendu les 91 chefs d'accusation. les soupçonnant de sodomie et abus sexuels.
Arnold Friedman, iddialara cevabınız nedir? Suçlu musunuz, değil misiniz?
Arnold Friedman, plaidez-vous coupable ou non coupable.
- Jesse Friedman, iddialara cevabınız nedir?
Et Jesse Friedman, comment plaidez-vous?
Arnold Friedman ödüllü bir öğretmendi.
Arnold Friedman était un professeur plus que reconnu.
Çocukların çoğu Bay Friedman'ın onları yoklamaya çalıştığını söylemişti.
Les enfants ont commencé. à expliquer comment M. Friedman les testait.
Friedman davasında temel ithamlar tamamen mantık dışıydı.
Dans le cas Friedman, les charges ne sont pas plausibles.
Kafalarında kötü düşünceler ve entrikalarla Arnold Friedman'a iftira attıklarını Jesse'yi de yaktıklarını zannetmiyorum.
Je ne pense pas que les gens se soient réunis. dans un but conspiratoire et diabolique. pour accuser à tort Arnold Friedman ou fustiger Jesse.
Bu davada her 2 dava arasında görüşmeler oldu. Savcılar, aileler, savunma avukatları bir araya gelip Arnold Friedman'ı ne yapacaklarını konuştular.
Il y a eu consultation entre les parties, le bureau du procureur, les familles et la défense, pour savoir que faire avec Arnold Friedman.
Friedman'lar orada bulunmuş olan çeşitli kişilerle konuşmamızı önerdi.
Les Friedman voulaient qu'on parle aux gens.
Bay Friedman'la ailesi için jüri odalarından birini ayarladım.
J'ai réservé une pièce pour les Friedman. afin qu'ils puissent se réunir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]