English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ N ] / Nereli

Nereli Çeviri Fransızca

557 parallel translation
Nereli acaba?
Je me demande d'où il vient.
Bir insan niçin nereli olduğu soruldu diye... heyecanlanır anlamıyorum.
Une question aussi simple vous gêne-t-elle?
Size adımı ve nereli olduğumu babamın işini söyledim. Acil durumda bu bir tanışma sayılabilir.
J'ai dit qui je suis et d'où je viens et ce que fait mon père, vu l'urgence, cela peut suffire.
O nereli?
- Oh. Il vient d'où?
Nereli olduğunu sorabilir miyim?
Vous venez d'où?
Nereli?
D'où vient-il?
Amcan nereli?
"D'où est votre oncle?"
- Nereli olduğunuzu söylemiştiniz?
- Vous dites que vous venez d'où?
Nereli? Kim? Neyin nesi?
D'où sort-il, ce gamin?
Nereli? Rovigo doğumlu.
Elle est née à Rovigo.
Nereli olduğumu bilmiyorum.
Je n'ai pas de ville natale.
- O nereli?
- Il vient d'où?
Nereli?
D'où sort-elle?
- Nereli olduğumuzu unutma.
Ce qui se présentera. A couvert!
Ayyaş arkadaşlarıma nereli olduğumu söyleyince kendimi burada buldum.
En buvant avec des potes, j'ai dit où j'étais né.
Nereli o?
- D'où vient-il?
Ben sadece ismini ve nereli olduğunu biliyorum.
Je sais qu'il s'appelle Stetson, qu'il est du Texas.
Hakkında bilgi vermemi istiyorsan, bana nereli olduğunu söyle.
Allons, raconte-moi d'où tu viens... si tu veux que je fasse mon rapport.
Bilmiyorum nereli olduğunu, ama sık sık konuşuyoruz.
Je ne sais pas très bien... Je la rencontre souvent.
- Kız nereli?
- Elle est de quel clan?
Şu Dr. Lao, nereli o?
A propos de ce Dr Lao... D'où vient-il?
Madem falcılık yapıyosun, onun nereli olduğunu söyle bakalım.
Dites-lui aussi d'où il vient, pendant que vous y êtes.
Onunla evlenmekten vazgeçerse nereli olduğunu bilmemize bile gerek kalmaz.
On ne sait rien d'elle, et il sera obligé de l'épouser.
Nereli bu?
Et celui-là, d'où il sort?
- Nereli? Dresden.
- Point de départ?
Johnny! Johnny! O adamlar nereli?
Johnny, d'où viennent-ils?
Lars ve Chekov'un talim köleleri burada doğmadılar. Onlar nereli?
Lars et le thrall de Chekov ne sont pas nés ici.
Nereli olduğunu sordum, sadece.
Je veux juste savoir d'où tu es.
Rahibe Harriet nereli?
D'où vient Sœur Harriet?
Bu Evelyn Draper nereli?
Cette Evelyn Draper, d'où vient-elle?
Nereli olduğun umurumda değil. Bence Akdenizlileri andırıyorsun. Esmer tenli yakışıklı adamlara.
Tu as l'air méditerranéen, un de ces beaux séducteurs bronzés.
Nereli olduklarını bilmiyorum.
Je ne connais pas leur nationalité.
- Nereli olduğumu çok iyi biliyorsun.
- Vous le savez, bon sang!
Nereli olduğunu. Bu ömrünü çoktan vefa etti, biliyor musun Harry?
Je veux tout savoir de toi.
Bana "su" de, sana nereli olduğunu söyleyeyim.
Dis "E-A-U" et je te dirai d'où tu viens.
Sen nereli bir köylü kızısın?
Toi, une simple paysanne ïoù?
Nereli peki?
D'où vient-il?
Kimse nereli olduklarını bilmiyor. Hiç kimse.
Personne ne sait de quoi ils vivent!
Nereli olduğunu biliyor musun?
Tu sais d'où il vient?
- Nereli?
Elle est riche.
Findhorn'da tanıştığımız zaman bana nereli olduğumu sordu.
À Findhorn, il m'a demandé :
- Nereli? - Tucson, Arizona, efendim!
- De Tucson, en Arizona, chef!
Nereli olduğum ne fark eder ki?
Qu'est-ce que ça peut foutre d'où je viens?
Evet, nereli olduğunu biliyorum.
Je sais d'où tu viens.
Öyle deyince aklıma takıldı, adam nereli olduğunu söylemedi.
Remarque, il n'a pas dit d'où il venait.
Nereli?
D'où il vient?
- Nereli?
Où ça?
Nereli? Fushimi'den.
D'où vient-il?
Kim olduğunu ve nereli olduğunu ve adının ne olduğunu söylemeni istiyorum. Hemen söyle.
Quels souvenirs?
- O nereli?
D'où vient-il?
- Nereli?
- Elle vient d'où?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]