Nun Çeviri Fransızca
31,107 parallel translation
Babineaux'nun ahlaklı yalnız bir kurt gibi çalıştığını söyledi. "
"Babineaux comme un loup solitaire avec un véritable complexe Serpico."
Benedetto'nun onunla da aynı anlaşmayı yaptığına eminim.
Je suis sûr que Benedetto lui a donné la même affaire.
Sonra da Leonardo DiCaprio'nun Romeo + Juliet'ini izleriz.
On pourrait aussi se faire Roméo + Juliette avec Leonardo DiCaprio.
Ve ben Chicago'nun bağırsaklarından gelen çamurdan bir adamım.
Et je suis un pauvre type qui vient des entrailles de Chicago.
Nancy Santiago'nun öldüğü partiyle ilgili detaylar buldum.
J'ai déniché le prospectus de la rave où Nancy Santiago est morte.
Mesela Picasso'nun eserleri gibi.
Comme Picasso.
Picasso'nun Mavi Dönemi veya Kristal Dönemindeki gibi.
On le voit dans sa période bleue ou sa période cristal.
- ChummyVideo'nun merkezi nerede?
Où est le siège de ChummyVideo?
Kayık ustası Mayugoro'nun banyosu alev almış ve bütün bu bölge yanıp kül olmuş.
le fabricant de sandales a pris feu et toute la zone a brûlé.
Ben dolaşıyordum ya öyle. Tokyo'nun.
vous savez.
277 ) } Belediye Başkanı Miyamizu'nun Gizli Gündemi Bu mevzuyla ilgili makaleleri pür dikkat takip ederdim.
J'ai lu tous ces articles à ce moment là.
Giordano'nun Yeri mi?
Une Giordano?
Karımı ve çocuklarımı, bana asla itiraf etmeyecek bir adamı konuşturmak için dokuz buçuk saat ekonomide uçup Pasifik Okyanusu'nun ortasındaki bir adada bıraktım.
J'ai laissé ma femme et mes enfants sur une île au milieu de l'Océan Pacifique pour prendre l'avion pendant 9 heures et demie pour obtenir la confession d'un type qui je sais ne se confessera jamais à moi.
Enzo'nun dünkü tavırları için özür dilerim.
Désolée pour le comportement d'Enzo hier.
Uzay İstasyonu'nun üst seviye roketi. - Yenisi.
Le niveau supérieur de la fusée de la navette spatiale.
İrtibatlarımız Romero'nun öldürüldüğü sırada FBI'ı araştırdığını öğrendi.
Nos contacts ont découvert que Romero faisait des recherches sur le FBI quand il a été tué.
Bu sizi suçlu gösterir. Karanlık Ordu'nun ilkesini biliyoruz.
Vous auriez l'air coupables, et nous connaissons la règle générale de Dark Army :
Santiago'nun mailini okudun mu?
Vous avez lu le mail de Santiago?
Yani, General Tso'nun tavuğu nerede?
Où est le poulet du Général Tso?
Kiersten Lesko'nun birinci derece cinayetinden ve belirtmeme gerek yok, açık BE davası için aranıyorsun.
C'est une accusation du meurtre au premier degré de Kiersten Lesko et pas besoin de mentionner que vous êtes aussi recherchée Pour être interrogée dans une affaire encore ouverte.
Ember'a yolumuz zamanda 1942 senesine yolculuğumuz ile başladı. Jane Chatwin'i takip ederek "Dr who" nun telefon kulubesine benzeyen geçitten geçerek Fillory'e ulaştık.
Notre route vers Ember a commencé quand nous sommes retournés en 1942 pour suivre Jane Chatwin à travers une sorte de TARDIS portail menant à Fillory.
"Kuyu" nun büyüsü çok güçlüydü, onu öldürdü... içindeki insani her şeyi.
La magie du Wellspring est si puissante qu'elle a tué... son humanité.
Ama Çin'in Kongo'nun kontrolünü eline aldığı bir BM oylaması?
Mais un vote de l'ONU en faveur de l'annexion du Congo par la Chine?
Büro'nun yeni gidişatını kabullenme zamanı.
Il est temps d'adopter la nouvelle direction de Bureau.
1945'de Yamato'nun batmasına yardım eden bir uçak gemisiydi.
C'était un porte-avion qui a aidé à couler le Yamato en 1945.
Mamo'nun sözünden çıkmayın ve ne derse yapın.
Je veux que vous écoutiez Mamo et que vous fassiez ce qu'il dit.
Aslında kadın parfümü ile Haribo'nun harmanlandığı eşsiz bir şeydi.
En fait, c'était un mélange unique de Jell-O et de parfum de femme.
Esposito'nun çıkmadan evvel ne bulduğunu..... öğrenmem gerekiyor.
Je dois savoir ce que Esposito a trouvé avant de partir d'ici.
Espo'nun dediğine göre yakın bile değillermiş.
D'après Espo, ils n'étaient même pas proches.
Ronaldo'nun o adamı öldüreceğini bilmiyordum.
je ne savais pas que Ronaldo allait tuer cet homme.
Espo'nun hayat kuralları.
Les règles de vie d'Espo.
Savcıyla konuştum. Ortalık durulunca eğer Ronaldo'nun aleyhinde ifade verirsen seni suç ortağı olarak suçlamayacak.
J'ai parlé avec le procureur et quand on aura éclairci toute cette histoire, il sera disposé à te laisser plaider en tant que complice si tu témoignes contre Ronaldo.
Rogelio'nun annesi, babasını evden kovmuş.
La mère de Rogelio a révélé l'homosexualité de son père.
Ve Tiago a travais del Tiempo'nun ilk çekiminin şerefine.
Et en honneur du premier jour de tournage de Tiago A Través Del Tiempo.
Sin Rostro'nun değiştirdiği bütün yüzler var.
- Tous les visages que Sin Rostro a arborés.
MATEO'NUN İLK SÜMÜKLÜBÖCEĞİ.
456 J'AIME # premièrelimacedemateo
Rogelio'nun yanına gitmem gerek.
Je dois aller voir Rogelio.
Joe'nun yan taraftaki Gym-ırgıriye'siyle aynı saate denk geliyor.
C'est en même temps que la Gymboree de Joe, qui ce trouve juste à côté.
" Manny Delgado'nun Kaptan Von Trapp rolünü paramparça ettiğini gördükten sonra tek diyebildiğim şu oldu :
"Après avoir vu Manny Delgado " massacrer le rôle de Capitaine Von Trapp, tout ce que je peux dire c'est " Je vous en prie mon Dieu, faîtes le taire.
Christopher Plummer'ın mükemmel bir oyunculuk kariyeri olmuşken Delgado'nun performansından sonra kendisinin tesisatçılıkta mükemmel bir kariyeri olacağını düşünüyorum. "
"Après la prestation de Delgado, je m'attends à ce qu'il continue une carrière de plomberie distinguée."
Poco'nun sihirli kanatlarını kimin çaldığını merak etmiyor musun?
Tu ne te demandes pas qui a volé les ailes magiques de Poco?
FBI, 2 yıI önce beni buraya yolladığında Quantou'nun gücü artıyordu.
Quand le FBI m'a envoyé ici, il y a deux ans les Quantou grandissaient en force.
Ama, hey, onlara GDO'nun ne kadar zararsız olduğunu söylemelerine izin verin.
Mais laissez-les continuer à dire combien les OGM sont inoffensifs.
Sue'nun odasında olacağım, mekan araştırıyorum.
Je serais dans la chambre de Sue pour les repérages.
Konsere gitmek için Sue'nun karşılayabileceği bir yol buldular.
Alors, elles ont pu aller au concert et Sue pouvait se le permettre.
Tahminimce o böcek tuzağı ya Elmas Kont Gazinosu'nun yanında ya da Gümüş Kundura Oyun Salonu'nun yakınlarında bir yerlerde.
Je pense soit à ce piège à cafard à côté du Casino Diamond Earl ou à celui près du Silver Shoes Card Room.
Dışişleri bakanlığı Balio'nun faaliyetlerini inceliyor.
Le département d'état regarde les activités de Balio.
Kono'nun vurduğu adam.
Le gars que Kono a arrêté.
Montolo'nun çizgisi en kısa olan.
La ligne de Montolo est le plus court de tous.
Chazz ve Rosemary Montolo'nun tek çocuğu.
L'enfant ne vivant que de Chazz et Rosemary Montolo.
Giuseppe Montolo'nun babası.
Le père de Giuseppe Montolo.