English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ G ] / Greenpeace

Greenpeace Çeviri Fransızca

121 parallel translation
Geliştirilmiş hafıza! 500 megabayt! İhtiyaç çantam ve Greenpeace çıkartmalarım var!
Regarde tous ces éléments! Mémoire augmentée, 500 mégaoctets en ligne. J'ai un paquet utilitaire et des gadgets pour vivre dehors.
Nike hareket sistemim var! Hemen yeni çok frekanslı uzaktan kumandamı alın! Sen çılgın bir adamsın, ha?
Des autocollants de Greenpeace et même de Nike! Si tu achètes maintenant, je te donne... ma nouvelle télécommande multi-fréquences.
Bazı Greenpeace manyakları marinada ki eski bir tekneyi kaydırarak bizi durdurmaya çalışıyorlar..
Des cinglés du Greenpeace essaient de nous empêcher... d'enlever ce bateau du site de la marina.
Eğer bir balina öldürürsen Greenpeace ve Kaptan Cousteau ensene yapışır.
Tu tues une baleine, tu auras Greenpeace, le Commandant Cousteau sur le dos!
Dioksinlerden endiselisiniz. Greenpeace'in telefonunu vereyim.
Pour les dioxines, je vous donne le numéro de Greenpeace.
Uluslararası Yaşlılar Kurumu, Greenpeace ve Birleşik Zenciler Okulu Vakfı bu haftayı çok iyi geçirdiklerini duyurdu.
D'autres sont mieux lotis. Amnesty International, Greenpeace et le Fonds pour les Etudiants Noirs ont annoncé des gains records cette semaine, grâce à de nombreux dons anonymes.
Belki Greenpeace ya da öyle bir şeyde olsaydın, farklı olabilirdi. Ama televizyon dünyası...
Si tu travaillais pour Greenpeace, ce serait différent, mais une chaîne de télé...
Ben bir Greenpeace üyesiyim ve bir köpeğin zehirlenmesine yardım ediyorum.
Je suis adhérent de Greenpeace, et j'aide à empoisonner un chien.
Beni Greenpeace zırvalarının dışında tut.
Je vous demande pas un discours écolo.
Yapmaları gereken bir uçak veya Greenpeace botu kaybetmek. İşte o zaman, Şeytan Üçgeni devreye girer.
Il suffirait qu'ils perdent un avion ou un bateau de Greenpeace et ça relancerait le triangle.
Greenpeace'e neden girdin?
Qu'est-ce qui vous a attiré vers Greenpeace?
Greenpeace'in yüzde 80'i kadın.
Il y a 80 % de femmes dans Greenpeace.
Greenpeace için 16 saatlik bir oturma eyleminde.
A un sit-in de 16 heures pour Greenpeace.
Hareket? Evet. Greenpeace'e katılmak gibi.
Avec Greenpeace.
Yeşilbarış örgütünden Lewis McBright'la tanışmıştık.
On a rencontré Lewis McBride, un hippie qui travaillait pour Greenpeace.
İyi olacağından emin misin?
On a l'ordre de ne tirer sur personne sauf Greenpeace.
Greenpeace'ten başka kimseye ateş etmememiz emredildi. Sanırım hepiniz bu kadarsınız.
J'ai dit au revoir à tout le monde, sauf au Petit Garçon Percé.
Çocukları besleyin... Balinaları kurtarın geldiğinde bile saldı.
Les restos du cœur, Greenpeace, même la S.P.A.
Greenpeace'e 20 dolar verip, dünyayı değiştirdiğini sanıyorsun.
Ça te fend le cœur? En donnant 20 $ à Greenpeace, tu crois changer le monde?
Yeşil Barış'a katılsana.
Rejoignez Greenpeace.
Dün sana Greenpeace gösterisinde ihtiyacım varken, neden beni başından attığını anlayamıyorum.
Ce qui m'échappe, c'est pourquoi tu ne m'as pas aidée avec la pétition de Greenpeace.
Korsan CD yapıyorsun.
Tu voulais bosser pour Greenpeace!
Kuzenim Luke örgüt için çalışıyor- - çevreyi koruma örgütü Greenpeace... ve balinaları kurtarıyorlar.
Mon cousin Luke travaille pour l'organisation... l'organisation environnementale Greenpeace... et ça leur plaît, de sauver les baleines.
- Greenpeace mi?
- Greenpeace?
Çok sayıda yeni stajyer var ve Greenpeace için çok acemiler.
On a plein de stagiaires qui mettent le boxon à Greenpeace.
Greenpeace teknesine gelmemi istiyor.
Il veut que j'aille sur un bateau de Greenpeace.
Saat 11 : 00'de Greenpeace var, sonra da benzin mafyasıyla kokteyl.
Réunion à 11 h avec Greenpeace, apéritif avec le lobby du pétrole.
Greenpeace'e balina eti bile satabilirim.
Je vendrais du steak de baleine à Greenpeace.
Amnesty international'a, oxfam'a, "balinalar kurtaralm" a, greenpeace'e falan katldn m?
As-tu adhéré à Amnesty International, Oxfam, "Sauvez les baleines", Greenpeace ou autre chose?
Böyle ebeveynlerle sonu asla Greenpeace'de bitmeycek.
Avec des parents comme ceux là, il ne risquait pas de finir à Greenpeace.
Bilmem. Greenpeace'in yaptığı bir şeye benziyor, değil mi?
C'est un peu comme Greenpeace, non?
Bu insanlar kesinlikle Greenpeace değil.
Ces gens ne sont pas des anges.
Greenpeace ile ilgili enteresan şeyler var.
Il y a des trucs intéressants sur Greenpeace.
Bu Greenpeace'dekiler oldukça cesur.
Ces types de Greenpeace sont vraiment courageux.
Pazar günü Greenpeace için kaçak yunus avcılarının peşine düşecek.
Cassie part dimanche traquer des vilains tueurs de dauphins pour Greenpeace.
Aslında, Greenpeace değil.
En fait, c'est pas Greenpeace.
Bana da yine aptal Greenpeace adres etiketi.
Oh! Et pour moi, des stupides étiquettes personnalisées de Greenpeace.
- Merhaba şekerim. Ben Green Peace'ten geliyorum.
Salut mon chou, je suis de Greenpeace.
Ücret almadan Greenpeace için birkaç iş yapmış.
Elle a fait du bénévolat pour Greenpeace.
Balina avcı teknesi diye düşün ve Greenpeace gibi peşlerine takıI! Ne?
Imagine que c'est une baleinière et que tu es Greenpeace.
Şu Greenpeace'çi çocuklar ellerini taşın altına koyuyorlar.
Ces mecs de Greenpeace prennent des risques.
Geçen gece Greenpeace'e gittiğinde bana niye haber vermedin?
Pourquoi faut-il encore que tu m'ennuies avec tes actes à la Greenpeace d'hier soir!
Önce Tarım ve Orman Bakanlığı, sonra TDTKT.
- D'abord le WWF, puis Greenpeace.
Ya da önce TDTKT, sonra Tarım ve Orman Bakanlığı.
Ou Greenpeace puis le WWF.
Greenpeace'le Alaska'ya gitmeden önceydi.
C'était juste avant que je ne parte en Alaska avec Greenpeace.
Paul gerçek bir Greenpeace eylemcisiydi ve kaçak avcılığa karşı 30 yıldır savaşıyordu.
Paul a été un des fondateurs de Greenpeace, et lutte contre le braconnage depuis 30 ans.
Greenpeace bir sahtekârdır.
Greenpeace = Imposteurs!
Köpekbalıklarını korumak için Greenpeace kampanyaları gibi kampanyalar yok.
Aucune campagne, de type Greenpeace, n'ambitionne de sauver le requin.
Greenpeace mi?
Greenpeace?
Greenpeace için çalışmalısın.
Travaille pour Greenpeace.
Nightline için çalışırken, Ruanda'ya, Çeçenistan'a, Bosna'ya gittim. Arada bir Greenpeace için gönüllü çalışırım.
Je fais du bénévolat pour Greenpeace de temps en temps.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]