English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ O ] / Odaklanın

Odaklanın Çeviri Fransızca

772 parallel translation
Kalan hatlardan aktarıma odaklanın!
Continuer l'injection forcée!
Derhal kanatların acil onarımlarına odaklanın.
Mettez en place la procédure d'urgence pour les ailes principales.
Yaralıları kurtarmaya odaklanın.
Concentrez vos efforts à secourir les blessés.
Şimdi, buna odaklanın!
Au boulot!
Odaklanın. Orada kalın.
Concentrez votre tir et maintenez-le.
Sadece parçaya odaklanın. Bunun faydası olmaz diye düşünseniz bile.
Ne penser qu'à la pièce.
Şimdi gözlerinizi kapatın ve odaklanın.
Fermez les yeux et concentrez-vous.
Listedeki diğer isimlere odaklanın.
Occupez vous du reste de la liste.
Odaklanın.
Concentre-toi là-dessus :
Başlangıçta, bence, yukarı odaklanın.
Commencez le regard vers le haut.
Odaklanın.
Restez concentrés.
Odaklanın!
Soyez attentifs!
Karın bölgesine odaklanın.
Concentrons-nous sur la région du nombril.
Çocuğunuza odaklanın.
Concentrez-vous sur l'enfant.
Tanner'a odaklanın Tanrı aşkına!
Sur Tanner, bon Dieu!
Gözlere odaklanın, sonra geri çekilin.
Sur les yeux, puis on recule.
Peki. Odaklanın.
Je fais la mise au point.
Ya da onun iyiliği için Gezgin'e odaklanın.
Alerte rouge! Maîtrisez le capitaine!
Aynadaki bulutlanma gidene kadar yansımama odaklanın.
Vous n'avez qu'a garder les yeux fixes sur mon reflet dans le miroir jusqu'a ce que la glace s'obscurcisse entierement.
Şimdi, aynadaki görüntüme odaklanın.
Maintenant, concentrez-vous sur mon reflet dans le miroir.
Odaklanın.
Concentrez-vous.
Tamam, şimdi odaklanın.
D'accord, maintenant concentrez-vous.
Odaklanın.
Concentrez-vous...
O bölgeye odaklanın.
Focalisez sur la zone concernée.
Odaklanın ve iradenize boyun eğdiremeyeceğiniz hiçbir şey kalmaz.
Concentrez-vous dessus et rien ne vous résistera.
Bırakın hayal gücünüz harekete geçsin. Ona odaklanın.
Laissez-la exalter votre imagination.
- Odaklanın!
- Concentrez-vous!
Anormalliğin ilk nasıl oluştuğu üzerine odaklanın. Fikirler sunun.
Essayons de trouver l'origine possible de cette anomalie.
- Gözlere odaklanın.
- En particulier les yeux.
Millet, konsantre olun ve odaklanın.
On se concentre.
- "Odaklanın" dedi. - Neyse.
- Elle a dit "lâchez-vous".
Dedektiflik kısmını bırakıp suça odaklan. Önemli olan suçtur.
On se concentre sur le crime.
Dikkatlice hedefe odaklan. Kırmızı noktanın alt kenarına.
Vise plus bas... au milieu.
Şimdi, yaptığın işe odaklan, ve sakın sütü dökme. Şimdi, gel.
Fais attention a ce que tu fais et ne renverse pas ton lait!
Hoş olabili.. Eğer özellikle baso yada alabalığa odaklanırsanız büyük birtane yakalama şansınız olur.
Avec la truite ou la perche, on a plus de chances d'en prendre un gros.
Başkalarının iftiralarından kurtulmak için herkes kendi işine odaklanır ya da kendi sorumluluğunu gizlemek için bir gruba dahil olarak suçunu başkalarıyla paylaşır.
ChaSun vise sa propre individualité lorsque l'on veut s'éloigner de la misère Sontagieuse, ou plonge dans un groupe lorsqu'on doit SaSher sa propre responsabilité, et alors S'est le Sontage des autres. Vous voyez, maintenant il y a un groupe, je n'y suis plus le seul...
- Arkadaşını unut. İşine odaklan.
- Oublie ton amie, Concentre-toi sur ton travail.
Koç da bunu yapıyor, Lamar Allen'a odaklanıp aklını başına toplaması için bir şans veriyor.
L'entraîneur veut ici donner une chance à Lamar Allen de se ressaisir.
Her şeyi unutmalısın, dans studionu, her şeyi ve yalnızca gösteriye odaklan.
Oublie ton studio de danse, tout! Concentre-toi sur le spectacle.
Hepimizin içinde var olan canavara odaklanıyor olsak da Fred'i, Eddie Quist'in Zihni isimli yarım saatlik özel yayın için zorluyoruz.
Nous poussons Fred à faire une spéciale appelée... "L'Esprit d'Eddie Quist", sur la bête... que nous portons tous en nous.
Dinleyin, beyler. Bir dakikalığına bana odaklanır mısınız?
Ecoutez, les gars.Je peux avoir votre attention une minute?
Anlayacağın sadece güzelliklere odaklanıyorum. Çünkü güzellik eserlerimde hayat buluyor.
Vous voyez, j'essaie d'avoir de jolies pensées... parce qu'elles réflèteront dans mon travail.
- Kafanı eğik tut kollar gergin, omuzlarını düşür, yoğunlaş, odaklan
- Gardez la tête baissée... bras tendus, épaules décontractées. Concentrez-vous.
Kadının gözlerine odaklanıyorsun ve istediğin herşeyi... yaptığını hayal ediyorsun.
Tu fixes la femme dans les yeux et tu penses à ce que tu veux qu'elle te fasse.
Hayatımın bir parçası. Dışarı çıkıp insan içine karışmalıyım. Kaseyi koyuyorum, odaklanıyorum ve başlıyorum.
Je dois rencontrer les gens, sortir avec ma sébile, ne plus bouger.
Şimdi Kung Fu antrenmanlarına daha iyi odaklanırsın.
Maintenant tu pourras te concentrer sur ton kung fu.
Kendi ihtiyacını unut. Benim ihtiyacıma odaklan.
Occupe-toi plutôt de moi.
Devamlı odaklanıyor gibi görünmüyor olabilirim.
Je n'arrive pas à me concentrer.
- Odaklanın.
- Léchez-vous.
Kilitlenme aktif, ve Ramulanların ışınlama koordinatlarına odaklanıyoruz.
Nous verrouillons sur les coordonnées du téléporteur romulien.
İlkler'e odaklan. Yaşlı ırkların en yaşlısına.
Concentrez-vous sur les Premiers, sur les plus anciens des anciens.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]