Lazımsın Çeviri Fransızca
410 parallel translation
- Bir dakika, siz bana lazımsınız.
J'ai besoin de toi. Écoutez.
Böyle olaylarda onlara lazımsın. Takımınla iş başında olmalısınız.
Dans une situation pareille, toute votre équipe doit entrer en action.
Herkes dışarı çıksın, bana lazımsınız.
Venez, tout le monde, on vous demande ici.
Lazımsın!
J'ai besoin de toi.
Sen bana köprüde lazımsın.
J'ai besoin de toi au pont.
- Sen burada lazımsın.
- Tu restes ici.
Çünkü bize lazımsın.
J'ai besoin de vous.
Bana bunun için lazımsın Michael, ortadan kaybolmamı sağlamak için.
C'est pour veiller à cela, que j'ai besoin de vous.
Onlara lazımsınız. Bize ihtiyaçları yok.
Ils ont besoin de vous.
Ama iyi bir trapezcisin ve şova lazımsın.
Mais le spectacle a besoin de vous.
- Fairchild, bu akşam bana lazımsın.
- Fairchild, j'ai besoin de vous ce soir.
Biliyorum, ama burada daha lazımsın.
Je sais, mais tu es plus utile ici.
Sen bana lazımsın.
J'ai besoin de vous.
Sen bana lazımsın. - İyiyim ben.
Ne t'inquiète pas.
Bana bir kızıl değil, sen lazımsın.
Je n'ai pas besoin d'une rousse, mais de toi.
Bize lazımsınız. Sizi özleyeceğiz.
Nous avons besoin de vous et vous nous manquerez.
Bugün onlara lazımsın, çünkü onlar için acı çekeceksin.
Ils ont besoin de vous aujourd'hui, car vous allez souffrir en leur nom.
Siz üçünüz bana lazımsınız.
J'ai besoin de vous trois.
Bana canlı lazımsın gringo.
J'ai besoin de toi vivant.
Bariyerden geçmek için siz lazımsınız. Sizi sürekli gözetleyecek kadar çok sayıda değiliz.
Nous avions besoin de vous, mais nous sommes en nombre insuffisant pour tous vous surveiller.
Hayır, burada lazımsın.
- Non, on a besoin de toi ici.
Bu itibarla sen bana lazımsın.
C'est là où tu rentres en action.
Bana şimdi lazımsın!
J'ai besoin de toi.
Şimdi bize lazımsın.
Maintenant! On a besoin de vous!
Siyah elbiseli olan. Yeni bir skeçte lazımsın.
Vous, l'homme en noir, on a besoin de vous pour jouer une saynète.
Defol. Sen gel, skeçte lazımsın.
On a besoin de vous sur scène.
Sen ve Joey birbirinize lazımsınız.
Toi et Joey, regardez-vous.
Çünkü bana lazımsınız.
Tant mieux. J'aurai besoin de vous.
Sen lazımsın.
Il le faut.
İşimiz var. Sen bana lazımsın.
Nous devons travailler, j'ai besoin de toi!
- Sen bize canlı lazımsın!
- Tu dois rester en vie pour nous!
Buradaki çalışmalarım için bana çok lazımsın.
Vous êtes trop précieux pour mes opérations ici.
- Hadi gel, iribaş, bana lazımsın.
- Viens, crapaud! - Pour quoi faire?
- Ben de geleyim. - Sen burada lazımsın.
- Je viens avec toi.
Sen ve Nordberg yarın bana lazımsınız.
J'ai besoin de toi et de Nordberg demain.
- Bize lazımsın. Hadi giyin.
- On a besoin de vous.
Bana lazımsın.
J'ai besoin de toi.
- Ama sen bize lazımsın.
- On a besoin de toi. - Allez.
Doug, 7 numarada lazımsın. Karnı ağrıyan bir çocuk.
Doug, un gosse qui a mal au ventre.
Susan, lazımsın.
- On a besoin de toi.
Bize burada lazımsın.
On a besoin de vous ici.
Bart! Skeçte lazımsın bana.
- J'ai besoin de toi pour un sketch.
Ama bize lazımsın.
Mais on a besoin de vous.
Ama burada lazımsın.
Mais j'ai besoin de vous ici.
Bana burada lazımsın.
J'ai besoin de toi ici.
Birliğimize lazımsın.
Pour nous servir de docteur.
Sen bana iyi durumda lazımsın.
C'est que je tiens à vous ramener en bon état, moi.
- Sadece bir kaç saat lazımsın.
- Je te demande quelques heures.
- Köprüde lazımsınız.
- Frappez à la porte!
Gelecekteki eylemlerimiz için bize bağımsız bir kaynak lazım ve Meinheimer kendi alanında uzman olarak tanınıyor.
Il nous faut un avis impartial pour guider notre action et le Dr Meinheimer est le plus éminent spécialiste.
İçeride bize lazımsın.
Viens avec moi.