Imparatorluk Çeviri Fransızca
1,458 parallel translation
ABD'nin yeni bir imparatorluk olmasını istiyorlar.
Ils veulent que les Etats-Unis deviennent un nouvel empire.
Bir yönetmen fikirlerini özümsemeli ve kahraman asi ittifakla şeytani galaktik imparatorluk arasındaki epik savaşı gerçekleştirmeliydi.
3PO devait ressembler au robot de Metropolis, mais un gosse.
Çöl yazan yutuldu edilmeden önce, bu kötü bir imparatorluk için güç ve koltuk oldu.
Avant d'avoir été engloutie dans le désert, c'était le siège du pouvoir d'un empire maléfique.
Her kraliçe bir imparatorluk hak ediyor.
Toutes les reines ont besoin d'un empire.
L benim imparatorluk oluşturmak zaman, ben yapacağım ilk şey cadılar dünya kurtulmak olduğunu.
Quand j'aurai mon empire, je me débarrasserai des sorcières.
Derhal Başkenti Kanna Köyü'ne doğru döndürün. Haydutların imparatorluk garnizonu : Herkes gidip onların etrafını sarsın!
Toutes les machines sauf les défenseurs, demi-tour droite!
O kılıç kendi başına etrafta dolanıp imparatorluk elçisini mi öldürdü?
Je te demande s'il a pénétré ici et a occis le messager seul!
Bir imparatorluk habercisi katili mi? Ne kadar korkunç...
- Le meurtre du messager?
Daniel Wheeler'ın ailesi için kurmak istediği imparatorluk her durakta biraz daha büyüdü.
A chaque arrêt, l'empire que Wheeler voulait pour sa famille prenait de l'ampleur.
Macha boş durmamış, bir imparatorluk kurmuş.
Macha s'est occupé à se construire un empire.
Leviathan mürettebatı, derhal gemiyi terk etmelisiniz ve Scarran İmparatorluk Güçleri'ne teslim olmalısınız.
Equipage du Léviathan... vous devez immédiatement abandonner le vaisseau et vous rendre aux forces impériales Scarrannes.
Gerekli veriyi R2'ye yüklemiştim. Tamam mı? Planları bir imparatorluk gemisine yaptığımız bir baskında ele geçirdik.
Il manquait cette pièce qui est maintenant dans l'Episode III... la pièce centrale que tout le monde a toujours voulu voir... et qui est le retour d'Anakin Skywalker dans le costume.
David Prowse'nun aksanını hala duyabiliyorum Ne söylediğin hakkında birşey bilmiyorum. İmparatorluk Senatosunun diplomatik görev verdiği bir üyeyim.
Les dirigeants d'Hollywood, voulant à tout prix capter un public jeune... ont regardé vers les écoles de cinéma et la nouvelle génération de cinéastes.
İmparatorluk Muhafızlarının gemilerini benzer silahlarla... donatmayı planladıklarına inanmak için nedenlerimiz var.
On croit que la garde impériale équipera ses vaisseaux avec des armes similaires.
İmparatorluk Muhafızlarının bize inanmasının hiçbir garantisi yok.
La garde pourrait ne pas nous croire.
İmparatorluk Muhafızları... misilleme yaptığında ne olacağı hakkında hiç fikrin var mı?
Vous savez ce qui se passera quand la garde ripostera?
İmparatorluk Muhafızlarını sadık bir Vulkan diplomatın sözüne dayanarak... tüm filosunu seferber edeceğine herhalde inanmıyordun değil mi?
La garde impériale n'allait pas mobiliser sa flotte après avoir simplement parlé à un diplomate vulcain.
Az önce İmparatorluk Muhafızları ile konuştum.
J'ai parlé à la garde impériale.
Bunu bir Vulkandan beklerdim, bir İmparatorluk Muhafızından değil.
Ca ressemble plus à un Vulcain qu'à un membre de le Garde Impériale.
Başka hiç kimsenin yardıma koşmadığını göz önüne alarak İmparatorluk muhafızları... bir müttefiğiniz olmasına minnettar kalacağınızı düşündü
La Garde Impériale pensait que vous seriez reconnaissants d'avoir un allié... sachant que personne d'autre n'est venu à votre aide.
Peki İmparatorluk Muhafızları dünyanın saldırıya uğradığını nerden öğrendi?
Et comment la Garde Impériale a-t-elle appris l'attaque de la Terre?
İmparatorluk Savaş Gemisi Kumari'den Teğmen Talas.
Lieutenant Talas du Kumari, vaisseau de guerre impérial.
Ben hala okulda iken abim İmparatorluk Muhafızlarına katıImıştı.
J'étais encore à l'école lorsque mon grand frère a rejoins la Garde Impériale.
Bir İmparatorluk piyade birliğine komuta ediyor.
Vraiment?
İmparatorluk Muhafızlarını terk etmeye karar verirsen... YıIdız Filosu kesinlikle senden faydalanabilir.
Si vous décidiez de quitter la Garde Impériale, vous seriez très utile à Starfleet.
Keşfetmekten bıkarsan, İmparatorluk Muhafızları'nda iyi iş yapardın.
Et si vous êtes fatigués d'explorer, vous auriez votre place dans la Garde Impériale.
İmparatorluk Muhafızları boş zamanlarında size hizmet etmez, pembe derili!
La Garde Impériale n'est pas là pour vos loisirs, peau rose!
Halkımın kaderini İmparatorluk Muhafızlarının eline bırakmam.
Je ne vais pas mettre le destin de mes semblables entre les mains de la Garde Impériale.
Silahı aldığımızı İmparatorluk Muhafızlarına bildirin.
Informez la Garde Impériale que nous avons l'arme.
Ben İmparatorluk Muhafızları için yemin ettim.
Ma loyauté leur appartient.
Hangisi daha iyi Jedi mı İmparatorluk mu?
Qui est le meilleur Jedi ou Empire?
Japon İmparatorluk Ordusunda eski Teğmen.
Ancien lieutenant de l'armée impériale japonaise.
İmparatorluk Ordusunda mıydın Teğmen?
- Vous étiez un soldat japonais? - Armée de l'Empereur.
İmparatorluk elçisi, hazırlıklar tamamlandı. Sizi götürmeye geldim.
Nous sommes prêts à partir, et nous sommes venus vous chercher.
İmparatorluk Elçisi?
Messire messager...
İmparatorluk altınlarının sahtesini basmak ve seri cinayet işlemekle suçlanıyorsun.
Falsification de la monnaie d'état et crime après crime.
Başkentten gelen İmparatorluk Elçisi katledildi...
Le messager de la capitale s'est fait occire.
Bir nedenden ötürü, şu anda bizim düşman olduğumuzu düşünüyor. Başkentten gelen İmparatorluk Elçisi'nin öldürüldüğünü de duydum.
Il nous voue une haine incompréhensible.
Shikimoribito'ya, İmparatorluk elçisini öldüren kişinin Shimada Kambei olduğunu söylemenizi istiyorum.
Dis aux Marchands de l'Ombre que Kanbe Shimada a tué le messager.
Niye İmparatorluk habercisini öldürdün?
- Pourquoi as-tu tué le messager?
Amanushi-sama, bugün size Kouga'da ikamet eden ve İmparatorluk elçisinin katili olan kişiyi getirmek ve saygımızı sunmak için geldik.
Majesté, nous avons demandé une audience, car ce samouraï dit être le meurtrier du messager impérial assassiné il y a peu à Kogakyo.
Bu samuray İmparatorluk elçisini öldürdüğünü iddia ediyor.
Ce samouraï se prétend l'assassin de mon messager.
Sen İmparatorluk elçini öldürmeye lâyık değilsin.
Avais-tu une seule raison pour le tuer?
İmparatorluk elçisini öldüren kişi tutuklandı mı?
L'assassin du messager a été arrêté?
İmparatorluk Habercisi'nin katili...
L'exécution aura lieu à 6 h, à Kogakyo...
Amanushi-sama'yı öldürmeye teşebbüsten sonra, bir de İmparatorluk... Habercisi'nin katili olmakla suçlanıyor.
Il a assassiné le messager et a pointé une lame contre l'Empereur.
Bu şehre selamlarını gönderiyor ve İmparatorluk Habercisinin katili Shimada Kambei'nin infazına da tanıklık etmenizi istiyor.
Il vient dans sa ville pour annoncer son sacrement et décapiter Kanbe Shimada. C'est en effet l'assassin du messager impérial.
Shikimoribito'ya İmparatorluk elçisini öldüren kişini Shimada Kambei olduğunu söylemenizi istiyorum.
Dis aux Marchands de l'Ombre que Kanbe Shimada a tué le messager.
Amanushi-sama'nın hayatına kastettikten sonra, bir de İmparatorluk Habercisini öldürmekle suçlanıyor.
Il a assassiné le messager et a tenu une lame contre l'Empereur.
Sahte bir İmparatorluk emrine nasıl cüret edersin?
Tu oses invoquer un faux décret impérial?
General Zhao, General Meng bir İmparatorluk emriyle geldi!
Général Zhao, le général Meng a un décret impérial.