English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ O ] / Oluruz

Oluruz Çeviri Fransızca

6,455 parallel translation
Birlikteyken güçlü oluruz.
Ensemble, on est très forts.
Annemle babamı çocuklarla yemeğe postalarım biz de evde yalnız kalmış oluruz, tamam mı?
Je dirai à mes parents de sortir dîner avec les enfants, et on aura la maison.
Nihayet ilerleme şansı bulmuş oluruz.
On pourrait... enfin tourner la page.
Öz geçmişin için seve seve yardımcı oluruz.
On peut t'aider pour ton CV.
O zaman hepimiz o kadar güvende oluruz değil mi?
Et nous serons ensuite davantage en sécurité, c'est ça?
Ona haksızlık etmiş oluruz.
Ce n'est pas juste.
Orada daha iyi oluruz diye düşündük.
On s'est dit qu'on devrait rentrer.
Bir kaç saate orada oluruz.
On y sera dans quelques heures.
Hep iyi takım oluruz diye düşündüm.
On fait une bonne équipe.
Üniversiteyi erteler ve bebeği beraber büyütürüz. Cinsel ilişkisiz bir çift oluruz.
Je vais juste reporter la fac et on va élever ce bébé ensemble dans un partenariat sans sexe.
Seni bekliyor olacağım, kimse de bizi öldürmezse bence iyi durumda oluruz.
J'attendrai, et si personne nous tue, ça devrait aller.
Şayet uyuşturucuysa, genelde öyledir, ya da silahsa bundan haberdar oluruz.
Quand c'est de la drogue ou des armes, on en entend parler.
- Uyum sağlamasına yardımcı oluruz.
On l'aidera à s'habituer.
10 dakika sonra orada oluruz.
On sera là dans 10 minutes.
Devre parçalarını test etmezsek bu mekanı eriten biz oluruz.
Si on ne teste pas les circuits systèmes, ce pourrait être nous qui faisions fondre cet endroit.
Güçlü olduğumuz zaman layık oluruz.
Quand nous sommes plus forts... Nous sommes dignes.
Layık olduğumuz zaman güvende oluruz.
Quand nous sommes dignes... Nous sommes saufs.
Güçlü olduğumuz zaman layık oluruz.
Quand nous sommes forts... Nous sommes dignes.
Güçlü olduğumuz zaman layık oluruz.
Quand nous sommes forts, nous sommes dignes.
Layık olduğumuz zaman güvende oluruz.
Quand nous sommes dignes, nous sommes saufs.
Canım, seni öğle yemeği için dışarı çıkarabilirim ve konuşmuş oluruz.
Honey, j'aurais dû t'inviter à déjeuner, Et nous aurions parlé.
Dinleyerek yardımcı oluruz.
Nous aidons juste par notre écoute.
Bir ay sonra Sherman Tepesini açıp, Temmuzda Laramie'ye varmış oluruz.
Nous aurons passé Sherman Peak en un mois, et Laramie pour juillet.
Peşimizden gelirlerken Cheyenne'e geri dönersek, başladığımız yere dönmüş oluruz.
Si on retourne à Cheyenne, avec eux sur nos talons, on en sera exactement au même point.
Umarım haftaya yeniden birlikte oluruz, ama önce karşınızda "Ramallah için bir Mum Yak."
Mais avant, écoutons la chanson : "Une bougie pour Ramallah."
Evet dokunmaz ama o kapıyı her ortağa açmış oluruz ve gitmek isteyen her ortak kendi müşterilerini götürmek ister.
Non, en effet, mais ça va ouvrir la porte pour tout les associés qui ont pensé à partir d'ici avec leurs clients.
Biz de şu çocuksuz ama aşırı heyecanlı hayatları olan müthiş çiftlerden oluruz.
On sera un de ces fabuleux couples sans enfants. avec des vies super excitante.
- Teşekkürler, minnettar oluruz.
Merci, c'est gentil.
Telefonu çalarsa yerini belli etmiş oluruz.
Toby est un rat des rues ; il nous trouvera.
- İyilik yapmış oluruz.
- On lui prête attention.
Öyle yaparsak daha çok kişiyi tehlikeye atmış oluruz.
Ça mettrait plus de vies en danger.
Biz Crawley'ler bir arada oluruz.
Nous, les Crawley, nous serrons les coudes.
Bay Bates lütfen. Umarım meselelerimizi hapishane kapıları ardına taşımamış oluruz.
Mrs Bates, j'espère que nous n'avons pas laissé nos manières à l'extérieur.
Şimdi saldırırsak gafil avlamış oluruz.
Si on les attaque maitenant, on aura au moins l'effet de surprise.
- Kendin-Yap reklamlarındaki çift gibi oluruz. - Joe.
On fera tout nous-même.
- Aile gibi oluruz.
- On sera une famille.
Eğer orayı kesersek ağı daraltmış oluruz.
On met des barrages, on peut resserrer le filet.
Evime gideriz, biraz daha çıplak samimi ve açık oluruz.
On se mettrait nus, ce serait intime.
- Her türlü yardımcı oluruz.
- On aidera du mieux qu'on peut.
O zamana kadar balina gözlemciliğine merak salmış oluruz diye düşünüyorum.
Je crois que d'ici là, on sera plutôt fascinée par les baleines.
O zaman iyi oluruz işte.
Alors, ça sera bon.
Ama her aile gibi birbirimize göz kulak oluruz.
Mais comme une famille, on prend soin les uns des autres.
İzinli oluruz işte.
On va passer une belle journée.
Şimdilik güvende oluruz.
On devrait être en sécurité ici pour l'instant.
Silahı Murphy'ye doğrultursa oluruz.
Seulement s'il pointe ce flingue sur Murphy.
Hızlı atlarla gece yarısı Fucheng Eyaleti'nde oluruz.
nous serons au district de Fucheng pour minuit.
Böyle daha samimi oluruz.
C'est tellement plus intime comme ça.
Eğer Devin Bentley'nin ismi buradaysa onu tutuklamak için her şeye sahip oluruz.
Si le nom de Devin Bentley est dedans, c'est la preuve dont nous avons besoin pour l'arrêter.
Bir kaç gün içinde onu bulmuş oluruz, tahmin ediyorum.
On devrait pouvoir la trouver en quelques jours.
Belki görüntüleri gözden geçirmek o kişiyi bulmamıza yardım eder. - Çok mutlu oluruz eğer...
En visionnant vos enregistrements, nous pourrions identifier cet individu, alors nous aimerions...
Eğer bir problemi yoksa biz haksız çıkarız ve sana çok etkili bir silahı teslim etmiş oluruz.
On a peut être tort, et on vient de vous donner l'arme fatale.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]