English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ M ] / Martine

Martine Çeviri Fransızca

293 parallel translation
- Martine mi?
- Martine?
Saygılarımla, Martine Ackenthorpe. "
Meilleurs sentiments, Martine Ackenthorpe. "
Boğulan kadın Martine olmalı.
Cette femme ça ne peut être que Martine.
Albert'e kadın Fransızsa belki de Martine'dir dedim.
J'ai suggéré à Albert que la morte était peut-être Martine.
Ölü kadın Martine mi?
Vous pensez que la morte est Martine Ackenthorpe?
Zehir olayı onun Martine Ackenthorpe olduğunu gösterir.
L'empoisonnement prouve que c'était bien Martine.
Çok iyi biliyorsun ki o kadın Martine ise, polise mektubu vererek bizi şüpheli durumuna düşürdün, sadece onun değil, Albert'in ölümünde de.
Si la femme est bien Martine tu as attiré les soupçons sur nous en montrant cette lettre. Pour sa mort et celle d'Albert aussi.
Martine'in cesedi bulunduğu an ailedeki herkes zan altındaydı, sen de Emma.
Lorsqu'on a découvert le cadavre de Martine on était tous suspects y compris toi Emma.
Emma'ya o mektubu yazdıktan sonra onu öldürdünüz. - Martine diye imzaladınız.
Vous l'avez tuée après avoir écrit cette lettre à Emma, la lettre signée "Martine Ackenthorpe".
Mektup - insanların ölü kadının Martine olduğunu düşünmesi ve katili aile arasında araması ve sizden kuşkulanmamaları için.
La lettre pour qu'on pense que la morte était Martine et qu'on soupçonne un membre de la famille et pas vous.
Martine bildiğim kadarıyla Normandiyalı bir köylüydü.
Martine était ou est encore une paysanne normande.
Bugün burada hep beraber toplanmış bulunuyoruz. Angela Martine ve sen, Robert Tomlinson, dostlarınızın huzurunda, hukukumuza ve inançlarımıza uygun bir şekilde... Alarm!
Nous sommes donc tous réunis en ce jour avec vous, Angela Martine, et vous, Robert Tomlinson, sous le regard de vos compagnons, en vertu de nos lois et de nos croyances, afin de...
şimdi, Martine, beni özlemiş olduğunu söyleme.
Martine, me dis pas que je t'ai manqué.
Martine.
Martine...
sana bunu söylemekten sakınıyorum, fakat Martine'nin kötü bir yolda olduğunu duydum.
Ça me fait de la peine de te le dire, mais Martine va mal.
sanırım Sugar sana martine'hakkında konuşmadan önce burda olabilirdin.
Je savais que tu viendrais quand tu aurais appris pour Martine.
Öpüyorum, kuzenin Martine.
Ta cousine qui t'embrasse, Martine.
Martine'i gördün mü?
T'as pas vu Martine? .
Yeteri kadar serum var mı? Evet, merak etme.
Dis donc Martine, est-ce qu'il en reste, du sérum?
Hayır, benim adım Martine Dawson.
Non, je suis Martine Dawson.
Martina ve Philippa adlarıyla vaftiz edilmişlerdi.. Martin Luther ve arkadaşı Philipp Melanchton anısına.
Elles avaient été appelées Martine et Filippa comme Martin Luther et son ami Philipp Melanchthon.
Genç kızlarken, Martina ve Philippa'nın güzellikleri... sıradışıydı, çiçek açan meyva ağaçları gibi.
La beauté de Martine et Filippa jeunes filles était extraordinaire, digne des arbres fruitiers en fleurs.
Öyle değil mi Martina?
N'est-ce pas, Martine?
Martina, bu konuda endişeliyim.
Martine, je me fais beaucoup de souci.
Ağlama Martina.
Ne pleurez pas, Martine.
- Martine!
- Cécile?
- Evet, madam?
Martine!
Martine.
- Martine!
Martine.
Martine.
Özür dilerim, Kuru Martine lütfen
Excusez moi, Martini Sec s'il vous plaît
- Pek de o kadar sık sayılmaz. Üstelik şimdi de kendini Martine Carol zannediyor.
Pas tant que ça, maintenant qu'elle se prend pour Martine Carol.
- O yeni bir Martine Carol olacak. - Aptalca şeyler söylemeyin.
Mais elle deviendra une nouvelle Martine Carol.
Ben, büyük silahşor Antonio Garibaldi DeMarco'nun oğluyum annem, güzel Doña Inez Santiago y San Martine'in onurunu savunurken talihsiz şekilde öldürülen kişinin.
Je suis le fils du grand tireur d'épée... Antonio Garibaldi DeMarco qui a été tragiquement tué... en défendant l'honneur de ma mère... la belle Doña Inez Santiago y San Martine.
Sabrina, Martine için endişelenme.
Sabrina, ne t'occupe pas de Martine.
Amy Yip'le su parkında.
Martine au jardin d'enfants.
Marty'nin Film Yorumlarını için, bizi izlemeye devam edin.
Et maintenant, "la cuisine de Tante Martine".
Marty'nin Aptal Film Yorumları yüzünden yayını kestiler.
- Alors? - Tante Martine nous a coupés.
Oturuyor musun?
C'est Martine. T'es assis là?
Günaydın Martine, Suzanne.
Bonjour, Martine! Bonjour, Suzanne!
Martine Perreau - kayıp!
Martine Perrault, disparue!
Martine'in dünyasında hayvanlar vardı.
Dans le monde de Martine, on avait des animaux on bouffait ce qu'on faisait pousser.
Yetiştirdiğimizi yerdik, elbiselerimizi ve evlerimizi kendimiz yapardık.
A la ferme la vie était simple pour Martine.
Çiftlikte yaşarken hayat, Martine için basitti.
Pourquoi on a quitté le monde de Martine?
Ailemin, onun yüzünden bana Martine ismini verdiklerini düşündükçe çıldırıyorum.
Mes parents m'ont appelée Martine à cause d'elle!
Martine önemli değil.
Martine! C'est pas grave.
Martine yüzünden mi ağlıyorsun?
C'est à cause de Martine que...
- Martine denen kadın.
Martine.
Oh, Martine.
Martine...
Kızımı çağırayım. Martine!
Martine!
- Amy Yip'le su parkında.
Martine au jardin d'enfants.
Ben...
Attends, Martine.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]