English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ K ] / Kâhya

Kâhya Çeviri Fransızca

139 parallel translation
- Bu gece için yeni bir kâhya bulmalıyım.
Je dois trouver un maître d'hôtel.
Ricky hapiste, bildiğim kadarıyla Gustave ölmek üzere... bu gece yeni kâhya lazım. Vance karısı bize geliyor. Yengeç alması için birini göndermeliyim.
Ricci en prison, Gustave mourant, un nouveau maître d'hôtel, la Vance sur le dos, le crabe à faire acheter.
Bir sonraki tanık. Kâhya Anna.
Témoin suivant, la gouvernante, Anna.
Kâhya hemen geliyor, efendim. İçeri girin, beyefendi.
Le valet va venir dans un instant.
Günümüzde kâhya bulmakla ilgili aşırı derecede sıkıntı var. Bu doğru değil.
Les domestiques sont rares en ce moment.
Bir kâhya bulmalıyım ama zaten iki tane eskittim.
Je devrais avoir une gouvernante mais j'en ai déjà usé deux.
Kâhya, yeterince yiyecek olduğunu söylüyor.
- Hutchings dit qu'il y a assez de bouffe.
Alfredo hiç de Michele dayının oğlu değil kâhya'nın oğlu.
Hé Roberto, Tu as vu? Alfredo n'est pas le fils de ton oncle, mais celui du fermier.
Dediğin gibi yengen dayına arzuyla bakmış ama kâhya ile yatmış! Müsaadenle.
Ta tante, elle dévorait ton oncle des yeux, puis elle couchait avec le fermier.
Enrica yenge ile kâhya...
Tante Enrica avec le fermier...
- Bu benim kâhya kıyafetim.
- C'est ma tenue de majordome.
Sonbaharda bir kâhya ayarlayabilir misin Charles?
T'en sortiras-tu avec l'intendant?
Kâhya Tamiya Ayuzawa'nın evine git.
Va voir l'intendant Ayuzawa, devant le château.
Peki Kâhya Moriuchi ne olacak? Bay Hyogo'yu gördün mü?
- Et le sous-chambellan Moriuchi?
Kâhya Ayuzawa içeride mi?
L'intendant Ayuzawa est là?
Ayrıca Kâhya Moriuchi'yi hapsetti.
Et il a enfermé Moriuchi.
Kâhya, ben aslında -
M. L'Intendant... Je...
Kâhya Ayuzawa böyle dedi, değil mi?
Ordre de l'intendant Ayuzawa. N'est-ce pas, Shinroku?
Hem Kâhya Moriuchi'yi bulmam lazım.
Et je devrai chercher le sous-chambellan Moriuchi.
Adam kâhya.
C'est le sous-chambellan.
Kâhya, her şey sona erdiğinde parayı bir araya getirir misin?
Chambellan. Quand tout sera fini, trouvez-lui 30 pièces.
Sen yokken yerine bakacak bir kâhya bulduğunu söyleyeceksin.
Mais vous leur direz que vous vous êtes trouvé un remplaçant.
- Nasıl anladın? Kâhya olduğundan bile şüpheliyim.
Je me demande même si vous êtes majordome.
Bu geceden itibaren gerçek bir kâhya gibi giyinmeye başla.
Dès ce soir, tu t'habilles comme un vrai maître d'hôtel.
Bir arabacı, bir bahçıvan, bir kapıcı, bir kâhya, bir aşçı ve üst katta iki hizmetçi.
Un cocher, un jardinier, un portier, un majordome, un cuisinier, 2 servantes.
- Kâhya yapmış olmalı
- C'est le maître d'hôtel.
- Yani? - Kâhya, mutfak ve oturma odasından sorumludur. Her şeyi düzenli tutarım.
Le maître d'hôtel dirige la cuisine et la salle à manger.
- Sen kâhya değil misin yani?
- Vous n'êtes pas le domestique?
Kâhya ben değilim ama hizmet ediyorum.
Pas le domestique, un domestique.
Bir kâhya olarak, ülke sırlarına erişemezsin.
En tant que domestique, vous n'avez pas accès à ces secrets officiels.
Anahtarları kâhya kadına bırakabilir misin? Dur!
Tu préviendras la domestique?
Bakın bir kâhya.
Regardez. Majordome!
Kâhya ve hizmetçiler ayakta bekleyip izliyorlar.
Les domestiques, ils regardent
Hayır. "Uşak" ile "kâhya" aynı şey değil. Hayır, "kâhya" bir tane ama ortada dolaşan bir sürü "uşak" var.
Non, le valet, c'est pas le majordome ll n'y a qu'un majordome et des tas de valets partout
Kâhya insanlarla ilgileniyor. Geceleri odalarına giriyor. O yapmış olabilir.
Pour servir, il entre dans les chambres ll a la possibilité de le faire, ça lui est facile
Kâhya kadın.
La femme de ménage.
Art dedi ki, anneni yatakta bulan kâhya kadınmış... raporda yazdığı gibi... ama polisi arayan o değilmiş.
Et bien... Art dit que la femme de ménage est celle qui a trouvé ta mère au lit comme le dit le rapport, mais elle n'a pas appelé la police.
Kâhya onu bu sabah bulmuş.
La femme de ménage l'a trouvée ce matin.
Bana "Bayan Cherri" diyeceksin, anladın mı kâhya?
Appelle-moi miss Cherri, esclave!
- Kâhya isen kâhyalığını bil biz de buna keyfimin kâhyası değilsin ya deriz.
Et moi, je vais te faire découvrir le monde merveilleux de la servitude.
Kalk ayağa kâhya!
Debout, esclave.
Kraliçe ve kâhya - Yani kral sahneye gelsin lütfen.
La reine et l'esclave... Le roi... Montez sur la scène.
Yılda kaç kâhya değiştiriyordun, altı tane falan mıydı?
Tu n'as pas vu passer 6 femmes de ménage dans l'année.
Kâhya olayı çok iyiydi.
Le valet était une bonne idée.
Kâhya kadın bu odanın 3 saat öncesine kadar açılmadığını söyledi.
D'après la gouvernante, la pièce ne s'est ouverte qu'il y a trois heures.
Kâhya ve şoför kavga ediyordu... ben de araya girmek zorunda kaldım.
J'ai dû les séparer. Ricci et Gustave?
Kâhya mı?
Le majordome?
Hâlâ kâhya bulamadın mı?
Avez-vous trouvé une gouvernante?
Yumuşak başlı ve tamamen sadık bir kâhya.
" C'était une femme de vertu.
Kâhya.
M. L'Intendant.
Rod, hadi kâhya çocuğu bırakalım.
Si on congédiait le petit esclave?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]