Gittim Çeviri Fransızca
13,725 parallel translation
Gittim, çok zamanımı da almadı çünkü New York'a dönmüş.
Oui, et ça n'a pas pris longtemps, parce-qu'il est de retour à New-York. Laisse moi deviner.
Zaten o yüzden en başta Harvey'ye gittim.
C'est pour ça que je voulais aller voir Harvey au début!
Kulübeye gittim.
Je suis arrivé à la maison.
Flora'yı yani kızı alıp götürmek için evine gittim, efendim.
Je suis allé à ses appartements pour aller et récupérer Flora, la fille, monsieur.
Ama kendimi savunmak gerekirse dört üniversiteye gittim.
Je n'ai même pas de diplômes, même si pour ma défense, j'ai essayé quatre fois.
Ve sonunda, bitirdim sonra bize bulduğun daireye gittim.
Et quand j'ai pu en sortir je suis revenue à l'appartement où vous nous avez trouvés.
Ofisine gittim Bayan yönetici ve asistanın burada olduğunu söyledi.
Je suis allée dans ton bureau, Mademoiselle le PDG, et ton assistante m'a dit que tu devais être ici.
" Böylece şişeyi sakladım ve çekip gittim.
" alors j'ai caché la bouteille et me suis éloigné.
Çok bara gittim.
Rien? Je vais dans beaucoup de bars.
Şehre gidebildiğim kadar hızlı gittim, çiçeklerle eve döndüğüm sırada çoktan sanatoryuma götürülmüştü.
J'ai couru en ville le plus vite possible, mais le temps de revenir avec les fleurs, elle avait été emmenée au sanatorium.
Gözünün içine bakıp bunu söyleyemeyeceğimi biliyordu. Ben de onlarla birlikte gittim.
Il savait que je n'aurais pas été capable de te regarder dans les yeux et de te le dire, donc je suis partie avec eux.
Çoktan Hayley'in peşinden gittim bile.
Je suis déjà allé après Hayley.
Yatmaya gittim.
Je suis montée me coucher.
Bugün Bay Tulkinghorn'u ziyarete gittim.
Je suis allée voir M. Tulkinghorn aujourd'hui.
- İsteyerek gittim Lordum.
- Je suis allé volontiers, Seigneur.
Frank ve sana yeni bilet almak için otobüs terminaline gittim fakat artık kimlik göstermeden satmıyorlar.
Je suis allée à l'arrêt de bus pour avoir des nouveaux billets pour Frank et toi, mais maintenant ils n'en vendent plus, pas sans des papiers d'identité.
Onlar yerleştiğinde komşuyu kontrol etmek için gittim.
Une fois qu'ils se sont installés, je voulais voir le voisinage.
Orada olmam gerekmiyordu... Ben de eve gittim.
Il m'a dit que je pouvais y aller... alors je suis rentré.
Bu yüzden karşı saldırıya geçtim ve biraz ileri gittim, ve- -
Donc j'ai tiré en retour, et je suis passé par dessus bord pour essayer et...
Bir kafeye gittim ve öğrencilerden bazılarıyla bir masaya oturdum.
Je suis allée dans un café, je me suis assise à une table avec des étudiants...
Görüşme için kaygılandım. Jersey'nin büyülü tepeleri için kaçıp gittim.
J'étais grave angoissé pour l'entretien, et j'ai... j'ai fui... pour les collines magiques du Jersey.
Sarah'ın pahalı şampanya içtiği bara gittim
Alors, je viens tout juste de revenir du bar où Sarah a bu ce champagne onéreux. Une seconde.
Onunla birlikte kazmaya gittim.
Je suis allé avec elle le déterrer.
Claire'yi görmeye gittim. Bildiğini öğrendim.
Je suis allé voir Claire.
Biliyorum ama bugün Sean Cahill ile konuşmaya gittim.
Je sais, mais je suis allé voir Sean Cahill aujourd'hui.
Sonunda biriyle konuşmaya gittim.
Donc j'ai fini par parler à quelqu'un.
Ben de bir bara gittim, ve bir sürü shot içtim. Çok, çok fazla.
Donc je suis allé dans ce bar, j'ai bu des shots... beaucoup, beaucoup de shots.
Ona gittim ama yardım etmiyor.
Je lui en ai parlé, et elle ne m'aidera pas.
Peki, şimdi... Bugün birkaç hastaneye gittim.
J'ai visité pas mal d'hôpitaux aujourd'hui.
Bu sabah o kahveciye gittim, Young Molly'e ve sanırım bir şey buldum.
Je suis allée à ce café ce matin, Chez Young Molly, et... Je pense que j'ai trouvé quelque chose.
Be.. ben tuvalete gi.. gittim.
Aux toilettes.
00.30 gibi de yatmaya gittim.
J'ai attendu minuit pour manger et je suis allée me coucher vers 00h30.
Lahey'e, Interpol'e gittim ; kimse yardım etmedi.
C'est pourquoi je suis là maintenant. J'ai été à La Hague, Interpol- -
Birisiyle konuşmaya gittim.
Je suis allé parler à quelqu'un.
Aç değildim ve bu yüzden gittim.
Je n'avais pas faim donc je suis parti.
Paul Porter'a gittim ve onu ikna ettim ve kendisiyle beraber üç oy getirecek.
J'ai vu Paul Porter et je l'ai retourné avec les trois votes qui vont avec.
Ama ben Jeffrey'e gittim hisselerini satmaması için ve bana Hardman'ın hisseler için % 40 daha fazla önerdiğini söyledi.
Mais je suis allé voir Jeffrey pour lui dire de ne pas vendre ses parts et il m'a dit que Hardman offrait 40 % de plus que nous.
Dalga geçiyor sandım ama beklenildiği gibi elimde parayla gittim. Evinden tabloyla ayrıldım.
Je pensais qu'il plaisantait, mais... effectivement, je me suis montré avec l'argent, ai quitté la maison avec le tableau.
Şey, Harvard'a gittim.
Je suis allée à Harvard.
Ama oraya bir kere, o da başkasıyla gittim ; biliyorsun.
Mais j'ai seulement conduit une fois, comme tu le sais.
Ama ben doktor destekli intihar kanunu için gittim.
Mais j'y suis allée pour sa loi sur le suicide médicalement assisté.
- Ben de pazar okuluna gittim, hayatım. - Pekâlâ, büyük annenin söylemeye çalıştığı,... Grace, konu ötenaziye geldiğinde, daha geniş bir zorunluluk olabilir.
Grand-mère essaye de dire que quand on en arrive à l'euthanasie, il se peut qu'il y ait une raison supérieure.
Onu görmeye gittim.
Je suis allé le voir.
- Bugün yeni müşterimi eğitmeye gittim ve onun zombi olduğunu fark ettim.
J'ai formé un nouveau client, c'était un zombie.
Chris'in çantayı vermesine daha çok vardı. ... bu yüzden direk Casey ile antrenman yapmaya gittim.
Chris ne remettait pas le sac avant 6 : 00 donc je suis allé directement à ma session d'entraînement avec Casey.
Babasına gittim. Ve...
Je suis allé voir son père et...
Yemekleri hazırlamaya gittim.
Je suis allé organiser nos repas.
Oraya yakın olan bir üniversiteye gittim.
J'étais à la fac pas loin.
Çok romantikti. Ertesi gün evine gittim.
C'était très romantique, donc je suis allé chez elle le lendemain.
Yemek için onunla buluşmaya gittim.
Et j'allais dîner avec elle.
Bay Childs'ın ofisine gittim.
J'avais peur.
gitti 877
gittin mi 16
gittik 20
gitti mi 195
gittiler 272
gitti işte 24
gittiler mi 59
gittiğini sanıyordum 19
gittikçe kötüleşiyor 26
gittin mi 16
gittik 20
gitti mi 195
gittiler 272
gitti işte 24
gittiler mi 59
gittiğini sanıyordum 19
gittikçe kötüleşiyor 26