Mot Çeviri Fransızca
31,032 parallel translation
Wi-Fi şifren ne?
Quel est ton mot de passe Wi-Fi?
Boynumda bir sızı hissettim ve sonrasında hatırladığım üstümde bu yelek bu USB belleği sana götürmek zorunda olduğumu söyleyen bir not ve ağzımda kötü bir tatla uyandığım.
J'ai senti un pincement dans le cou, et la dernière chose dont je me souvienne, c'est m'être réveillé avec une veste, un mot disant que je devais vous apporter cette clé USB, et un goût amère dans la bouche.
Ama her zamanki gibi son söz size ait efendim.
Mais comme toujours, le dernier mot vous revient, madame.
Yüzleşirsem tartışmalarda üste çıkarlar, daha iyi düşünürler ve beni alt ederler.
À la moindre confrontation, ils auraient le dernier mot.
istifa kelimesi ortalıkta dolanmaya başlıyor.
"démission" est le mot sur toutes les lèvres.
Eğer Elena'ya "K" ile yazılan Krystal hakkında çok detaylı bir günlük yazısı yazarsam şaşırma.
Ne t'étonne pas si je laisse dans le journal un mot très détaillé pour Elena sur cette Krystal avec un "K."
Vladivostok'taki eski bir mahkum yetkililere bir not ulaştırmış.
Un repris de justice à Vladivostok, a remis un mot aux autorités.
Not, arkadaşının oğluna gidecekmiş.
Ce mot était pour le fils de votre ami.
Gizemlinin ne anlama geldiğini bilmiyorsun.
Il est comme si vous ne savez pas ce que signifie le mot "mystère".
- Biz, ne denir ki şimdi?
Nous sommes... [SOUPIRS] Quel est le mot?
İçini ferahlatacaksa her kelimesi doğruydu.
Si elle vous aide à dormir, chaque mot est vrai.
Keen, tek bir kelime daha edersen iki el ateş edeceğim. Birisi polise diğeri de bu bağıran çocuğun alnına.
Keen, tu dis un mot, je tire deux fois... une fois dans le policier, la deuxième fois entre les yeux de ce bébé pleurnichard.
Bir şey anladın mı ki?
Tu as compris un mot?
Hayatlarımızı nasıl yaşayacağımız hakkında söz hakkımız olmalı.
Nous devons avoir un mot à dire sur la façon de vivre nos vies.
Tüm söylediklerini kelimesi kelimesine bilmeyi istiyorum.
Je veux savoir... tout ce qu'il a dit, mot pour mot.
Tüm söylediklerini kelimesi kelimesine bilmeyi istiyorum.
Je veux connaître chaque mot qu'il a prononcé.
Meğer Schakowsky çok hızlı konuştuğundan, bir şey kaçırmamak için kayıt yapıyormuş.
Schakowsky parle très vite, elle a donc commencé à l'enregistrer pour ne pas rater un mot.
- Adaylar Full Grassley'i tamamlayarak nasıl büyük bir destek elde ettiklerini kanıtladılar.
- Alicia, un mot? par le "Full Grassley" amène un gros soutien.
Bir not var.
Il y a un mot.
Yapalım hadi. - Tanrım, çok komik.
Ce jeu de mot est très drôle.
Son sözün var mı?
Un dernier mot?
Son bir sözün var mı?
Un dernier mot?
Nasıl derler?
Quel est le mot?
- Demek istediğim...
- En un mot...
Şu ifadeye odaklan, "Zula evi."
Concentre toi sur le mot "planque."
Sözüme güven.
Prenez mon mot pour lui.
Drake'ten haber yok demek.
Donc, pas de mot de Drake, hein?
Hulu şifremle Hot in Cleveland maratonu yaparken meşgul değildi.
Il n'était pas trop occupé pour se goinfrer devant Hot in Cleveland avec mon mot de passe Hulu
"Efendim?" dedim. "Güvenlik amirim, kişisel kullanıcı adı ve şifresini bana verdi, böylece proxy sunucuya bağlanıp dosyayı sana gönderebilirim." dedi.
"Quoi?", et elle : "Mon gestionnaire de sécurité m'a donné son nom d'utilisateur et son mot de passe personnel, pour que je puisse me connecter et vous envoyer le fichier!"
"illegal" diye bir kelime duydum?
J'ai entendu le mot "illégal".
Alice yönetimden sana bir not var
Alice, il y a un mot pour toi de l'administration.
tek kelime - kalem
un mot - feutre
Dava geneline bakıldığında, gerçekten çok abartılmış durumlardan biri de herkesin "tecavüz" kelimesini kolayca kullanmak istemesi.
Ce qui a été exagéré dans toute cette affaire, c'est l'emploi du mot "viol".
- En tam kelimenin harflerini söyle.
Épelle les lettres du mot le plus complet.
V, U da olabilir. Yani en yakın kelime Miraculum. Bu da demektir ki...
V est un U, donc le mot le plus proche est...
Sonraki diğer tam kelime nedir?
Quel est le mot le plus complet que tu aies ensuite?
Yalnızca tek bir kelime olabilir.
Ça ne peut être qu'un seul mot.
Hatta bu kelimeyi bugün hayatımda hiç söylemediğim kadar söylemişimdir.
En fait, j'ai dit ce mot déjà plus de fois aujourd ui - que dans toute ma vie entière.
Bu, gerçekten de senin en sevdiğin kitapsa her kelimesini iki kere okuyacağım.
Si c'est vraiment votre livre préféré, Je devrais lire chaque mot... deux fois.
Elaan için ne deniyordu?
C'est quoi déjà le mot?
Hiç hayal kırıklığına uğratmıyor değil mi?
Il a toujours le bon mot, n'est-ce pas?
Çözebildiğim tek bulmaca bunda var.
C'est les seuls mot-croisés que je peux faire.
İtomori'nin yaşlıları hâlâ eski dili kullanıyor diye biliyorum.
J'ai déjà entendu les personnes agées de Itomori employer ce mot.
Bu sözcüğün derin bir anlamı vardır.
Ce mot a une signification profonde.
Öte yandan manzaranın güzelliğini de — 388 ) } Kuyruklu yıldız çekirdekten bölündü diyebiliriz.
Le seul mot pour décrire ceci est : magique. Le noyau de la comète aurait explosé?
Söyle yeter.
Un mot de toi suffit.
Bu aşamada "suçlamak" güçlü bir kelime olur.
"Accuser" est un bien grand mot à ce stade.
- Şifre : joshua
Mot de passe : joshua.
Şifreniz onaylandı.
Votre mot de passe a été confirmé.
Bizi kullanıcı adı ve şifre doğrulamasına yönlendirebilir.
ça peut peut-être mener à un nom d'utilisateur et un mot de passe.
Tasokare :
930.666 ) \ frz355.5 } Crépuscule 503.6 ) } Crépuscule et c'est là d'où vient le mot "crépuscule".