Gitti mi Çeviri Fransızca
4,663 parallel translation
Gördüğün şey hoşuna gitti mi Nick?
Beau spectacle, pas vrai, Nick?
Hosuna gitti mi?
Tu aimes ça?
Hoşuna gitti mi?
Avez-vous apprécié la balade?
Hoşuna gitti mi?
Tu l'aimes?
- Her şey yolunda gitti mi?
- Ça s'est bien passé?
Sonunda oraya gitti mi, gitmedi mi? - Evet, anne.
Tu l'a fait finalement avec lui, quoi?
Rakamlarını alsam? Böyle söyleyince hoşuna gitti mi?
Tu aimes la façon dont je le dis?
Ruben, o programla şansın yaver gitti mi?
MARTIN : Ruben... tu as eu de la chance avec le programme?
Kendi kendime üstün bir düşünür olarak bir keresinde şöyle yazmıştım : "Korktukları için nefretlerine tutunan insanların nefretleri bir kere gitti mi..." "... kendi acılarının üstesinden gelmek zorunda kalacaklar. "
Comme l'a écrit un penseur qui m'est nettement supérieur, les hommes s'agrippent à la haine car ils craignent qu'une fois la haine passé, ils se retrouvent contre leur douleur.
Hoşuna gitti mi?
Oh! Est-ce que ça te plaît?
Gitti mi?
Il est parti?
Öylece çıkıp gitti mi?
( porte qui se ferme ) Est-ce qu'elle vient juste de partir?
Hoşuna gitti mi?
C'était bon?
İş bir kere kötüye gitti mi mal her zaman arkada bırakılır.
Quand un boulot part en vrille, faut laisser tomber le magot.
Hoşuna gitti mi Dom?
Tu les as aimés, Dom?
- Hoşuna gitti mi?
- You're all I need
Hoşuna gitti mi?
Vraiment?
İşlediğin günah hoşuna gitti mi?
Avez-vous joui de votre péché?
- Tamamen gitti mi? - Hayır, öyle değil.
- Il est complètement à l'ouest?
Gitti mi?
Vraiment?
Şansın yaver gitti mi?
Une correspondance? Non.
Hiç eski eşlerinle bu kadar kötüye gitti mi?
- T'as déjà vécu ça avec une ex?
- Grayson gitti mi?
- Grayson est parti?
Gitti mi şimdi?
Est-ce que c'est parti?
- Bu hoşuna gitti mi bari?
- T'aimes ça?
Sence seni ekip gitti mi?
Quoi, tu crois qu'elle t'a laissé tomber?
- İyi gitti mi?
Ça se passe bien?
Her şey yolunda gitti mi?
Ça s'est bien passé, avec elle?
Andrea gitti mi?
Elle est partie?
Sürpriz hoşuna gitti mi?
Qu'avez vous pensé du petit rebondissement?
Gördükleriniz hoşunuza gitti mi?
Donc, vous aimez ce que vous voyez jusqu'ici?
- Erin gitti mi hemen?
Erin est partie?
İyi gitti mi? - Ne iyi gitti mi?
Ça s'est bien passé?
Bütün kırdığın o şeyler nereye gitti hiç merak ettin mi?
Tu sais où finissent toutes les données que tu traites?
Arha mahallenin öküzü cinayete kurban gitti diye mi?
Un propriétaire crapuleux et criminel.
Fakat sigorta şirketi temyize gitti, değil mi?
Mais les assureurs font appel?
Hoşuna gitti mi?
Vous aimez ça?
Bu yüzden mi gitti?
C'est pour ça qu'elle est partie?
Nereye gitti? Hawaii'ye mi?
Ah, et où serait il allé, Hawaii?
Yani senin yüzünden mi gitti o?
Quoi, vous croyez que c'était à cause de vous et lui?
Hoşuna gitti değil mi?
Ça va aller, non? Putain de pédé.
Hoşuna gitti mi?
Tu aimes?
Gitti mi?
Partie?
Ama şimdi Merle anlaşmayı tamamlamak için Michonne'u götürdü. Daryl onu durdurmaya gitti. İş işten geçti mi, bilemiyorum.
Mais Merle a emmené Michonne pour conclure le marché et Daryl est parti l'en empêcher et je ne sais pas si c'est trop tard.
Gitti mi? Sağ ol, Donna.
Merci, Donna.
- Hoşuna gitti ama değil mi?
Randall : T'as un peu aimé ça, cependant, pas vrai?
- Hughes gitti mi?
Hughes est parti?
Gitti mi?
Est-ce qu'il est parti?
- Evine mi gitti sence?
Tu penses qu'il est rentré à la maison? Hey!
Herkes gitti değil mi?
Tout le monde est parti, pas vrai?
Bir şey ters mi gitti?
Il y a des complications?