Grégoire Çeviri Fransızca
81 parallel translation
Papa George bu haberi alıyor ve
Le pape Grégoire déclara :
Papa 9. Gregory idi, Montego Körfezinde kışı geçirmekte olan,'Arsız Sue'isimli yatında İngiliz Kriket Milli Takımı ve Bali Bereket tanrıçası ile içki içmek üzere beni davet ediyor.
- Curieusement, c'était le Pape Grégoire IX qui me convie à un cocktail à bord de son yacht "Sucette Sue", en croisière à la Jamaïque avec l'équipe de cricket et la déesse balinaise de la fertilité.
Georges Henri, Grégoire Andersen ve Michel Terlin adlı üç polis memuru taammüden öldürmekten suçlu bulunmuştur.
Grégoire Andersen et Michel Terlin, agents de la force publique.
Kollarına boynuna borular takmışlardı.
Des tubes jusqu'à ses bras... qui remontes derrière sa Grégoire.
Şövalye Gregoire de Fronsac ve Mani adı verilen adam ne avcıydı ne de asker.
Le Chevalier Grégoire De Fronsac et l'homme que l'on appelait Mani n'étaient ni chasseurs ni soldats.
Duhamel, bu şövalye Gregoire de Fronsac. Jardin de Roi'dan. Kendisi zavallı kızı yakından görmek istedi.
Duhamel, voici le Chevalier Grégoire De Fronsac, du Jardin du Roi ll veut regarder de près le corps de cette malheureuse, avec votre permission, bien sûr
Dostlarım. Sizi, bu eskizlerin sahibiyle tanıştırayım. Şövalye Gregoire de Fronsac.
Mes amis, je vous présente l'auteur de ces esquisses, le Chevalier Grégoire de Fronsac, homme providentiel, puisqu il vient de Paris pour
Ücretim pahalıdır, Gregoire de Fronsac.
Je coûte cher, Grégoire De Fronsac.
- Bayım, adım Gregoire de Fronsac! - Evet.
- Je suis Grégoire de Fronsac.
Grégoire de Fronsac yalnızca bir kadını seviyor.
Grégoire de Fronsac n'a jamais aimé qu'une seule femme...
Gregoire de Fronsac.
Grégoire de Fronsac.
Grégoire! Git, Marianne!
Sauve-toi, Marianne!
- Aynı akşam, ölüm haberi henüz Paris'e bile ulaşmadan önce... Gregoire de Fronsac defnedildi.
On enterra Grégoire de Fronsac le soir même, avant que la nouvelle de sa mort ne fut arrivée à Paris.
Aradan uzun yıllar geçti. Ama Gregoire de Fronsac ve Marianne de Morangias hafızamdan hiç silinmedi.
Bien des années ont passé, mais Grégoire de Fronsac et Marianne de Morangias n'ont jamais quitté ma mémoire.
Beni yavaş yavaş yaşlılığa götüren tüm... o barış dolu yıllar boyunca, hep Gregoire ve Marianne'ı düşündüm.
J'ai souvent songé à Grégoire et à Marianne, durant toutes ces années qui m'amenèrent doucement vers la vieillesse.
Gregoire, dökülen sular için yardım et.
Grégoire, aidez-le avec cette eau.
Dube, Gregoire nerede?
Dube, où est Grégoire?
Efendim, Gregoire bira aldı.
Grégoire a pris de la bière.
Gregoire'ı yanımda götüreceğim.
Grégoire vient avec moi.
Kimseye, Gregoire.
Personne, Grégoire.
Gregoire'ın minibüsü boşaltmasına yardım et lütfen. Teşekkürler.
Aidez Grégoire à décharger le van.
Gregoire'ı gördüm efendim.
C'est Grégoire. Je l'ai vu.
6. sınıftayken Abby'ye yazmıştım. Diğer çocuklar gibi vücut kıllarım çıkmamıştı.
En 3ème, j'ai écris à Ménie Grégoire parce que mes poils ne poussaient pas.
"Gregor Samsa bir sabah uyandığında koca bir hamamböceğine dönüşmüş olduğunu fark eder."
Grégoire Samsa se découvre, un matin, transformé en cafard géant. "
Aziz Gregory, bizim için dua et.
Saint Grégoire, priez pour nous.
Kardeşimi bu işe sokan adam, adı Henri Gregoire ve son derece tehlikeli biri.
L'homme qui a entraîné mon frère là-dedans, s'appelle Henri Grégoire, il est très dangereux.
Henri Gregoire denilen bir adamla içli dışlı olmuş.
Il serait de mèche avec un certain Henri Grégoire.
Pettis'te bir gelişme yok, Gregory ne alemde?
Rien sur Pettis, Qu'en est Grégoire?
Raymond Gregory.
Raymond Grégoire.
Gregory, sahte bilimle uğraşan, falan filan, sanrılar gören birisi.
Pseudo-Grégoire, scientifique Mumbo Jumbo... les frontières sur le délire.
Yani bu adam Raymond Gregory.
Donc il est professeur Raymond Grégoire.
Efendim, öğleden sonra Papa 9.
J'ai reçu cet après-midi un coup de téléphone du pape Grégoire IX...
Malavoy'dan Gregoire Ponceludon.
Gregoire Ponceludon de Malavoy.
Zavallı Gregoire.
Mon pauvre Gregoire!
Malavoy'dan Gregoire Ponceludon geldi Madam.
Gregoire Ponceludon de Malavoy demande a vous voir.
Seni seviyorum Gregoire!
Je vous aime, Gregoire!
Mathilde ve Gregoire orada kaldı.
Mathilde et Gregoire sont restes la-bas.
1975'te Gregoire ve Mathilde, Dombes'u kurutmayı başardı
"paradoxe", "brocard"...
Bu tarihi günde, öncelikle Jardin de Roi'dan şövalye Gregoire de Fronsac'a teşekkürü bir borç bilirim.
En ce jour, je voudrais remercier le Chevalier de Fronsac. du jardin du roi
Dedektif Gregoire bana Chouchou'yu tanıyıp tanımadığımı sordu efendim.
Pere Leon.
- Evet biliyorum ama bu... - Bir şey söylemedim. - Ne yapmalıyız Peder Leon?
L'inspecteur Gregoire est venu demander si je connaissais Chouchou.
Bana anlattığı için çok şanslısın. - Senin yüzünden tatilim mahvoldu.
Vous etes completement dingue, inspecteur Gregoire!
Gregoire! Şununla ilgilen hemen.
Occupez-vous-en de suite.
Sen ne yaptığını sanıyorsun Gregoire?
Qu'est-ce que vous faites?
Seni tekrar çalışırken görmek güzel, Gregoire.
C'est bon de vous voir au travail.
- Gregoire. - Neler oluyor?
Que se passe-t-il?
Sür arabayı, Gregoire.
Faites marche arrière.
Gregoire! Onu minibüsle giderken gördüm.
Il a pris notre bus.
Baktığım üst sınıf dosya profil veri tabanlarında Henri Gregoire diye biri yok, Motorlu Araçlar Dairesinde, tapu sicilinde ya da vergi dairesi arşivlerinde de.
Il n'y a pas d'Henry Gregoire dans les bases de données criminelles, ni au niveau des cartes grises, des actes de propriété ou des impôts.
Gregoire ilgili bir şey buldun mu?
T'as trouvé quelque chose sur Gregoire?
Müşterin ve Gregoire ile buluştuğun bardan bir çocuk sana adresini veren çocuk.
Un type du bar où t'as rencontré ta cliente et Gregoire, le type dont je t'ai filé l'adresse.