Gelmiyorum Çeviri Fransızca
1,255 parallel translation
Hayır, ben seninle gelmiyorum.
Non, je ne viens pas avec toi.
Londra'ya zoraki olarak gelmiyorum, Francesca.
Je n'ai pas fait tout ce chemin jusqu'à Londres, Francesca.
bak, duruşmaya gelmiyorum... ah, meraba tina.
Je n'irai pas au tribunal. Oh, bonsoir, Tina.
Birazdan Stapler'ın partisi için otobüs kalkacak. - Ben gelmiyorum.
La navette pour chez Stifler va arriver.
Oh, Ben-ben gelmiyorum.
Te dérange pas.
- Hayır, gelmiyorum.
- Je ne viens pas.
Hayır, gelmiyorum. Yürüyeceğim.
Non, j'y vais à pied.
- Haydi, içeri gir. - Hayır, gelmiyorum.
- Allez vas-y, monte.
Hayır, gelmiyorum. Tarlaya gideceğim.
Non, je ne viens pas, je vais aux champs.
- Hayır, gelmiyorum.
- Pas question!
Seninle gelmiyorum.
Je ne pars pas avec toi.
Ben gelmiyorum.
Je ne vais nulle part.
Ben gelmiyorum.
Je ne viens pas.
Ama aslında galip gelmiyorum.
Mais je ne gagne pas.
İyi o zaman. Anlatmazsan ben de bir yere gelmiyorum.
Alors il faudra te passer de moi.
- Gelmiyorum.
- Je viens pas. - Comment ça?
Buna ihtiyacın olacak. Ben gelmiyorum.
Tu en auras besoin, je ne viens pas.
- Ben gelmiyorum.
- Je ne viens pas.
Bak, şehre sık gelmiyorum.
Je ne viens pas souvent en ville...
Gelmiyorum.
Je ne viens pas.
Seninle gelmiyorum.
Non.
Rob, ben de gelmiyorum.
Je peux pas venir non plus.
Ben sizinle gelmiyorum.
Je ne viens pas
- Hayır! - Ben seninle gelmiyorum.
Je m'associe pas avec toi.
- Ben de bu yüzden gelmiyorum.
- C'est pour ça que je ne viens pas.
Oraya Bayan Peniston'un mobilyalarına bakmak için gelmiyorum.
Je n'y viens pas pour regarder les meubles de Mme Peniston.
İçeri gelmiyorum.
Je monte pas.
Ben gelmiyorum.
Je ne rentre pas.
Bugün gelmiyorum.
Je viendrai pas à la boutique aujourd'hui. ]
Ben gelmiyorum. Bak, bu benim için de zor tamam mı?
- Pour moi aussi, c'est difficile.
Ben gelmiyorum!
J'irai pas!
- Ben gelmiyorum.
Non
- Ben gelmiyorum.
- Mais je viens pas.
- Ben gelmiyorum.
- Et toi? - Je ne viens pas.
Gelmiyorum. - Sensiz şuradan şuraya gitmem.
- Je ne peux pas.
Ben seninle gelmiyorum.
- Je ne pars pas avec toi. - Quoi?
Gelmiyorum!
Je ne viendrai pas!
Chiana, ben sizinle gelmiyorum.
Chiana, je ne pars pas avec toi. Quoi?
- Tamam, ama uyarayım : ben gelmiyorum.
- Je te préviens, je ne ferai pas...
Durun, ben sizinle gelmiyorum.
Je ne pars pas avec vous.
Gelmiyorum.
- J'y vais pas.
- Gelmiyorum diyerek ne demek istedin?
Comment ça, tu ne viens pas à ma première? Je suis très occupée.
- Üzgünüm, gelmiyorum.
- Désolée, je n'y vais pas.
O zaman, epey sessiz bir gece olacak. Ben gelmiyorum.
- Alors ce sera une soirée très calme.
Daniel Jackson, ben gelmiyorum.
Je ne m'en irai pas, Daniel Jackson.
- Ben gelmiyorum, anne.
Maman, j'y vais pas.
Unut gitsin. Ben gelmiyorum. Bir daha kendime güldürtmem.
Je vais pas me mettre dans une situation où je serai encore la risée de tous.
- Arkandan gelmiyorum!
Je n'irai pas te chercher!
Seninle gelmiyorum.
Je viens pas avec toi.
Oraya gelmiyorum.
Michael, es tu en train de me dire que tu ne viens pas.
Kiliseye gelmiyorum, çünkü ikiyüzlülüğüne ihtiyacım yok.
Je n'irai pas à l'église.
gelmiş 30
gelmişsin 38
gelmiyorsun 22
gelmiyor musun 122
gelmiyor 63
gelmiyor musunuz 16
gelmiyor mu 21
gelmiyorlar 18
gelmişsin 38
gelmiyorsun 22
gelmiyor musun 122
gelmiyor 63
gelmiyor musunuz 16
gelmiyor mu 21
gelmiyorlar 18