Ilgileneceğim Çeviri Fransızca
1,955 parallel translation
Bununla ben ilgileneceğim.
Je m'en occupe.
Endişelenme, bununla ilgileneceğim.
- Laisse. Je m'en occupe.
Tamam, bunu ile ilgileneceğim bedava, izinimde yok zaten.
Bon, je vais étudier ça. Gratis. - Pas de permis.
Eşinizle ilgileneceğim bayım.
On va s'occuper de votre femme, monsieur.
Seninle daima ilgileneceğim Sun.
Je prendrai toujours soin de toi, Sun.
Bu arada, ben onun okuması ve yazmasıyla ilgileneceğim.
En attendant, je le ferai travailler sur la lecture et l'écriture.
Seninle ilgilendikten sonra onlarla ilgileneceğim.
Je m'occuperai d'eux après m'être occupé de vous.
Bana güvenin, diğer tüm hastalarım gibi sizinle de ilgileneceğim.
Ayez foi en moi et je prendrai soin de vous comme de toutes mes patientes.
Bununla ilgileneceğim Jim.
- Je m'en charge cette fois, Jim.
İnan bana, sizinle ilgileneceğim ve o da kendine gelecektir.
Fais-moi confiance, je vais m'occuper de toi et il ira bien.
Hayır, ben... ikisiyle de ilgileneceğim. Bu adamı üç kez evine gönderdim.
J'ai renvoyé ce type 3 fois.
- Onunla ilgileneceğim. Onu pedlerle sarın. Hazladan bir takım daha gerek.
Laissez faire les pédiatres, j'ai besoin de vous.
Adım Felix, sizinle ben ilgileneceğim.
Je m'appelle Felix et c'est moi, votre serveur.
Şu anda bununla ilgileneceğim bu yüzden geri arama.
Je ne vais pas m'occuper de ça maintenant, donc ne me rappelez pas.
Onunla ilgileneceğim.
Je peux gérer ça.
Sen İzleme Takip'le ilgilen. Ben de salonla ilgileneceğim.
Tu t'occupes de la surveillance, je m'occupe d'en bas.
Burası şehirdeki en iyi rehabilitasyon merkezi,... ve her şeyinle ben ilgileneceğim.
C'est le meilleur centre de désintox de la ville et je vais m'occuper de tout.
Şu andan itibaren Grant ile bizzat ilgileneceğim.
Je traiterais avec Grant moi-même dorénavant.
Her neyse baba, Bu gelecek işiyle ilgileneceğim, söz, ama beni sık boğaz etmeyin, tamam mı?
En tout cas, Papa, je vais chercher toutes ces choses sur mon futur métier, je te le promets, mais... arrête de me faire des propositions, OK?
- Seninle ilgileneceğim. - Benimle mi ilgileneceksin?
- J'essaie de veiller sur toi.
Birazdan sizinle ilgileneceğim.
Je suis à vous tout de suite.
Belki bana Stanley'le nasıl ilgileneceğim konusunda tavsiyeler verirsin.
Tu pourrais me donner quelques secrets pour bien m'occuper de Stanley.
Hemen ilgileneceğim.
Je vais m'en occuper tout de suite.
Sana söz veriyorum, yarın bununla ilgileneceğim ama bu gece burada işleri kontrol altında tutacağına güveniyorum.
Demain, promis, je m'en occuperai, mais pour ce soir, j'ai l'espoir que vous puissiez maintenir l'ordre.
Bununla sonra ilgileneceğim, tamam mı?
Plus tard.
Eve gel seninle ilgileneceğim!
Rentre à la maison, je vais m'occuper de toi.
Önümüzdeki günlerde, sizinle ben ilgileneceğim.
Je vais m'occuper de vous les jours à venir.
Belki başka bir şehre gidebilirim ama hayatım boyunca onunla ilgileneceğim.
Je peux partir dans une autre ville, mais je m'en occuperais toute ma vie.
Döndüğüm zaman tüm ayrıntılarla ilgileneceğim. Ayrıntılar mı?
- Je m'occuperai du reste à mon retour.
Bill Winston'ın bürosundan aldığınız evraklar için arama emri. Az sonra bazı müvekkillerim gelecek ama bununla ilgileneceğim. Peki.
C'est un mandat pour les documents que vous avez pris sur le bureau de Bill Winston.
Bununla ilgileneceğim.
Je ferai quelque chose au sujet de lui,
Bayan Draper, bir dakika sonra sizinle ilgileneceğim.
Mme draper, je suis à vous dans un instant.
Departmanına çeki düzen vermen gerekli. Aksi takdirde ben ilgileneceğim.
Tenez votre service, ou on lui coupera les vivres.
Siz ikinizle sonra ilgileneceğim.
je m occuperai de vous deux plus tard.
Seninle sonra ilgileneceğim...
Je traiterai avec vous plus tard, enfants,
Ben her şeyle ilgileneceğim.
Je m'occupe de tout.
Konuyla ilgileneceğim.
Je m'en occupe et je viens te chercher dans dix minutes.
Burada bekleyin. Ufak bir şeyle ilgileneceğim.
Vous, vous attendez ici Il faut que je règle un petit truc.
Bugün tamamen hastalarla ilgileneceğim, o yüzden...
J'ai des patients à n'en plus finir, donc...
Şimdi onunla ilgileneceğim.
Je m'en occupe tout de suite.
Sen bekle, seninle birazdan ilgileneceğim.
Je suis à vous dans un instant.
Ben bununla ilgileneceğim.
Je vais m'occuper de ça.
Ben onunla ilgileneceğim.
Je me charge de lui moi-même.
Onunla ilgileneceğim.
Je réglerai cela.
- İlgileneceğim. Teşekkürler.
Je m'en occupe.
İlk taslak olduğu için görüşmeyle ilgileneceğim.
Ecoute,
Bununla ilgileneceğim.
Je m'en occupe.
Orada, ben de bebeğin kalbiyle ilgileneceğim.
- Où je m'occuperai du cœur du bébé.
Onunla sonra ilgileneceğim.
Je m'en chargerai.
Onu rahatsız etme, Onunla ilgileneceğim.
Donnez-la-moi...
İlgileneceğim.
Inquiète comme avant qu'elle soit partie.