English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ H ] / Hırsızlık

Hırsızlık Çeviri Fransızca

3,501 parallel translation
Cushman bunun normal bir hırsızlık olduğunu sanıyor.
Cushman pense que c'est un simple cambriolage.
İki kez hırsızlık yaparken enselenmiş ve şuna bir bak.
Il a 2 casiers judiciaires pour vol. et vérifie ça.
Evet, hırsızlık çetelerinin satış taptığı bir ambar var çok talep görüyor ve yüksek fiyatlı.
Ouais, c'est la base de la vente au détail des gangs. C'est toujours demandé, et vraiment cher.
Savcı onu hırsızlık ve güvenlik ihlâlinden mahkemeye verecek.
La D.A. va l'accuser de vol et de fraude à la sécurité
Ama şimdi benim için hırsızlık yapıyor.
Mais à présent, il a dû voler pour moi.
Kangurun hırsızlık hastası ve dün Carmen'i karnından tekmeledi.
Ton kangourou est un kleptomane, et hier, il a frappé Carmen dans le bide.
İki hafta önce Torrance'daki Sağlık Bakanlığı tesisinde hırsızlık olmuş.
On y est. Il y a deux semaines, vol dans le batiment du département de la santé à Torrance.
Hırsızlık masası davayı Narkotiğe yollamış.
La police des vols a transmis le dossier aux Narcotiques.
Tapınakta hırsızlık yapmaya nasıl cesaret edersin?
Comment oses-tu voler un temple, espèce d'ivrogne!
O hırsızlık yapıyor!
Elle vole!
- Baba, o hırsızlık yapıyor!
Papa, elle a volé!
Memur bey, bu bayan hırsızlık yapıyor!
Officier, cette dame a volé!
Çok iyi bir hırsızlık sayılmaz.
Un vol pas très fructueux.
Bize açılan hırsızlık davası görülürken Manhattan'a dönmüş olacağız.
Donc je trafique une voiture et on sera de retour à Manhattan à temps pour la roue de la fortune
Hırsızlık mı?
Un cambriolage?
Daha garip olan ise hırsızlık ya da tecavüz olmaması.
Encore plus bizarre, pas de trace de vol ou d'agression sexuelle.
Parayı geri ödeseler ve bu insanlara para kazandırsalar bile hırsızlık sayılıyor mu?
C'est quand même du vol s'ils remboursent les prêts et font gagner de l'argent à ces gens?
Muhtemelen bundan sakınmak için her şeye razıdır. Yalan olsun, hırsızlık olsun, aldatmak olsun ve bu durumda, öldürmek olsun.
Elle est probablement prêt à faire n'importe quoi pour l'éviter - mentir, voler, tromper, et dans ce cas, tuer.
Sonrasında hırsızlık oldu.
Et puis là, le cambriolage.
Bu hırsızlık olayı değil.
Ce n'est pas un simple vol à l'étalage.
Bölük'ün- - Bizim asla uzaylılarla savaşmadığımızı buraya hırsızlık yapmaya gelen korkaklar olduğumuzu düşündüğünü söyledi.
Il pense que le 2e Mass n'a jamais combattu les aliens. Qu'on est juste des lâches venus ici pour les voler.
Birkaç yıl önce hırsızlık yapmış daha sonra da şehri terketmiş.
Il a été en prison pour cambriolage... il y a quelques années, puis il a quitté la ville.
Daha önce hiç hırsızlık yapmamıştın.
Tu n'avais jamais commis de vol avant.
Hırsızlık ve silahlı soygun.
C'est cambriolage et vol à main armée.
Evet, hırsızlıktan bir kaç gün önce tadilat yaptırmıştık.
Ouais, en fait. Nous avons fait des rénovations quelques jours avant.
Ellerinde ipucu yok, sadece yaşadığı yere yakın Kuzey bölgesinde birkaç hırsızlık vakası olmuş.
Cependant ils n'ont pas de pistes, il y a eu quelques cambriolages dans le quartier de Near North où il vivait.
Buraya hırsızlık için gelmemişler.
Ils ne cherchait pas à dévaliser les lieux.
Yılda binlerce evcil hayvanın kayıp olarak rapor edildiğini ve şehir hayvan bahçelerinde egzotik hayvanlar için hırsızlık teşebbüsünün arttığını biliyor muydun?
Tu savais que des centaines d'animaux sont signalés disparus chaque année, et les zoos métropolitains ont constaté une hausse dans les tentative de vol d'animaux exotiques.
Belki de kötü giden bir hırsızlık?
Peut-être était-ce un vol qui a mal tourné?
Birçok hırsızlık olayından tutuklu, bir o kadar da şüpheli duruma düşmüş.
deux cambriolages et intrusion chez des particuliers mais suspecté d'une douzaine de plus.
Sokaklarda kol gezen bir çete uyuşturucu, silah, hırsızlık ama bütün çete büyükleri geri dönmüşler Orlando gençken.
C'est un gang violent qui fait dans la drogue, les armes et le vol Mais les antécédents d'Orlando datent de quand il était adolescent.
New York'da her yıl binlerce hırsızlık vakası oluyor.
Il y a des milliers d'effractions à New York chaque année.
Hırsızlık kişisel mesele değil.
Le cambriolage n'avait rien de personnel
Biz LAPD hırsızlık masasındanız, ve size iyi haberlerimiz var.
Nous sommes de la division des vols du LAPD, et nous avons d'excellentes nouvelles.
Seni asla hırsızlıkla suçlamazdık.
Nous ne t'accuserions jamais de vol.
Klasik bir hırsızlık değil.
Ce n'est pas un vol classique.
Frankie, çevrede başka hırsızlık olayı rapor edilmiş mi?
Frankie, d'autres vols ont été signalés dans les alentours?
Dediğin gibi, klasik hırsızlık olayı değil.
Comme tu l'as dis, ça ne ressemble pas à un vol classique.
Bu bir hırsızlık olayı değil.
Ce n'est pas un cambriolage.
Lafı açılmışken... Beckett'ın eski sevgilisiyle bir bağlantı kurabilmek için hırsızlık bürosundaki kaynağıma telefon açtım. Detektif Demming.
En parlant de ça, j'ai contacté mes sources au banditisme pour Beckett et son vieux pote, l'inspecteur Demming.
Hırsızlık bürosundaki Morales'in demesine göre son dört aydır detektif yardımcısı ile çıkıyormuş.
Morales dit qu'il sort avec une inspectrice des moeurs depuis quatre mois.
İsimler elimizde, şahitlik edersen, bu hırsızlık yanlışlıkla silinir.
On a les noms. Témoignages- - Incident disparu.
Zaten senin olanı çaldığın zaman da hırsızlık oluyor mu?
Techniquement, c'est du vol. Si tu voles des trucs qui t'appartiennent déjà?
Hırsızlık da suçun bir çeşididir.
Vol à l'étalage, c'est un crime de classe A.
Hırsızlık için.
Voler.
9 gün önce hapisten çıktı ve şimdiden araba hırsızlığı hakkında duyumlar aldık.
Sorti de prison il n'y a que 9 jours, et on a déjà une recrudescence de vols dans les voitures.
Senin kimlik hırsızlığı vakanı çözmek için kıçımızı yırttık. Sense bu arada bir polis cinayetiyle alakalı bilgileri saklıyordun.
On se casse le cul à résoudre votre affaire de vol d'identité pendant que vous vous tenez ici à retenir des informations sur le meurtre d'un policier.
Bu dünyada başka kim sakin bir balık avını tekne hırsızlığına ve köpek balığı saldırısına dönüştürebilir?
Qui d'autre sur la planète Terre pourrait tourner une belle, relaxante journée de pêche en attaque de bateau et rencontre avec les requins?
Büyük ihtimalle hırsızlık.
Surtout des vols.
Bu arada, Adam'ı araba hırsızlığından tutuyoruz ama yakın zamanda konuşmaya başlamazsa Castillo'ların kızını bulma şansımızı kaybedeceğiz.
Pendant ce temps nous avons Adam, mais s'il ne commence pas a nous parler d'ici peu, nous allons être à court de temps pour trouver la fille Castillo.
İnsanların neden hırsızlık yaptığını nerden bileyim?
- Veuillez me suivre... Elle a mon téléphone!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]