Ona bayılıyorum Çeviri Fransızca
122 parallel translation
Peki, şimdi elmam için ne düşünüyorsun? - Ona bayılıyorum.
- Que dis-tu de ma pomme, maintenant?
- Ona bayılıyorum.
- Je l'adore.
Ona bayılıyorum.
Je l'adore.
- Ona bayılıyorum. - Hayır, vurucuya bakmayın.
Ne regardez pas le batteur.
Ona bayılıyorum!
J'aime ça!
Şaka mı yapıyorsun, ona bayılıyorum.
- Tu ne l'aimes pas?
Hayır, ondan hoşlanıyorum... hatta ona bayılıyorum. Fakat insanları üzmekten nefret ederim.
J'ai de la sympathie pour elle, même de la tendresse, mais j'aime pas faire pleurer les gens.
Sahneye çıkıp mikrofonu eline aldığında ve onu bir elinden diğerine attığında ona bayılıyorum.
J'aime bien quand il prend le micro et qu'il le jette à moitié.
- Ona bayılıyorum. Sence evli midir?
Tu crois qu'il est marié?
Ona bayılıyorum.
J'adore.
- Ona bayılıyorum.
- Je l'idolâtre.
Ben ona bayılıyorum, Jerry.
Je l'adore, Jerry.
Ona bayılıyorum.
Je l'adore!
- Şey, ona bayılıyorum.
- Il commence à me plaire.
Ona bayılıyorum.
Il est sexy.
Harika görünüyor. Oh tanrım ona bayılıyorum Ray eskiden McCormicklerde çalışırdı.
Elle a travaillé pour les Mac Cormick, jusqu'à ce Katie aille à la crèche.
Ona bayılıyorum.
J'adore ça.
Böyle alevlenince ona bayılıyorum.
Je l'adore, quand elle est chauffée à blanc.
Kilit kutularını kim icat ettiyse, ona bayılıyorum.
L'inventeur de ces boîtes, je l'adore.
- Ona bayılıyorum.
je l'adore!
Ona bayılıyorum.
Je l'adore. Super.
Ona bayılıyorum.
Comme Vicki. Oh, je l'adore, celle-là.
- Ona bayılıyorum! - Dün gece yaptıkları şey.
C'est ce qu'ils faisaient hier soir.
Ona bayılıyorum!
Je l'adore!
Evet. Şuna bakın. Ona bayılıyorum.
Je l'adore.
Ona bayılıyorum.
Je l'aime tellement.
Ona bayılıyorum!
J'adore cette chanson!
- David Byrne ucubenin teki. - Ona bayılıyorum.
- David Byrne est un malade
Çünkü ona bayılıyorum!
Je l'adore!
Çünkü güneş ışığı Vittoria'yı aydınlattığı zaman, ona bayılıyorum.
Parce que je l'aime, elle, illuminée par le soleil
Bu yüzden ona bayılıyorum.
- alors j'y tiens.
Zeyna, Savaşçı Prenses. Ona bayılıyorum.
Xena, la princesse guerrière.
Ona bayılıyorum.
J'aime ce que je fais.
Aslında ona bayılıyorum.
Je l'aime vraiment beaucoup.
- Tam bir sürtük, ona bayılıyorum.
- Elle est vulgaire, je l'adore.
Arabadan atlayıp ona kapıyı açmasına bayılıyorum.
J'adore la façon dont il saute de la voiture pour tenir la porte ouverte pour elle.
Ben Bay Turnbill'i- - Bayan Livingston'ın nişanlısı. Ben ona Eddie demek için savaşıyorum.
Je me bats pour avoir le droit d'appeler M. Turnbill, le fiancé de Mlle Livingston, je me bats pour l'appeler Eddie.
Yanlış hatırlamıyorsam Bay Adams'la yaptığım kısa görüşmelerde ki hep kısa olmuşlardır ona hiç sorduğumu ya da onun bana yapmadığını söylediğini hatırlamıyorum.
Si je me souviens bien des brèves conversations que j'ai eues avec M. Adams, et elles ont été brèves, je ne me souviens pas lui avoir demandé, ni qu'il m'ait dit, qu'il ne l'avait pas fait.
Ona bayılıyorum.
J'adore ca.
Ayrıca, sana kelimeleri verdikleri test-çağrışım testi. Bayılıyorum ona.
Et aussi ces tests d'associations de mots.
Ona takılmaya bayılıyorum.
J'adore le taquiner.
Ona bayılıyorum!
Je craque!
Jane Fairfax! Ona bayılıyorum.
Elle m'émerveille.
Ona bayılıyorum.
Non, pas ça.
Ona bakmaya bayılıyorum.
J'adore le regarder.
Ona söyle, bence çok şeker biri. Ve bu eski adetlere bayılıyorum.
Dites-lui qu'il est charmant et que j'adore les coutumes orientales.
Olmaz, ona bayılıyorum.
- Non, je l'aime bien.
Bayılıyorum ona.
Je l'adore!
Şeyden önceki ana bayılıyorum, bilirsin. Hala ona baktığın zamana.
J'aime le moment juste avant quand tu la regardes encore...
Tanrım, ona bayılıyorum.
J'adore!
Ona bunu yapmaya bayılıyorum
J'adorerais pouvoir faire ça.
bayılıyorum 60
ona bir baksana 17
ona benziyor 29
ona baksana 29
ona bakma 38
ona bir şey olmaz 33
ona bir bak 81
ona bak 134
ona bir şans ver 27
ona bir bakın 27
ona bir baksana 17
ona benziyor 29
ona baksana 29
ona bakma 38
ona bir şey olmaz 33
ona bir bak 81
ona bak 134
ona bir şans ver 27
ona bir bakın 27