English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ K ] / Kaçamazsın

Kaçamazsın Çeviri Fransızca

1,138 parallel translation
Hayır! Kaçamazsın!
Non, tu ne t'échapperas pas.
Koşabilirsin, ama kaçamazsın.
Tu peux courir, mais pas te cacher.
Sonsuza kadar kaçamazsın, John.
Tu ne peux pas continuer de fuir.
Kaçamazsınız. Sizi bulacağım.
Vous ne pouvez pas m'échapper.
Ve ortalığı kızıştırıp, ondan sonra kaçamazsın da.
Et tu ne peux pas non plus lâcher une bombe et t'enfuir.
Kaçamazsın Jester.
Jester. Je vais t'avoir.
Kaçamazsın. Çık dışarı!
Espèce de bâtard!
İskeletor hala efendimizken kaçamazsın.
Tu ne vas pas quitter Skeletor. Maître, allons-y.
Burada işler her karıştığı zaman kaçamazsın.
Tu ne peux pas partir quand ça se complique.
- Benden kaçamazsın sersem hayvan! Sana ne dersem onu yapacaksın.
Alors, sale bête, tu reviens?
Kaçamazsın!
Tu ne peux pas partir!
Bilimden kaçamazsın!
C'est beau, la science.
Artık benden kaçamazsın.
De telle maniere que tu ne peux m'echapper.
Ondan kaçamazsın. Suçunu ona söyledin.
Tu ne peux lui echapper car tu as avoue ton crime.
Hayır kaçamazsın!
Non, pas question!
- Oğlum haklı. Bu şekilde kaçamazsın.
- Vous ne pouvez pas vous en tirer.
Hiçbir yere kaçamazsın!
Arrête de courir!
Benden kaçamazsın.
Vous ne pouvez pas m'échapper.
Fakat sen bundan kaçamazsın.
Et tu ne veux pas la saisir!
Gerçekte ne olduğundan istesen de kaçamazsın
C'est inutile de chercher à fuir ce que tu es.
Kaçamazsınız Ateş etmeyeceğiz
Vous ne pouvez pas fuir. Nous ne vous attaquerons pas.
Geri çekilmeye çalışmayın Kaçamazsınız
N'essayez pas de fuir. Vous n'avez aucune chance.
Üniversite tahsili, bir yere kaçamazsınız.
Ah, l'université... c'est irremplaçable!
Benden hiç kaçamazsın.
Je te tiens, sac d'os. Viens par ici.
Bak oğlum, cehennemden asla kaçamazsın.
Tu sais que l'enfer, il est impossible d'en ressortir,
Azap günleri bitebilir ama cehennemden asla kaçamazsın.
On peut sortir du purgatoire, mais pas de l'enfer,
Benden kaçamazsın. Sen benim karımsın.
Reste avec moi, tu es ma femme!
Kaçamazsın!
Tu ne peux pas sortir.
- Onlardan kaçamazsın.
- On peut pas les semer.
Şafak söküyor! asla kaçamazsın!
Il va bientôt faire jour, tu ne seras plus en mesure de fuir.
Artık kaçamazsın.
Maintenant, tu ne m'échapperas pas.
Bence bundan kaçamazsın evlat, çünkü oraya gitmezsen...
car si tu ne sors pas...
Sürekli kaçamazsın...
Tu ne peux pas fuir constamment...
Kaçamazsınız.
On ne peut pas s'échapper d'ici.
Artık kaçamazsın.
La fête est finie.
Aslında, evini terk ederek şeytanlarından kaçamazsın.
Pourtant, pour échapper à ses démons, il ne suffit pas de fuir son foyer.
Kaderinden kaçamazsın.
Le destin a plus rien contre.
Oh hayır, kaçamazsın.
N'y pense pas.
Hai, dövmelerini gösterdiği herkesi öldürür. Bundan kaçamazsın.
Quand Hai montre son tatouage, c'est qu'il a l'intention de tuer!
Sen Fa'yı öldürdün, artık kaçamazsın!
Tu es responsable de la mort de Fa!
Bu sefer kaçamazsın.
Tu ne peux pas t'enfuir cette fois. C'est le grand soir, Jimmy.
Budala sensin ve bundan kaçamazsın.
Tu es le Fou et tu n'y peux rien.
O tarafta muhafızlar var. Oradan asla kaçamazsın.
Il y a des gardes de ce côté.
- bu kadar kolay kaçamazsın!
- Tu ne t'en tireras pas si facilement!
Artık bizden kaçamazsın, dostum.
Tu nous échapperas pas!
Dinleyin, çocuklar, bu şeyden kaçamazsınız.
Vous ne pouvez pas y échapper.
Buradan kaçamazsın
Mademoiselle, vous ne pouvez pas passer.
- Artık benden kaçamazsın.
Tu m'échapperas pas cette fois.
Benden kaçamazsın.
Tu ne m'échapperas pas.
Hiçbiryere kaçamazsın.
Tu ne fileras pas.
Sürekli onlardan kaçamazsın!
Tu ne pourras pas leur échapper en courant!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]