English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ G ] / Gözlüklü

Gözlüklü Çeviri Fransızca

564 parallel translation
Yoksa hepimizin sonu olur. Onun kaçmasına izin verme Gözlüklü!
Je veux vraiment que tu me pardonnes... ne le laisse pas s'échapper!
Gözlüklü, atış hattı açık.
Merde! j'ai détruit les obstacles.
Gözlüklü, sen veletin EVA'sını hakla! Ben 02-Dash ile Wunder'in yardımına gideceğim!
occupe-toi de l'Eva du morveux!
Gözlüklü yabancı işte.
C'est l'étranger aux lunettes.
O halde... Church'ü izleyen, kalın gözlüklü, iri yarı bir adamınız yok, öyle mi?
Alors vous n'avez pas envoyé un grand costaud à lunettes pour surveiller Church?
- Koca gözlüklü iri bir adam.
- C'est un grand à lunettes.
Tek gözlüklü mü?
Il portait un monocle?
Yakında param olacak, ve tek gözlüklü beyefendiyi, gemiye bininceye kadar atlatacağım.
Bientôt j'aurai de l'argent... et je pourrai semer le gentleman au monocle... jusqu'à ce que je sois à bord d'un paquebot.
- Tek gözlüklü beyefendi?
- Le gentleman au monocle?
Yüzbaşı Thorndike'ın arkadaşı, tek gözlüklü beyefendi.
L'ami du capitaine Thorndike, le gentleman au monocle.
8 numara, tek gözlüklü binbaşı.
Numéro 8. Le commandant au monocle.
Peki ya tek gözlüklü Binbaşı?
Et le commandant au monocle?
Şu gözlüklü olan işte.
Le type aux lunettes.
O gözlüklü zengin beyefendi nişanlınız mı?
Le jeune homme à lunettes est votre fiancé?
Parti mahvettiğin için! O gözlüklü kuş gibi
Vous avez gâché la soirée, comme ce vautour à lunettes.
Yıllardır şirkette çalışıyorsun. Seni hiç gözlüklü görmemiştim.
Je ne vous avais jamais vue avec vos lunettes.
Gözlüklü kızlar hakkında ne derler bilirsiniz.
Tu sais ce qu'on dit des filles à lunettes.
"Erkekler, gözlüklü kızlara ilgi göstermezler."
"Les hommes ne les regardent même pas."
Gözlüklü adama bir "Gümbürdeyen Volkan" doldur.
Un volcano pour celui à lunettes.
- Şu gözlüklü adamı görüyor musun?
Tu vois le type à lunettes?
Yapmadım, çünkü sizin gözlüklü bir entellektüel olabileceğinizi düşündüm. Oh.
Je craignais que vous ne soyez une intellectuelle à lunettes.
Bay Drayton, boynuz şeklinde gözlüklü İngiliz adam.
L'Anglais qui porte des lunettes d'écaille?
Yani olay sırasında gözlüklü müydün?
Vous portiez des lunettes durant tout ce temps?
- Dinle beni! Bu iş bitene kadar, kemik çerçeveli gözlüklü... uslu bir ev kadını olacaksın.
Tant que l'affaire n'est pas jugée, vous êtes une brave ménagère, portant des lunettes.
Bay Paquette, bayan o gece gözlüklü müydü?
Est-ce que Mme Manion portait des lunettes, ce soir-lá?
Ne bileyim, sakallı ve gözlüklü olacağınızı ummuştum.
J'espérais que vous auriez une grande barbe et un monocle.
Joe Foss, güvenlik, emekli olmayı düşünüyor, gözlüklü ve artriti var.
Joe Foss, le vigile, est proche de la retraite, il a des lunettes et de l'arthrite.
Güneş gözlüklü adam.
L'homme aux lunettes, qui était avec la fille.
Güneş gözlüklü olanmış.
On a arrêté un assassin.
Gözlüklü adamlar, çok daha kibar, tatlı ve savunmasız oluyor.
Les hommes à lunettes sont plus gentils, doux et inoffensifs.
Zamandan başka hiçbir şey istemeyen gözlüklü, basit bir adam.
Un petit homme à lunettes, qui avait besoin de temps.
Yüzünde küçümseyici bir ifade olan gözlüklü, son derece çirkin bir adam gören oldu mu acaba?
Avez-vous vu un type avec des lunettes, à l'air méprisant?
Koyu camlı gözlüklü ve maskeli.
Des lunettes noires et un masque, c'est tout.
Gözlüklü olanı aşçı.
Avec les lunettes, c'est le cuisinier.
- Bıyıklı ve gözlüklü bir adam?
Un homme avec des moustaches et des lunettes?
Erkek oyuncu doktor rolünde, saçları ağarmış, gözlüklü olacak. "
L'homme ressemble à un docteur, cheveux gris, lunettes. "
Gözlüklü ve saçı açılmış.
- Des lunettes, le front dégarni...
Mavi gözlü. Gözlüklü.
Yeux bleus, lunettes.
Oradaki J.R. Şu gözlüklü salak da, Iggy.
Voici Joey. Lui. C'est J.R.
Koyu gözlüklü esmer bir adam.
Un homme à la peau noire, avec des lunettes noires.
Dışarda ise anahtarlarımı taşıyan gözlüklü bir sahtekar var.
Et là, iI y a un voleur avec des lunettes et ma clé.
Schaefer, şu gözlüklü seks delisi adam.
Schaefer, l'étalon à lunettes, un béguin pour toutes les infirmières.
Doğru. Kısa kızıl saçlı ve gözlüklü.
C'est ça, petit avec les cheveux roux et des lunettes.
Gözlüklü adam Mario Bardi.
L'homme avec les lunettes c'est Mario Bardi.
Kalın gözlüklü sivilceli çocukla mı?
Le mec boutonneux?
Gözlüklü, yedeğe ihityacım var!
amène moi une batterie de rechange!
Gözlüklü! 3. konteyner!
Binoclarde!
Ve sen gözlüklü!
Vous aussi!
Tek gözlüklü Binbaşı da değil.
Pas de commandant au monocle.
Sen gözlüklü olan!
- Coupez, vous, là!
Şu gözlüklü ve kel adam var ya...
Un petit mec chauve, avec des lunettes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]