Kalp çarpıntısı Çeviri Fransızca
61 parallel translation
Uyuşukluk, sonra hızlı kalp çarpıntısı, koma. Daha başka bir şey yok.
Une léthargie, une brève euphorie, le coma, et le néant.
Elini ceketine, kalp çarpıntısı nedeniyle ağrısı olduğunu bildiğim yere sıkıştırıp sokağın yukarısına doğru fırladı.
Et il se mit à gravir la pente abrupte, une main glissée dans le veston... à l'endroit du cœur car, je le savais, il souffrait de palpitations.
Oksijenimi yenilemek için zamanında kalkamazsam kalp çarpıntısı yaratıyor.
Si je ne me réveille pas pour renouveler mon oxygène, c'est la fin.
- Bu bir kalp çarpıntısı. Ölüyor.
- Fibrillation cardiaque.
Kalp çarpıntısı.
Il a des palpitations cardiaques.
Kalp çarpıntısı?
Battements de coeur rapides?
Kalp çarpıntısının başında.
Au début de l'irritabilité cardiaque.
Sadece kalp çarpıntısı için.
C'est pour ses palpitations.
Anneme hiç yardım etmezdi, çünkü hep kalp çarpıntısı vardı.
Elle aidait pas maman à cause de ses palpitations.
Şarkı söyleyip bizi deli etmeleri ve kalp çarpıntısı yaşatmaları için onlara rüşvet verdim.
Je leur ai acheté une chanson, pour que notre cœur éclate de folie.
Dinle dostum bende kronik kalp çarpıntısı ve lanet akut nevralji var.
J'ai des palpitations systoliques et une névralgie aiguë.
Küçük bir kalp çarpıntısı.
Ce n'est qu'une petite palpitation.
- Hepsinde de şiddetli kalp çarpıntısı belirtileri var.
- Présentant des signes d'infarctus.
Kalp çarpıntısı ve çatlak femur kemiği.
Des palpitations et un fémur fracturé.
Bir sürpriz ile karşılaşmanın sonucunda, hızlı nefes alma, kasılma ve kalp çarpıntısı meydana gelir.
On a vu des surprises provoquer de l'hyperventilation, des spasmes oesophagiens voire même, un arrêt coronarien.
Doktorum bunun bendeki kalp çarpıntısı ile ilgili olabileceğini söylüyor.
Le docteur dit que c'est lié à mes palpitations.
Evet, bir doktorun "Deke Slayton kalp çarpıntısı yüzünden uçmamalı"
Oui, un docteur avait un bout de papier qui disait...
Herkesin kalp çarpıntısı yok mudur?
On n'en a pas tous, des fibrillations?
Dr. Greene, kalp çarpıntısı olan bir adam.
- Un patient a des palpitations.
Şey gibi... kalp çarpıntısı.
C'est un picotement.
Ask de buna, çılgınlık de, yada sadece kalp çarpıntısı. Benim için hepsi ayni.
Tu peux appeler ça de l'amour, de la folie ou des battements de mon cœur... c'est la même chose pour moi
Kulak çınlaması, kalp çarpıntısı...
Acouphènes, palpitations.
Belki de bu, bir ömür yerine bir gece süren ve kalp çarpıntısını bilmeyen tenin mırıltılarıdır sadece.
Peut-être n'est-ce que le murmure de la chair qui ignore l'émoi du cœur et ne dure qu'un soir et non toute une vie.
Kalp çarpıntısı?
Excitant?
Kalp çarpıntısıyla vahiysel bir imgelem görerek uyanmıyorsun.
Tu ne te réveilles pas en sursaut après avoir eu une vision apocalyptique.
Kalp çarpıntısı. Bir de uğultu.
Des palpitations et un souffle au cœur.
Kalp çarpıntısı için iyi bir ev hırsızlığı gibisi yok.
Rien de tel qu'une entrée par effraction pour se remettre en forme, hein?
Dün aşağıda olanlar ; yani o andaki kalp çarpıntısı, başımın zonklaması, orada olmayan birini görmeme neden olabilir mi?
Avec tout ce qui est arrivé hier, mon coeur qui se débattait, est-ce possible que j'aie eu des visions?
Yan etki olarak ; idrar kaçırma, migren, bulanık görme, kalp çarpıntısı, kol ve ayaklarda şişlik, depresyon, delilik, gece psikozu, sertleşme sorunu...
Les effets non-désirés peuvent inclure : incontinence, migraine, vision floue, taticardie, membres gonflés, dépression, pulsions, psychose nocturne, problème érectile.
-... mide bulantısı, kalp çarpıntısı, akciğerde hasar siiller, sivilceler, halsizleşme, dışkı renginde koyulaşma.
"Nausées. palpitations du cœur, problèmes hépatiques. Furoncles, zona, évanouissements et assombrissement temporaire des selles."
Dr. Grey? monitör, sürekli kalp çarpıntısı geçirdiğinizi gösteriyor,
Dr Grey, votre Holter-ECG montre des pics de tachycardie toutes les heures.
Kalp çarpıntısıyla birleştiğinde kalbine çok fazla stres veriyor, bunun sonucunda da..
Ce qui, associé à l'arythmie, fatiguerait votre cœur, et provoquerait au final...
- Kalp çarpıntısı, terleme...
- Pas de palpitations, diaphorèse,
Düşük akciğer kapasitesi kalp çarpıntısı, yorgunluk, mide ağrısı uykusuzluk ve döküntüye ne sebep olur?
Qu'est ce qui cause un faible volume des poumons, des palpitations cardiaques, de la fatigue des douleurs à l'estomac, de l'insomnie et une éruption cutanée?
Kalp çarpıntısı ve yorgunluk akciğerden yayılmış bir kanser türü olabilir.
Les palpitations cardiaques et la fatigue peuvent indiquer un cancer qui s'est étendu aux poumons.
Clarke bi kere bitkisel bi ilaç aldı, kalp çarpıntısı ve ishal oldu.
Une fois, Clarke a pris une herbe et il a eu des palpitations et la diarrhée.
Komşulardan biri postasını almak için dışarı çıkmış, eve girerken kalp çarpıntısı başlamış. - Neden?
Une des voisines est allée prendre son courrier et elle rentre avec des palpitations.
Kokain titremeye yol açabilir. Ayrıca karabasana, para karşılığı gay olmaya, kalp çarpıntısına, öldürülme paranoyasına, ya da yanıyormuş gibi hissetmenize yol açabilir.
Le crack peut causer angoisses, prostitution masculine, palpitations cardiaques, paranoïa meurtrière, ou la sensation de brûler.
Kalp çarpıntısı var, tansiyon düşük, sarhoş ve çok korkmuş durumda.
Il a perdu environ 400 ml de sang. Tachycardie, hypotension.
Bir metre uzunluğundaki gagalarıyla,... çok büyük bir hızla suyu biçerek gidiyorlar... ve bu ortam kalp çarpıntısı için yeterli.
Ces rostres d'un mètre de long fendent l'eau comme l'éclair, de quoi donner des sueurs froides.
Doktor kalp çarpıntısının önemsenecek bir şey olmadığını söyledi. Problem değildi.
Le docteur a dit que les palpitations n'étaient pas inquiétantes.
İshal, kalp çarpıntısı, mühim bir şey yok.
Diarrhée, palpitations, rien de grave.
Kalp çarpıntısı ve göğüs ağrısı var.
Elle a eu des palpitations et mal à la poitrine.
- Paris'den çabucak geldim, O yüzden kalp çarpıntısı var şuan ben de.
- J'ai couru depuis Paris, j'ai un point de côté.
Nabzı zayıf, kalp çarpıntısı var, tansiyonu yetmişe otuz.
Pouls faible, mais tachycardie. TA à 7 / 3.
Nihayet kalp çarpıntımı bastırmak için tekrarladım kalkıp ayağa. "Bu, odamın kapısında içeri geçmeye yalvaran biri, bir konuk." "Bu, kapımın önünde içeri gireyim diye yalvaran geç kalmış bir konuk."
" Quelque visiteur attardé sollicite l'entrée à la porte de ma chambre
Mizah anlayışını kaybetmen dışında anladığım kadarıyla kalp çarpıntın ve nefes darlığın var.
En plus de la perte évidente du sens de l'humour, je vois que vous avez des palpitations et le souffle court.
Azalmış akciğer kapasitesi, kalp çarpıntıları yorgunluk ve mide ağrıları.
Diminution du volume des poumons. Palpitations cardiaques, fatigue, douleurs à l'estomac
Çarpıntı yapan bir kalp ya da tekleyen bir kalp...
Un cœur qui palpite... ou un cœur qui s'arrête un instant...
Kalp atışını düşürmek ve çarpıntıyı azaltmak için kullanılır.
Ça réduit le rythme cardiaque et les tremblements.
Eğer sizde dolaşım bozukluğu varsa, bu kutuyu işaretlemeydiniz. Bunlara göğüs ağrısı, kalp hırıltısı çarpıntı, damar iltihabı dâhil ama bunlarla sınırlı değil.
Vous deviez cocher la case en cas de problèmes circulatoires, incluant les douleurs de poitrines, les murmures du cœur, les palpitations, les phlébites.