Gülme Çeviri Fransızca
806 parallel translation
Gülme. Hem gülüşün güzel değil.
Ris pas, tu sais pas!
- Uyuyorken gülme.
- Arrête de rire dans ton sommeil.
- Gülme.
Ne riez pas!
Gülme sakın!
Tu as l'air de rigoler.
Gülme, Jedediah.
Ne souris pas.
Gülme şuna.
Ne ris pas.
Gülme Bob.
Ne riez pas, Bob.
Lütfen gülme.
Ne ris pas.
Bütün gece gülme sesi duyuyorum!
Je l'entends toute la nuit.
- Gülme. Ciddiyim ben. Aramızda gördüğün farkı bilmek istiyorum.
Sans rire, je veux savoir en quoi nous sommes différentes.
- O halde gülme.
Alors rigole pas.
Gülme sesine benzer bir şey duydum. Bu, rüzgarın bacada çıkardığı ses de olabilir.
C'était peut-être le vent dans la cheminée.
- Bana gülme.
- Ne vous moquez pas de moi.
Lütfen, gülme.
Ne riez pas.
Küçük bir kasabada bir ev alırız, ben sana bakarım. Yemek yaparım, çamaşırlarını yıkarım, yerleri süpürürüm sen de mimarlığı bırakırsın. Gülme.
On vivra dans une maison que je tiendrai pour vous.
Gülme öyle!
Arrête!
Gülme Onoria.
Ne rie pas, Onoria.
Harry, ama sakın gülme. Tıpkı "la Cenicienta" ve prensin öyküsü gibi.
Ne ris pas, mais c'est vraiment comme l'histoire de la "Cenicienta" et du prince.
Sakın gülme ama, Margot'yu onu kasten öldürmekle suçluyorlar. Yerinizde olsam öyle demezdim.
La police croit à un meurtre avec préméditation!
- Gülme. Yapabilirim.
- Ne ris pas, je pourrais.
Gülme, ciddiydi.
Vous savez, une foule, des bandes qui jouent, moi dans un cercueil recouvert du drapeau.
Belki tam olarak değil, ama... Lütfen gülme. Ama hissediyorum.
Peut-être, plutôt que de savoir... mais, riez pas, je le sens.
Gülme Gus.
Ne ris pas, Gus.
- Bana gülme.
- Je te défends de me rire au nez!
- Akıllıysan gülme.
- Pas si vous êtes intelligente.
Bir de, çok yakında gülme arzunuz kalmayacaktır.
Je vous le garantie. - Garde à. vous.
- Kes şunu. Gülme, ben ciddiyim.
Ne plaisante pas, je suis sérieuse.
Kadinlarda çok önemlidir. Gülme!
- C'est important, rigole pas.
Nasıl tiplerden hoşlanıyorsun? Gülme de konuş biraz.
Quel type d'homme préfères-tu?
Günlük gülme hakkını kullandın.
Vous avez assez ri pour aujourd'hui.
Gülme, ama bunun haysiyet olduğunu düşünüyorum.
Ne riez pas de moi, mais je crois que c'est la dignité.
Gülme. Onu yalnızca cesaretlendiriyorsun.
Ne ris pas, tu l'encourages.
Gülme, sen zaten şanslı birisin.
Ne riez pas, vous avez de la chance.
- Mitch, gülme, lütfen. - Senin derdin ne? - Burada olanları görmüyor musun?
Bien que Ie temps estompe
Lütfen gülme.
Je t'en supplie, arrête de rire.
Ağzının çevresinde de çok güzel gülme hatları var.
Tu as de jolies fossettes de rire.
Yalvarırım gülme.
Ne ris pas.
Gülme sırası bizim.
À notre tour de rire un peu.
Ve onu yatırmış gülme gazı veriyor.
Il l'incline en position horizontale. Il lui donne des gaz hilarants.
- Yüksek sesle gülme!
- Ne ris pas si fort.
Gülme, geri zekalı!
Ne ris pas, calme-toi!
Gülme bana!
Ne vous moquez pas de moi.
— Ona. — Gülme.
- Ris pas!
Gülme...
N'essaie pas de rire.
Gülme, Garance.
Vous avez tort de sourire, je vous assure.
Gülme!
Mais ne ris pas, toi!
Bana sakın gülme sevgilim ama Ernest adında birine aşık olmak benim çocukluk hayalimdi.
Cécilia!
Ben gülme özürlüyüm.
- J'en ai assez de sourire.
Gülme Helen.
Ne ris pas, Helen.
Gülme.
Ne rie pas.
Gülme. Söyle.
Ne riez pas.